İnsan her gün ne yiyeceğini şaşırıyor.Kanserin %90 sebebinin yediğimiz içtiğimiz gıdalardan olduğunu  bilimsel olarak açıklayan yayınlardan  sonra  birde etrafımızda onlarca kanser hastası ile yüzleşince açıkçası ben yapabildiğim kadar özellikle sebze meyvede mevsimlik ve üreticisi belli olan ürünleri  tercih etmeye başladım.Buna rağmen  yinede zaman zaman ister istemez bu koşuşturma içinde  hazır gıdalarada yönelmiyor değilim.

Geçenlerde her zaman gitmiş olduğum marketten alışveriş yaparken dikkatimi çekti.

Soğuk gıdaların bulunduğu açık buzluğun içinde bazı ambalajlarının üzerinde
Büyük harflerle insanın gözüne sokar derecesinde.

 ‘’ Ürünlerimiz MSG içermez ‘’diye yazıyordu.

Halbuki bundan bir süre öncesine kadar bu dikkat çekici ibareyi görmemiştim.

Merak edip bir kısım donmuş  konserve ile paket gıdalarada bir göz attım.Evet .Bazılarının ön kısmında bu maddeyi kullanmıyoruz yazarken bazılarında da  ön kısımlarında değil ama arka kısımlarında içindekiler kısmında ve okunamayacak kadar küçük yazılarla yazıyordu.

İnsanoğlu  bir taraftan bilim ve teknolojideki yeniliklerle daha uzun ve sağlıklı bir yaşamın kapılarını zorlarken  diğer taraftanda yine bilim ve teknoloji sayesinde yaşamına giren  birçok zararlı unsurlada yaşamını beklenenden daha kısa bir zamanda  kaybediyor.

Birçok ülkede devlet ve tüketiciyi koruyan birlikler bu zararlılara karşı vatandaşını koruyucu önlemeler geliştirsede bizim gibi birçok ülkelerde ne yazık ki vatandaş  uyanık olmak ve  kendini bu zararlılara karşı kendi uyanıklığı ile korumak zorunda.

İşte bu yüzden farkında olanların farkında olmayanları uyarmasıda  bir vatandaşlık görevi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Küçükten büyüğümüze gencimizden yaşlımıza marketlere hergün giriyoruz alışveriş yapıyoruz.Peki kaçımız almış olduklarımızın sağlıklı olup olmadığını sorguluyoruz.

Sebze meyveden tutunda dondurulmuş gıdalara  çeşit çeşit konservelere kadar birçok gıda tüketmemiz için önümüzde duruyor ve bunlar üzerinde sırf okunmasın diye küçük küçük yazılmış yazılar bulunuyor.

İşte bu küçük küçük yazılan yazılar içinde  bir maddeyi bugün sizlerle paylaşacağım.Belki duymuşsunuzdur.

Kısa  adı MSG

MONOSODYUM GULUTAMAT, 

Çin ve Japon mutfaklarının vazgeçilmez aroması .Kimilerine göre zararsız.

Hazır gıdalarda bir çok ülkede yaygın bir şekilde kullanılıyor. Uzmanlar, hazır gıdalardaki bu lezzet arttırıcının, özellikle çocukların gelişiminde önemli bir risk oluşturduğunu ve sıkça kullanıldığında birçok hastalığı da beraberinde getirdiğini söylüyor.

Ülkemizdede günden güne artan kanser vakalarını düşündüğümüzde dikkate alınması gereken bir anekdot.

Oluşan zararlı reaksiyonlar nedeniyle özellikle çocukların etkilendiği söyleyen uzmanlar, bu lezzet arttırıcının, “Alzheimer'dan parkinson'a göz hasarından çocuklarda büyüme hormonunun baskılanmasına” kadar pek çok rahatsızlığa neden olduğunu bildiriyor. 

Yapılan araştırmalar, Monosodyum Glutamat'ın (E621)gözdeki retinadaki hücrelere saldırdığını gösteriyor.


Japon bilim adamları, birçok hazır gıda da lezzet verici olarak kullanılan monosodyum glutamat (E621) maddesinin gözlere zarar verdiğini gözlemledi.

Bu konuda Hirosaki Üniversitesi’nde görevli bilim adamı Hiroşi Ohguro ve ekibi tarafından yapılan deneylerde, farelere çeşitli miktarda monosodyum glutamat verildi. Japon bilim adamları, Glutamat maddesinin retinadaki (ağtabaka) hücrelere saldırdığını ve bu nedenle farelerin, görme yeteneğinin azaldığını tespit ettiler.

Tuz otlarda ,Hemen hemen tüm cipslerde, Bazı katı ve ekmek üstü yağlarda, Et sularında,Hazır çorbalarda, Hazır soslarda,bulunan Monosodyum Glutamat, tad alma duyumuzu etkiliyor.

Mono Sodyum Glutamat. (E621) lezzet verici katkı maddesi sayesinde hazır gıda ürünler, kişiler tarafından çok lezzetli olduğu için sıklıkla tüketiliyor. Bu madde (msg) beynin, en berbat yiyecekleri bile son derece lezzetliymiş gibi algılatıyor.

Bilimadamlarının açıklmalarına göre  Nörotiksin bir madde olan MSG, sinir hücrelerine zarar veriyor.

Merkezi sinir sistemi tahribatına bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları ve Sara (epilepsi), Retinal dejenerasyonu (göz retina tabakası hasarı),Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, Obezite, Büyüme hormonunun baskılanması, Pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı olarak diyabet gelişimi, Böbrek ve karaciğerde hasar.

 Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçerek bebeklerinde aynı etkilere maruz kalmasına neden oluyor.
Bu zararların hepsi çok sayıda çalışmayla kanıtlanmış ve bununla ilgili bir rapor Dünya Sağlık Örgütüne sunulmuş durumda.

Monosodyum Glutamat, Anne karnındaki bebeklerde ve en az iki yaşına kadar olan çocuklarda “kanserojen özelliği” olabileceği tespit edilmiş ciddi zararları olan bir madde.

Bundan bir süre önce gıdalara konulan katkı maddelerinin kanserojen etkileri ile ilgili yaratılan farkındalık sonrası bazı firmalar bugün ürünleri üzerine MSG yi okunamayacak kadar küçük harflerlerle değil oldukça büyük ve şu şekilde yazmaya başlamışlar.

ÜRÜNLERİMİZ MSG İÇERMEZ.

Neden dersiniz.