“Ahmet Benli Cumhuriyeti” başlığı ile kaleme aldığımız yazı, beraberinde bir takım tartışmaları da getirirken, yazıyı okuyan ve ‘mağdur’ olduğunu iddia edenler şikayetlerini dile getirmeye başladılar.
Bu konuda yapılan şikayetlerden bir tanesi de şöyle:
“Levent bey,
Yazınızı okudum ve çok beğendim. Ben de sizlerin bahsettiği Ahmet Benli mağdurlarından biriyim. Bana da önceden bütün izinleri şehircilikten ve elektrik kurumundan aldırıp bunların harcamaları dışında ekstra 3000 TL’ye yakın inşaat ve telleme izni parasını belediye olarak aldı. 150,000 TL alım ve arazi kiralama işlemlerini yaptırttı. Daha sonra belediye başkanı izinde olduğu için proje dosyasını asbaşkan Soyer bey imzaladı ve izinden gelir gelmez dosyamızı içeriye çağırttı arşive işlenmesi gerekir dedi ve ben güvenip verdim ama bir daha dosyamı geri alamadım.
Ne yazılı mektuplarıma ne de bana hiçbir gerekçe veya cevap dahi vermediler. O zaman biriktirdiğim bütün birikimimi ve gereken parayı borçlanarak tamamlayıp verdim.
Halen mahkeme devam ediyor. Belediye sorumlusu İbrahim bey her defasında farklı bir şeyler söylüyor! Çok komik.. Dosyayı da mahkemeye getirmiyorlar.
Bu nasıl sosyalist bir Belediye Başkanı!
Hayata atılan bir gencin daha işyerini kurmadan borç batağına sürükleyip gerekçe dahi vermiyor!
Tam bir Benli Cumhuriyeti!!
Yazıktır bizlere.. Halen mahkemelerde sürünüyorum..Bu süreçte randevu taleplerime cevap vermeyen, halkın adamı kapıda bekleyip çıkınca neden öyle olduğunu bana da sana bu inşaatı yaptırırsam o..... çocuğuyum demiş bir belediye başkanı Sn. Ahmet Benli!
Konuyla lütfen ilgilenin. 24 Eylül’de Lefkoşa mahkemesindeyim yine…”

Bu arada “Ahmet Benli Cumhuriyeti” başlıklı yazımızın altına yorum yapan Gönyeli Belediye başkanı Ahmet Benli, Eçiz’in proje getirmediğini belirtip diğer suçlamaları kabul etmeyince iş adamı Mehmet Eziç bu yoruma isyan edip yine aynı sayfaya şu yorumu yaptı;
“Şimdi de bana yalancı diyor, proje onaylatsın diyor, onaylı projeyi eline geldiğinde yırtıp İbrahim Şahali’nin yüzüne fırlatan ta kendisi, belki sen burayı yasal olarak aça bilirsin ama, açtıktan sonra ben senin nerene nasıl bakacağımı iyi bilirim diye tehdit eden ta kendisi!
Ayrıca Gönyeli’de iş yapmak için önce “Gönyeli’yi hak edeceksin” diye söyleyen de kendisi. Daha da var ama bana yakışmaz bunları yazmak.
Çıkıp ta ben personelime sorup anlamadan yüksek egomdan sinirlendim ve gidip inşaatlarda çalışanlara hakaretler yağdırdım diyemez!
Hatta olaydan 2 saat sonra beni telefonda da arayıp ve “boşuna sinirleniyorsun başkanım, kendini gereksiz yere hırpalıyorsun” diyen Eziç’e yukarda yazılanları söylediğini kabul edecek değil tabi…
Al Gönyelin senin olsun Ahmet bey,
Altınla kaplasan yine açmayacağım…
‘Bey'i makamına yazdım size değil, çünkü bunu hak etmiyorsunuz.
Ayrıca size teşekkür ederim,
KKTC de biraz bir şeyler yapanlara nasıl davranıldığını gösterdiğiniz için…”


GÜNÜN FOTOGRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Hasan TAÇOY,
bu sabah saat 09.22’de GS 121 plakalı aracınızda sürüş halindeyken cep telefonuyla konuşurken görüldünüz. Vatandaş vekillerin dışarıda halka örnek davranışlar içinde olmanızı istiyor, bize de iletmesi kalıyor.

