Kaybetti derken parasını aracının anahtarını filan kaybetmedi…

Ya da o çok sevdiği yanından ayırmadığı kedisini filan da değil!

Statükoyu kırma mücadelesini kaybetti Bakan Çeler…

İşin başından ‘ben farklıyım’ dedi…

Bazı şeylerin artık değişmesi gerektiğini söyledi!

Beni böyle kabul edecekler diye de ısrar etti…

Ama işte buraya kadar dayanabildi!

Sonunda pes etti çünkü…

Parti baskısı ağır bastı ve müsteşarının değiştirilmesine boyun eğmek zorunda bırakıldı!

Aslında bir anlamda da siyasetin cilvelerine de yenilmiş oldu…

Birkaç güne kadar UBP’li müsteşar gidecek!

Yerine TDP’li olan müsteşar gelecek…

Hatırlayınız lütfen…

TDP Genel Sekreteri Halil Hızal geçenlerde bir televizyon programında ne demişti?

“Elbette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na TDP’li müsteşar atanacak…”

Yaptığı vurguya bakar mısınız?

Elbette TDP’li olacak diyor, üstüne basa basa…

Bu da doğal olarak bize garip geliyor!

Böyle şeylere yıllardan beridir alışığız da…

Bunu söyleyen değişimden, yenilikten ve statükoyu yıkmaktan bahseden bir partinin genel sekreteri söyleyince şaşırıyor insan!

TDP ile ise görev var…

Değil ise hiç şansı yok!

Liyakat, iş bilirlik ve uzmanlık kimin umurunda?

Evet, Zeki Çeler, bu mücadeleyi kaybetmiştir…

Bu bile bu ülkede siyasi makamlar söz konusu olunca hiçbir değişikliğin olmadığını göstermektedir…

Çeler partisi içindeki statükoculara yenilmiştir ama!

TDP de bundan hiçbir şey kazanmamıştır aslında…

O da kaybetmiştir!

Yıllardır denenmemiş parti diye kendini halka satan bu partimiz de aslında çok farklı olmadığını dosta düşmana göstermiştir…

Uzun bir muhalefet dönemi bitmiş, şimdi iktidara gelmişlerdir ama!

Muhalefette söylediklerini de çiğneyerek yapmıştır bunu…

Bundan böyle artık tüm partiler statükonun bekçileridir, bunu da ispat etmişlerdir zaten!

Bu arada…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müsteşarlık görevine çok yakında Evrim Hınçal getirilecektir!

Bu karar aylar öncesinden alınmış ve Zeki Çeler’in diretmesi nedeniyle uygulanamamıştır…

Bir UBP’li gidip, bir TDP’li gelecektir!

Sevgili Evrim Hınçal yıllardan beridir tanıdığımız, çok sevgili bir kardeşimizdir…

Burada onu rencide etmek gibi bir maksadımız yoktur zaten o da bizi iyi bilenlerdendir!

Bu görevde de başarılı olacağından kuşkumuz yoktur en kısa zamanda işi kavrayıp yasaların kendine verdiği yetkiler çerçevesinde en iyisini yapacaktır…

Maksadımız zaten kişiler değil, yanlış zihinlerdir!

Ya da siyasetin kötü yüzüne bir kez daha vurgu yapmak…

Kendinden olmayanı düşman görüp ilan etmek!

TDP de bu hataya düştü ya…

Elbette bunun ileride bir de bedeli olacaktır!

“Dome Hotel başarı öyküsüdür…”

“Dome Hotel hakkında sade bir vatandaş olarak görüşümü yazmak istiyorum.Bu güzel otel geçmişte batmış ve satılması-özelleştirimesi gündeme gelmişti.

KTHY,CAS,ETİ, Sanayi Holding gibi örneklerde yaşadığımız tecrübeden hep emekçiler kaybetmiştir diyebiliriz.

Dome Hotel farklı bir yol izleyerek çalışanlarına devredilmiş, kimse işinden olmamış ve otel kurtulmuştur.

Devlete yakışan bu oteli yine çalışanların çalıştırmasına izin vermektir.Yok ihaleymiş yok bilmem neymiş geçiniz bunları.

Başarının desteklenmesi, ödüllendirilmesi gerekir. Geçmişte doğru diye izlenen yol bu oteli batırmıştı.

Bari bırakın insanlar evlerine ekmek götürebilsin.

Gün gele zarar ederse o zaman başka bir yol izlensin.

Şimdilik bu başarı öyküsünün önünde saygıyla eğilelim ve emekçilere selam gönderelim...”

(Emin ÖZKALP)

Sadece Merak İşte?

Hükümet Benter’i niye görevden almıyor?

Dome Hotel konusu tam bir yılan hikayesine dönüştü…

Başbakan Erhürman dün mecliste yaptığı konuşmada da sözleşmenin yenilenmesinden yana olduklarını söylerken, Vakıflar İdaresi Müdürü İbrahim Benter’in de kendi dinamikleri faaliyete devam ediyor!

Anlaşılan Dome konusu CTP için resmen bir onur mücadelesi haline dönüştü de…

Özellikle de kendi partilileri soruyor;

CTP’ye ayak direten Benter niçin görevden alınmıyor, diye!

Hayat pahalılığı ne kadar olacak?

Bu konunun uzmanı da belirleyicisi de biz değiliz ama…

Okurlar ve yakın dostlar nedense hep bize soruyor;

Ay sonu maaşlara eklenecek olan Hayat pahalılığı ne kadar olacak diye!

