Dün bu köşede Lefkoşa’da LTB zabıtalarının tolerans göstermenden herkese ceza yazdığını söylemiştim. Sağ olsun Müşavir ağabeyimiz Asaf Şenol durumu yerinde görmek için bizim yapmadığımız yapmış ve Dereboyunu bizim için görüntülemiş. Ve ekteki yazıyı iletmiş.
Sevgili Alihan,
Star Kıbrıs Gazetesi’nin bu gün yayınlanan sayısında ( 6 Mart 2013) Yazmış olduğunuz “Aman DİKKAT!” başlıklı yazınızı okudum. Özellikle Dereboyunda işlek bir marketin önünde çalışır vaziyette olan bir araca LTB Zabıtası tarafından ceza yazıldığını yazdınız. Müsamaha göstermek gerekir diye de eklemişsiniz. Tabiki trafiği engelleyen bir konumu yoksa kısa bir süreliğine tolerans gösterilmesi elbette güzel bir davranış olur.
Sizin bu yazınız üzerine bu gün öğleden sonra saat 16.30 da Dereboyunda durumu gözlemlemek için fotoğraf makinemi de yanıma alıp yürüyüş yapmaya çıktım. Ama yürümek için kaldırım bulamadım. Kaldırımlar arabalar tarafından işgal edilmiş durumdaydı. Bu görüntüleri ekte sizlerle paylaşıyorum. Özellikle kucağında küçük çocukları olan bir ailenin yürüyebilmek için nasıl o işlek yola indiklerini ibretle izledim...
Bir yere kadar müsamaha tamam da... sanırım bazen derhal ihlal yapan araç trafik tarafından oradan kaldırılmalı sürücüsüne de 10.000 defa “Araba kaldırıma park edilmez” diye yazma cezası verilmeli...Sağlıcakla kalın... İyi çalışmalar... Asaf Şenol, Müşavir

Düzeltme ve özür

Dün bu köşede İskele Belediyesi başkan danışmanı Mehmet Erkul’dan gelen bir yazıyı paylaşmıştık sizlerle. Yazının altına da danışman arkadaşımızın görevinin Basın Ve Halkla İlişkiler olduğunu yazmıştık. Oysa yıllardır İskele Belediyesinde Fatma Kalfaoğlu ve Ebru Kırmızı bu görevi başarı ile yürütmekteydi. Yaşanan karışıklıktan ötürü taraflardan ve okurlardan özür dileriz.



Dr. Suphi HÜDAOĞLU: Akıncı ile birlikte Haspolat’ta gövde gösterisi yapmışsınız. Sayın Akıncı’nın farkını her halde her geçen gün daha iyi anlıyorsunuz değil mi?

Mehmet ARIKAN: Geçirdiğiniz ufak operasyondan sonra yeniden sizi Lefkoşa’da görmek güzel oldu. Bu arada limonataları şişelediniz mi?

Atınç KESİKİN: Hafta sonu hava açacak diyor meteoroloji. Çıkarın bakalım şu mangalı garajdan da bir görelim.

Osman GÜVENİR: Tavla dersleri nasıl gidiyor. Havalar ısındığına göre bir iki ders için sabahın erken saatlerinde Sarayönün’de buluşalım. Bu arada yeni kitap çalışması nasıl gidiyor?

Ünal AKİFLER: İngiltere’de yaşadıklarınızı anlatan bir oyun olsa kesin Cem Yılmaz’ın gişe rekorunu kırar. Ben hala daha gülüyorum anlattıklarınıza.

Akay CEMAL: Baklalar 10 güne kadar hazır, Levent Ağabeyi’de alıp geliyorsun, bekliyorum.

Memduh ÇETO: Gümrüklerde yaşananlara bir siyasetçi olarak sesiz kalmanız bizi üzüyor. Bu konuda bir açıklama yapmayı düşünmüyor musunuz?

Hasan TOSUNOĞLU: Belediye meclis üyeliği teklifini geri çevirip gözü milletvekilliğine dikmişsiniz ve çalışmalara ara vermeden devam etme kararı almışsınız.

