80 milyonluk Türkiye’nin izlediği canlı yayında böyle bir açıklama yapması gerekir miydi dersiniz…
Biraz acayip kaçtı ama olsun!
Ok yaydan çıktı artık…
Kıbrıs Türk halkını ‘dedikoducu’ diye Türkiye kamuoyuna duyurduysa elbet vardır bir bildiği bizim başkomutanın!
Dedikodu istiyorsa dedikodu…
Akıncı önce Saray’a baksın!
Yanında çalışanlara özellikle de…
Torpille, hatır gönül ilişkisi ile istihdam ettiklerine!
Rum kesiminde ne naneler yeniliyor haberi var mı…
Adı bilmem nelere çıkanlara!
Sonra Kıbrıs Türkü’nü dedikoducu olmakla suçlasın…
Neyse daha fazla deşmemek lazım konuyu!
Bel altı konulara girmeyi fazla yeğlemeyiz çünkü öncelikle Cumhurbaşkanlığı gibi yüce bir makama büyük zararlar gelmesinden korkarız…
Dün Ankara’daydı, bugün adada Sayın Akıncı…
Belki dünkü yazımızı kendisinden saklamışlardır diye bir kez daha vurgulama ihtiyacı hissettik!
Saray’dan tek bir fotoğrafçı götürmek de neyin nesiydi çok önemli Ankara ziyaretine…
Yakışıklı resimleri yayınlansın diye!
Zaten bir süre önce TAK’ta da yaşanmıştı fotoğraf konusu…
Demek ki vitrine çok önem veriyor Akıncı ve yanındaki akıl hocaları!
Hadi ona tamam diyelim…
Peki haber hiç mi önemli değil!
Bu konuda kendilerini fazlasıyla geliştirmeleri gerekiyor, hem de acil olarak…
Sayın Akıncı Ankara ziyaretinde yanına Kıbrıs basınını almayarak büyük bir hata yapmıştır!
Hele de TAK ve BRT gibi devletin basın kuruluşlarından temsilci almaması hatayı daha da körüklemiştir…
Türkiye’den gelen makamların yanında basın ordusuyla gelmesi gerçeği ortada varken, Akıncı’nın bunu yapmaması düşündürücüdür!
Ve konu Ankara’da özellikle basın camiasında tartışılmış ve KKTC devleti küçümsenmiştir…
Umarız bundan sonra bu konularda daha ciddi olunur, Sayın Akıncı ve çevresi devlet olma ciddiyetinin gerekliliklerini yerine getirir…
Tüm eksikliklere ve acemiliklere rağmen…
Akıncı’nın Ankara ziyareti bana göre önemli bir gelişmedir ve hele de Türkiye Cumhurbaşkanı ile yapılan 2.5 saat gibi uzun bir görüşme Rum basınına bile malzeme olduysa önemsenmelidir!
Son analizde ise…
Bize göre Akıncı-Erdoğan görüşmesi sonucu yol haritamız belirlenmiş ve çözül olmaması durumunda alternatif politikalar ortaya konmuştur!
Bize düşen;
Bu süreçte Akıncı’nın tüm yanlışlarına rağmen Kıbrıs Türkü olarak güçlü bir destek vermek ve arkasının boş olmadığını göstermektir!
Vatan ve millet adına…
 
 
 
Adalıer’den ‘Glapsides’ açıklaması…
 
“Belediye meclisine sunulan avam projede tüm yapılar ahşap olarak gösterilmişti. Nitekim ilk etap uygulama geçtiğimiz yıl ahşap malzeme ile yapıldı. Bizden de bir başkasından da herhangi bir şikayet söz konusu olmadı. Bu şekilde başlayan bir projenin ikinci etabında betona dönüşü ihtimal olarak değerlendirmedik.
Bir yıl öncesinden meclisten onay almış bir projenin ikinci etap uygulama Projesi'nin detaylarını algılamak bizim için mümkün deldi. Bu değişiklikle ilgili başkan bizi bilgilendirmiş olmalıydı. Çünkü orası Natura 2000 kapsamında özel çevre koruma bölgesidir. Çevre Dairesi'nin geçen yıl verdiği proje olayında da zaten ahşap malzeme kullanılma şartı vardır. Benim iş yerim devlet onaylı bir iş yeridir ve kullanılan malzeme, beton kısımlar dahil tamamen sökülebilir haldedir. Herhangi bir temel kazısı mevcut değildir ve her şey yüzeydedir. Glapsides plajı projesinde bir metreye yakın sandık kazısı ve blokaj temel uygulaması vardır.
Bu konuda eğer hatamız varsa o da geçen yıl projeye mecliste onay verirken avam projeyi yeter bulamayıp uygulama projesini detaylarıyla talep etmemiş olmamızdır…”
 
Erol ADALIER
CTP Mağusa Belediye Meclis Üyesi
 
 
“Mahkeme duvarı gibi kadın!”
 
Bazı kamu çalışanlarının dairelerde vatandaşa kötü muamelesine güzel bir örnek;
Dün Lefkoşa’da Sosyal Sigortalar Dairesi’ne gitmiş bir vatandaş…
Şekerini ölçmek için satın aldığı çubukların ödemesi çıktı mı diye!
Çok da bir para değil aslında…
99 Türk Lirası!
Görevli kadın asık suratla ‘zırt pırt gelmeyin’ diye fırçalamış vatandaşı…
Gerekçe de şu;
Bu konuda değerlendirme yapacak çalışan izindeymiş!
Aralarında sözlü tartışma yaşanmış ve görevli kadın hiddetle bağırmış;
“Nereye gidersen git” diye!
Vatandaş ağlamaklı anlattı konuyu…
Ve ekledi;
“Bu mahkeme duvarı gibi çalışanları artık istemiyoruz…”
Kim ister ki!
 
