Gözünü sevdiğim,kimine göre sevinçten,kimine göre de hasetten gözleri yaşartan 20 Temmuz’u..İşte yine geldi ve yine lehte ve aleyhte yazılanlar söylenenleri okuyup,dinleyip, kimini görmezlikten ,duymazlıktan geliyoruz,kimini ise gururla göğsümüz kabararak  okuyoruz.
!963 olaylarını elbetteki ben de yaşamadım ama çocuk aklımla gazetelerde çıkan o fotoğrafları,yazılanları,çocuk aklımla bile dehşetle kendimce değerlendiriyor,subay olan babamın yorumlarını can kulağı ile dinlemeye çalışıyordum. Türkiye’nin her kentinde on binlerce kişinin sokaklarda Kıbrıs İçin nasıl ciğerlerini yırtarcasına bağırdığını protesto eylemlerinin yapıldığını neredeyse anlayabiliyordum. Belki çocukcaydı ama Kıbrıslı Türk kardeşlerime yapılanlar için büyük bir kızgınlık doluyordu içim.Babamın  elinden tutmuş faltaşı gibi gözlerimle o milletin gök gürültüsü gibi bağırıp slogan atmaları karşısında “bir şey yapmalı” yı kendimce yorumluyordum işte..
Kim derdiki yıllar sonra KTKA  beni de seçecek ve 74 öncesi 27. Dönem olarak Kıbrıs’a gelecem . 6 ay sonra  da EOKA nın Makarıos’a darbe yapması ile  birlikte TSK buraya müdahale edecek ve ben kendimi  o çok sevdiğim Kıbrıs’lı Türk kardeşlerimle birlikte,omuz omuza cephede bulucam.  20 Temmuz sabahı,Mevzilerimizde heyecanla ,çıkarmayı ve hava indirmeyi beklerken,sabah güneşin doğmasıyla birlikte 2 adet F-104 jetinin mevzilerimiz üzerinden bizlere “Geldik.Merak etmeyin” dercesine geçişi anında  sevinç gözyaşlarımızla birlikte bulunduğumuz yerlerden  fırlayıp onlara  aslanlarım benim diye çığlık atışımız 1974’ün en heyecen veren sahnelerinden biri olarak  çakıldı kaldı akıllarımıza.
Yok öyle Jhonson mektubu filan…Gelmişti işte Türkiyem.Gerçi Muratağa’ya,Sandallar’a,Ayvasıl’a yetişememişti ama  geriye kalanlar için gelmiştiler işte..Evet..yıllar sonra Şimdi rahmetli olan bir milletvekilinin biz Gazilere hitafen söylediği “Bu memlekette eşşekler bile Gazi’dir” (gerçi o bizimle dalga geçmek için söylemişti) sözü doğruydu. Onlar bile eşşekken görevlerini yapıp bize su taşımıştı.
Derken,esir mübadeleleri, Otonom,Federe devlet ve 1985’te de KKTC gelişmelerini yaşadık.Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş beyle BRT’de yapmış olduğum “İşte o bir saat” programımın  son bölümlerinde  hayatının en önemli 2 anını anlattığı bölümü,You tube’ta bulabilir ve izleyebilirsiniz.19 Temmuz gecesi yaşananları.
Ama sonra,ne olduysa oldu,Kıbrıs’ta KKTC bayrağına ve Devletine karşı bir sinsi savaş başlatıldı.Bu ülkenin en kahraman kişileri bile “Bayrağım..Devletim” dedikleri için suçlandılar. Tıpkı Denktaş beye yapıldığı gibi.Ben Gaziyim demeye,şehidimin çocukları,eşleri bizler Şehit ailesiyiz demeye,Mehmetçik bile “Biz burdayız “ demeye çekinir hale getirildik.
Samimi olarak söylemeliyimki Bunda TC Hükümetlerinin Kıbrıs Politikalarının yanlışlıkları bir yere kadar rol oynadı. Ama bu, bu ülkedeki fırsatçıların bu ülkeye yaptıkları kötülüğün  gerçek sebebi asla değildi. Onlar sadece hizmet ettikleri amaç için bu yapılan yanlışları bahane ettiler.
Bir de elbetteki cehalet….
Rahmetli baba Boyacıoğlu’nun Arastadaki kumaş mağazasında 1977 miydi ne idi tarih hatırlayamıyorum ama, kulaklarımla şahit olduğum  “Hadi biraz indirim yap. Bak sizi biz kurtardık” diyen o cahil bayana  ara yere girerek ;
-Ya hanım teyze.. Bak ben Gazi’yim ama asla böyle düşünmüyor telefuz bile etmiyorum.3 kuruş indirim talep etmek için böyle bir terbiyesizliği nasıl yaparsın sen. Kim oluyorsun da böyle konuşuyorsun..  dediğimi ve Boyacıoğlu’nun da sinirlenerek ..
-Bende sana satılacak mal yok..dediğini  çok iyi hatırlıyorum..
“SİZİ’ymiş….. Ne kadar cahilce…Siz kim yahu..Bizdik o zaman. Aynı kanı taşıyan Türk’lerdik.
Birde,  bir 19 Mayıs öncesi  için BRT adına katıldığım 19 Mayıs’ta BRT’ye düşen görevler için yapılan bir Milli Günleri Kutlama  komitesi toplantı sonrasında,toplantının asker kanadı  ayrıldıktan sonra ,kendi yaptığım bir özel 19 Mayıs programı için mali destek istediğimde aldığım cevabı hiç unutamıyorum.O gün ismi lazım değil başkan beyimiz bana;
-Ne parası yahu..19 Mayıs,29 Ekim,30 Ağustos bizim bayramımızmı ki para dökelim..Hadi 20 Temmuz olsa neyse ne… buyurmuştu o şahıs.
Yalan da çıkmadı hani..Bu gün tüm resmi bayramlardaki tören alanına baktığımızda halkın  neredeyse hiç rağbet göstermediğini  içimiz acıyarak izliyoruz  …
Neyse…
Bu gün 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’mız…Bu güne değer  veren herkesin bayramını en içten dileklerime kutluyorum.
Ve diyorum ki..
İnşallah bu gün tören alanı salt protokolden ibaret olmaz.
Kaldıki yine öyle oldu. Halk yoktu neredeyse..Tabiki çok önceleri yapılan o törenlerle kıyaslayarak bunu söylüyorum.
Allahım yaaaa……