Bertan ZAROĞLU: Geçen gün bir bakanlıkta çok önemli bir konumda olan bir arkadaşla fena halde tartışmışsınız. Eski dostlar düşman olmaz gene barışırsınız kendisi ile.

Andaç GÜNAY: Bir kayboldunuz pir kayboldunuz. Ara sıra ses verinde buralarda olup olmadığınızı anlayalım. Anladık Fener’de bu yıl iş yok ama gene de olsun ara sıra siz ses verin bize.

Halil İbrahim ORUN: Obama gelse ve karşınıza rakip olarak çıksa sizi bu ekiple kimse kolay kolay yerinizden edemez.
Maşallah ülkenin en iyi çalışan belediye ekibi sizde.

Hakan FELLAHOĞLU: Hasan Sertoğlu için çalışmalara başlamışsınız. Bir tarafta aile diğer tarafta parti işiniz hiçte kolay değil doğrusu.

Kazım AND: Geçtiğimiz gün istemeyerek te olsa bir randevunuzun uzamasına sebep olduk, özür dileriz.

Ayten DENİZ: Ayşe Kulin sizden çok memnun kalmış ve dostluğunuz ve memnuniyeti için size teşekkür telefonu açmış.

Reha ARAR: Yeni otelin içinde ofis açıp tüm detaylarla tek tek ilgileniyormuşsunuz. Kuzey Kıbrıs’a yeni bir eser daha kazandırmak üzeresiniz. Çok
yakında yeni otel açılıyormuş.

Ertan TOSUN: Muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar ve baş sağlığı dileriz.

Fatma KALFAOĞLU: Valla oldu bir yanlışlık artık kusura bakmayacaksınız. Bu kadar kusur kadı kızında da bile olurmuş.

Asaf ŞENOL: Kaldırımlara park edenlerle ilgili çalışmanızdan ötürü sonsuz teşekkür ediyoruz. Peki LTB zabıtalarını gördünüz mü oralarda? O konuda bir şey göndermemişsiniz?

Mert ÖZDEŞ: Eski şarkılara merak salmışsınız son zamanlara. Yakında bir koraya bile yazılmayı düşünüyormuşsunuz. Yolunuz açık oldun.

Züleyha KARAMAN: Ansızın neden piyanoya merak saldığının nedenini sonunda bulduk. Telsim’in Freezone müzik yarışmasına sizde katılacakmışsınız. Ama bu yarışma liseler için değil miydi?

GÜNÜN TWİTTİ
‏@kadri2013
7 Mart Perşembe 19:00'da Bedesten'deki CTP-BG Lefkoşa Türk Belediyes meclis üyesi adayları tanıtım kokteylini onurlandırmanızı dileriz
GÜNÜN SÖZÜ
“Eğer bu yolsuzlukların üstüne gidilmiyorsa ve hatta üstleri örtülüyorsa; ve de her şey ve “Aynı tas aynı hamam” devam edecekse, vurgunlar hırsızlıklar, mafyalaşmalar, çeteleşmeler artarak sürecekse, halk ezilip canından bezdirilecekse yani, bu sistemle yapılacak bir seçimde de bir şey değişmeyecekse, halk sizlere neden güvensin ve neden tekrardan seçsin ki…?”
Kamu - Sen Başkanı Mehmet Özkardaş

BİZİM TEMEL
Yunanlı bir belediye başkanı davetli olarak bir İtalyan şehrini ziyaret eder. Yunanlı reis İtalya Belediye reisinin çok güzel köşkünden etkilenir ve bu köşkü nasıl yaptığını sorar. İtalyan Belediye reisi, :Şuradaki köprüyü görüyor musun? Avrupa birliği bize çift gidiş gelişli büyük köprü yapmamız için para verdi. Biz de tek gidiş-gelişli trafik ışıklı bir köprüyü ve bu köşkü inşa ettik” der. Ertesi yıl İtalyan reis Yunan şehrine iade i ziyaret yapar. İtalyan, Yunan reisin saray gibi çok daha şahane bir köşkte oturduğunu görür ve merak ederek sorar meslektaşına: “ Bu saray yavrusunu nasıl yaptın?” diye.
Yunanlı “Şuradaki köprüyü görüyor musun?” der..
İtalyan “Hayır” der.