Geçtiğimiz pazar günü keyifli, güzel bir gün geçirmek için Girne’den Gaziveran’a doğru yol aldım. Hayat güzeldi, kendimden memnundum, hatta çok sevinçliydim ta ki yollara dizili kedi, köpek, kuş ve kirpi ölülerini görene dek...

İlkini Girne’den Lefkoşa’ya çıkarken görmüştüm. İri bir köpek, yolun solunda, cansız, kaskatı bedeniyle yatıyordu. İkincisi, bir kediydi; henüz 1 yaşına bile gelmemiş... Sonra bir kedi daha... Lefkoşa Güzelyurt güzergahında 1 köpek daha can vermiş, 2 kuş da telef olmuştu. Birinin gagasındaki kan daha kurumamış gibiydi. Hemen ardından bir başka kediciğin postu gözüme ilişti, ezile ezile kalıntı haline gelmişti. Ve yavru kirpi... Karşıdan karşıya geçmeye niyetliydi muhtemelen, ezilmiş kalmıştı bir kenarda. Gaziveran’a varmadan ana yolda, kertenkelegillerden hangisine ait olduğunu bilemediğim bir familya mensubu ile karşılaştım. Koskocamandı. Anlayacak olsa çabuk karşıya geç, ölümün yakın diye bağıracaktım az kalsın. Yaşıyor mu hala bilmem...

Girne Gaziveran arası, yaklaşık 45 dakikalık yolculuğum sırasında telef olan hayvanların sayısı 8’di. Bilançoya göremediklerimi katmadım elbette.

Medeni, eğitimi yüksek halkımızın hayvan öldürmeye karşı bir zaafı mı var, sebepsiz yere canlılara zarar vermekten mi hoşlanıyoruz? Ya da kendimizden başka hiçbir canlıyı düşünmeyen bir bencilliğin esiri miyiz? Yollarda yarattığımız faşizmin altında yatan ne olabilir?

Aşırı hız , alkol ve dikkatsizlik nedeniyle hayvan katleden sürücülerle, sağ şerittte önündeki aracı sol şeride derhal geçirtmek için hızla sıkıştıranlar aynı hasta insanlar olabilir mi? Nedir dertleri bu insanların? Psişik rahatsızlıkları veya cinsel sorunları mı var? Ne kadar kudretli olduklarını başka hiçbir alanda ispat edemeyenler aşırı hızla mı kendilerini tam erkek ya da tam kadın hissediyorlar? Hangi yetersizliklerini yollarda sürat yaparak aşmaya çalışıyorlar?

Herkesin anladığı bir dil mutlaka bulunur!

Aşırı sürat yapanlarda cinsel işlev bozuklukları olduğu falan kanıtlansa ne iyi olacak. Ülkemiz en ağır otomobil kullananlar sırasında birdenbire birinci sıraya yerleşirdi. Ben senden daha yavaş kullanırım, yok ben senden daha ağırım rekabeti başlardı hemencecik...


Yollarda sürat yapmayı erkekliğin/kadınlığın şanından sayanları hüsrana uğratmadan, yayalara ve diğer canlılara rahat yok bizim “medeni”, “sağlıklı” insanların yaşadığı ülkemizde...