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Lefkoşalı bir çiçekçi bakanlığınız döneminde kesilen faturaları tahsil edememekten şikayetçi oluyor. Ayrıca çok ilginç iddiaları da var eğer doğruysa yandığınız gündür…

Sayın Zeren MUNGAN,
öğretmen ödenekleri konusunda bir kıpırtı olmaması eğitim camiasını çileden çıkarıyor. Bu konuda acil bir şeyler yapmazsanız kapınıza yığılacaklar bilesiniz.

Sayın Ahmet KAŞİF, Lefkoşa-Haspolat yolunda refüjlerin olmaması bugün bir cana daha mal oldu. Bakanlığınızın ilk icraatları arasına burayı da alırsanız büyük bir hizmet vermiş olacaksınız.

RHA 2460 plakalı aracın sürücüsü.
Bugün 14.20 sıralarında maşallah okul servisi gibi çalışıyordunuz. Devletin aracı ve mazotu ile öğrenci taşıdığınızı görenler çileden çıktı bilesiniz…

Sayın Çağan COŞKUNER
, İskele Kaymakamlığı için sizin de adınız anılmaya başlandı. Çevre konusundaki uzman kişiliğiniz sizi bu konuda ön plana çıkarıyor. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Mehmet Ali TALAT,
CTP’li bir kurmay bugün sizin için ‘durur durur tuz kavurur’ dedi, ben anlayamadım. Siz anladıysanız bana da anlatın…

Sayın Ersan SANER, Saray’daki yemekte Derviş beyle koyu sohbetleriniz gözlerden kaçmamış. Allah muhabbetinizi arttırsın, kem gözlerden korusun…

Sayın Kutlay ERK,
61’nci yaşınızı kutlar sağlıklı ve mutlu nice yaşlar temenni ederiz. 61 kere maşallah hiç göstermiyorsunuz…

Sayın Özgül MUTLUYAKALI,
Sertaç Görgüner’i unutmayın onun için anma töreni düzenlemeniz basın camiasında büyük memnuniyet yarattı. Onun gibi cesur ve gözü pek bir gazeteci daha bu ülkede yetişmedi, bir kere daha Allah rahmet eylesin.

Sayın Çiğdem AYDIN
, özel haberleriniz ve söyleşilerinize yüz üzerinden 100 veriyoruz ama dil bilgisi konusunda epey notunuz kırılacak gibi görülüyor. Okuyucudan tepki gelmeye başladı haberiniz olsun…

Sayın Atilla ATAKANLI,
sitem dolu mesajlarınız bize geliyor. Eğer açıklamak istediğiniz bir konu varsa telefonlarımız size ve herkese 24 saat açıktır. Bir de bu sitemleri yüz yüze yapsanız çok daha iyi olur düşüncesindeyiz.

Sayın Birikim ÖZGÜR,
trafik suçu işleyip bunu ısrarla ödemeniz kamuoyunda büyük memnuniyet yarattı. Trafik cezalarını bakanlığa ödetenler utansın artık…

Sayın Selim KUMBARACI,
Okul kayıt işlemleri için Londra yollarına düşmüşsünüz. Hem ziyaret hem de ticaret gibi olacak desenize. Evladımıza Allah zihin açıklığı versin.

Sayın Kadri FELLAHOĞLU,
oğlunuz Ahmet’in düğün töreni için artık dakikaları saymaya başlamışsınız. Genç çifte bir ömür boyu mutluluklar dileriz. Umarız en kısa zamanda torun sevinci de yaşatırlar…




Günün Fıkrası


Genç kadın iş bulmak için hiçbir çaba harcamayan kocasına çok kızıyordu.
Ama kocasının umurunda bile değildi.
Kadın bir gün nihayet
-“Daha fazla dayanamayacağım... Utanç içindeyim!..” diyerek patladı, “...
-Kiramızı babam, mutfak masraflarımızı annem karşılıyor.
-Bizi kız kardeşim giydiriyor, arabamızın masraflarını da halam karşılıyor.”
Adam yattığı yerden karısına;
-“Bence de utanmakta haklısın hayatım” der ve ekler;
-“İki erkek kardeşinden yıllardır hiçbir şey göremedik..”
(Teşekkürler Necati HALİL)