Dün "Dünya AIDS Günü" idi. Böylesine bir günde Gazimağusa’da AIDS paniği yaşandı.

Sağlık Bakanlığı bu konuda duyarsız kalarak herhangi bir basın açıklaması yapmadı. Maalesef AIDS günü için verilen mesajların anlamını yitirdiği bugünde bir Allahın kulu da bu konuyla alakadar olmadı.

Üzüldüm.

Hem gelecek için hem de ülkem adına.

Ülkemizdeki turist sayısı yanında öğrenci sayısı da günden güne artmaktadır. Hal böyle iken ülkemize giren yabancı uyruklu öğrenciler kendi ülkelerinde görülen hastalıkları adamıza taşımaya başladılar bile. Ebola paniği ile uzun süren bir tedirginlik yaşadık. Bu bir örnektir.

Dün Gazimağusa Hastanesi’nde AIDS paniği yaşanarak, Nijeryalı bir öğrencinin HIV virüsü taşıdığı iddia edildi. Daha çok yok, Ağustos ayında yine bir Nijeryalı genç kızın hem hamile olduğu hem de HIV virüsü taşıdığı tespit edilmiş ve sınır dışı edilmişti.

Peki, geçtiğimiz ay yaşanan bu olay bugün yaşanan olayla ayni değil mi?

Bedenini satan genç kızlar sırf kontör ya da yemek parası uğruna tanımadıkları erkeklerle cinsel ilişkiye giriyor. Yol kenarlarında her gün rastladığımız bu kızları kim olduğunu ya da nasıl yaşam sürdürdüklerini bilmeden sırf egoları için araçlarına alan adamlar var. Sadece araçlarına almadıkları gibi bu kızlarla kontör parası karşılığı cinsel ilişkiye girenler var. Peki, şimdi kim suçlu? Yani ülkemizde bulunan yabancı uyruklu genç kızlarla ilişkiye girerek hayatlarını riske atan erkekler için dün yaşanan olay sürpriz değildir. Olmamalıdır da.

Nijeryalı genç kızlarla birlikte olan erkeklerin bir an önce gerekli doktor kontrolünden geçmelerini öneririm. Önüne gelen kişilerle cinsel ilişki kuran bu kızların yaşamlarını daim ettirmek adına birileri ile birlikte olmaları onlar için çok da önemli değildir. Onların bu yaşantıları değer yargılarımızla her ne kadar örtüşmese de yaşanan bazı gerçekler vardır ki göz ardı edilemez. Adamızda eğitim adı altında her yıl yüzlerce öğrenci KKTC’ye geliyor. Fakat bu gençlerin birçoğu maddi sıkıntı yaşadığından dolayı ya hırsızlık ya da fuhuş yapmak zorunda kalıyor. Kimsenin iş vermediği bu gençlere sahip çıkan olmadığı için suça teşvik ediliyorlar. Aslında kendi ülkemizin gençlerine dahi sahip çıkamadığımız bu dönemde kimse yabancı uyruklu öğrencilere sahip çıkılmasını bekleyemez.

Eğer Sağlık Bakanlığı üniversitelerde sıkı bir denetim yapar ve sağlık ekipleri tarafından olay kontrol altına alınsaydı bugün AIDS paniği yaşanmazdı.
Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilecek ekipler tarafından üniversitelerimizde düzenli olarak ücretsiz sağlık kontrolleri yapılsa bugün risk taşıyan öğrenciler olmayacak ve bu tür hastalıklar yayılmayacaktır.

Öğrencilerin maddi sıkıntı içerisinde olduğunu bildiğimiz için devletin en azından öğrencilere sağlık hizmetlerinden yararlanmaları için bir takım girişimler başlatması şarttır yoksa Nijeryalı öğrenciler gibi daha niceleri harcanıp gider.