 
Girne Askeri Hastanesi ne olacak!
 
Türkiye’deki malum darbe girişimi sonrası çok ciddi değişimler yaşanıyor…
GATA ve askeri hastanelerin sivilleştirilmesi gibi!
Hoş Türkiye’de bundan bir süre önce askeri hastaneler sivillere de hizmet vermeye başlamıştı ya…
Ama halen Girne’de bulunan askeri hastane bu kapsamın dışındaydı!
Bazı subay ve astsubay arkadaşlar için merak konusu olmuş konuyu gündeme getirmemizi istediler…
Bizi aşan bir konu bu!
Askeri yetkililer konuya nasıl yaklaşıyor, bir açıklama yaparlar mı onu bilemeyiz…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa Türk Belediyesi’nde sabıka kaydı olan bazı amirler konusunda çalışanlardan şikayet mesajları gelmeye başladı. Kimsenin de ekmeği ile oynamak istemeyiz ama ara sıra kulaklarını çekmek de sizin sorumluluklarınız arasında bulunuyor değil mi! Herkes adabıyla çalışsın bu sayfada deşifre olmasın!
Sayın Ersan SANER, bakanlık içindeki bazı gammazcı arkadaşlara aman dikkat! Ciddi bir karalama kampanyası başlattıklarını duyduk, sakın ola bir hataya düşmeyiniz! Meyve veren ağacı taşladıklarına göre bir karın ağrıları var demektir, uyarma ihtiyacı hissettik!
Sayın Erçin TEKAKPINAR, aşağıda vatandaşla bire bir iletişimde olan bazı arkadaşları uyarmak da sizin görevleriniz arasında! Vatandaşın vergileri ödendiklerini sakın akıllarından çıkarmasınlar, vatandaşa hizmet etsinler ve biraz da gülümsesinler! Börülce ayıklamaya benzemez bu işler değil mi!
Sayın Ünal ÜSTEL, Başbakan bazı bakanlarla ters düşmeye başlayınca yeni bir kabine ve sizin adınız fazlaca anılmaya başlandı. Ama siz yine de biz bakın deriz bir seneden önce bir kabine değişikliği yok!
Sayın Güneş GÜNEŞOĞLU, Mağusa Belediye Başkanlığı için şimdiden siyasi kulislere başladığınız iddia ediliyor! Gönlünüzden geçen bu olabilir ama zaman ve zemin henüz olgunlaşmadı. Siyasette sabır çok önemlidir bunu bir kenara yazmakta yarar var!
Sayın Mehmet KADI, Yeni Erenköy belediye başkanlığına vekalet etmeye başladığınız günden bu yana gece uykularınızda kabus görmeye başladığınız söyleniyor! Allah kolaylıklar ve sabırlar versin artık…
Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, dün sabah Lefkoşa yollarında gezerken görülmüşsünüz! Bizim buralar sizin oralara hiç benzemiyor değil mi! Ha keşke bir telefon açıp birlikte sabah kahvesi içseydik, kötü mü olurdu yani…
Sayın Özgün FARUK, LAÜ’ye yaptırdığınız istihdamlar parti içinde büyük infiale neden oldu! Partililer neredeyse birbirini yiyecek duruma geldi…Hele de bir çoğu DP’li olunca bakalım onlara nasıl hesap vereceksiniz!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, Güzelyurt hastanesinin müjdesini verdikten sonra Güzelyurtlular ve Lefkelilir neredeyse meydan savaşlarına başlamak için diş biliyorlar! Bakalım bu sorunu aşmak için nasıl bir politika üreteceksiniz!
Sayın Kemal DÜRÜST, önceki akşam Lefke’de makam aracınız bozulup yolda kalınca sıkıntılı dakikalar yaşadığınızı duyduk. Hurdaya dönen araçtan başka ne beklerdiniz ki! Acaba diyoruz bölgede atla mı yolculuk yapsanız…
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, dünkü bakanlar kurulunda öyle kararlar alınmış ki çok yakında üreticinin karşına şok olacakları müjdeli haberlerle çıkacakmışsınız! O zaman biraz elinizi çabuk tutun ki tansiyon biraz düşsün…
Sayın Serhan KOMBOS, hükümetin makam araçları konusunda hükümete öyle güzel bir teklifte bulunmuşsunuz ki kabul etmemelerinin mümkünatı yok diyorlar! Ticarette hem başarılı hem de epey uyanıksınız doğrusu değil mi…
Sayın Mehmet AVCI, ölümlü trafik kazalarında bu sene geçmiş yıllara göre çok ciddi bir artış gözleniyor! Geçmişe göre çok daha ciddi tedbirler almanız bekleniyor! Artık nasıl bir formül bulacaksanız onu bilemeyiz işte…
Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, dün birkaç cifçi arkadaşla sohbet etme imkanı bulduk artık uyarıların değil eylemlerin gündeme gelmesi gerektiğini söylediler! Onlar ile iletişimi güçlendirmenizde yarar görüyoruz…
Sayın Hasan YÜCELEN, doğuma çok az bir süre kala evde bütün işlerin sizin başınıza kaldığını duyduk. Olacak artık o kadar baba olmanın da bir bedeli vardır değil mi! Bu arada aman camları silerken dikkat!