Çünkü çeşitli rakamlar dolaşıyor ortada ve kesin bir rakam henüz açıklanmadı…

Şimdi hayat pahalığı ne kadar olacak diye soruyoruz da umarız yakın bir gelecekte maaşlar ne zaman ödenecek sorusunu hiçbir zaman sormayız!

Zorlu Töre’yi nasıl atlattılar?

Vicdani Ret Yasa Tasarısı biraz da yangından mal kaçırırmış gibi Meclis Başkanlığı’na sunuldu…

Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre de bu yasaya karşı olduğu için konuyu sıkı takibe aldı ve açıklama da yaptı;

Meclise sunulmadı diye!

Ama demek ki bir şekilde sunulmuş işte…

Kim nasıl verdi o da bilinmiyor!

Vakıflar neyi ispatlamaya çalışıyor?

Vakıflar İdaresi son bir haftadır reklam ve haber bombardımanına tuttu ortalığı…

Bu konuda resmen kesenin ağzını da açtı ve haber ve reklamlar ardı ardına geliyor!

Sanki bir şeyleri ispatlama gaylesiyle yapılan ataklar bunlar…

Ama neyi savunuyor, neyi ispat etmeye çalışıyor, kime mesaj veriyor bu da şimdilik meçhul!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet LATİF, Akdoğan’da sosyal yardım maaşı alanlar ve engelli vatandaşlara uygulanan yıllık 120 ton hibe suyun bu sene 60 tona düşürülmesi bölge halkının tepkisiyle karşılandı. Aldıkları komik maaşları ilaçlara yatıranların durumu hiç de iç açıcı değil, bu kararınızı bir kez daha düşünün deriz…

Sayın Halil HIZAL, bir müsteşarın illa ki partili birisi olmasına vurgu yapan açıklamanız hele de TDP gibi bir partiye hiç yakışmadı. Acaba diyoruz iktidar günleri size ve yönetime yaramadı mı dersiniz? Yoksa da bir acemilik mi yaptınız acaba dersiniz?

Sayın Filiz BESİM, hastalık vakalarının artması nedeniyle özellikle de geceleri hastanelerin acil servislerinde yığılmalar inanılır gibi değil. Hem hekimler hem de hemşire arkadaşlar çok acil olarak takviye ekipler gönderilmesini isteyen mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Bakanlığınıza bağlı Meteoroloji Dairesi’nde çok önemli malzeme ve çalışan eksikliklerinin baş gösterdiği ve bunların olmazsa olmaz olduğu söyleniyor. Yöneticilerinizin uyarılarına kulak vermeniz isteniyor…

Sayın Metin BİLMEM, cezaevinde kaçma girişiminde bulunun ama bunu başaramayan bir mahkumun kim olduğu soruları gelmeye başladı. Bu mahkum kimse artık içeriden korunuyor iddiaları da yapılıyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, Karpaz’da aşırı yağmurlar nedeniyle kapanan bazı yolların hala açılmamış olması bölge halkının haklı şikayetlerine neden oluyor1 Hem bölge hem de iktidar vekili olarak konuya el atmanız bekleniyor!

Sayın Mehmet HARMANCI, dinmek bilmeyen yağmurlar Başkent sokaklarını resmen köstebek yuvasına çevirdi. Yağmurlar bittikten sonra asfaltlama konusunda epey yoğun günler sizi bekliyor değil mi?

Sayın Hanzade Osmanoğlu ÖZBAŞ, Alsancak’taki okulların eksikliklerinin giderilmesi için pek yakında bir takım yardım kampanyaları başlatacağını memnuniyetle öğrendik, tebrik ederiz. Umarız tüm işletmeler bölgelerindeki kurumlara bu tür yardımları gelenek hale getirirler…

Sayın Bülent DİZDARLI, Yargıç babası olduktan sonra yürüyüşünüzün bili değiştiği söyleniyor. Genç yargıç kızımızı tebrik eder başarılarının devamını dileriz. Bu arada artık boynuzda kulağı geçti değil mi?

Sayın Şener ELCİL, sizdeki şu asker ve elçilik takıntısı bir türlü bitmedi gitmedi değil mi? Bu ülkenin olmazsa olması iki güzide kuruma bu kadar yüklenmek sizlere bir şey kazandıracak mı acaba dersiniz? Biraz da insaflı olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Erhan BAŞAY, sizin cüsseyi gören de yani dağları taşları kaldırır sanırdı. Demek ki bundan böyle artık koruma sporlarını da öğrenmek gibi bir ihtiyacınız ortaya çıktı. Büyük geçmiş olsun diyoruz, adalet elbette er ya da geç tescil edecektir…

Sayın İzzet İZCAN, hiç beklenmedik bir anda açık kalp ameliyatı olduğunuzu üzülerek öğrendik. Mademki ameliyat gayet başarılı geçti buna da şükür etmek gerek değil mi? Bundan böyle daha kontrollü bir hayat sizi bekliyor aman dikkat…

Sayın Zorlu TÖRE, parti içinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı için kimseden ses seda çıkmayınca bu konudaki kulisleri epey hızlandırdığınız gözleniyormuş. Ama yine de sadece partilileri değil partili olmayanları da ikna etmek gibi bir göreviniz var, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Raif İlker BURAN, Meteoroloji Dairesi müdürü olarak umarız yaptığınız uyarılar yeteri kadar dikkate alınıp değerlendiriliyordur. Bunlar dikkate alınmazsa ve yeni felaketler yaşanırsa en azından bunların sorumlusu siz olmayacaksınız…

Sayın Mustafa GÜRSEL, yerel yönetimler işlerini zamanında yapmayıp toplanan çöpler alınmayınca iş yine size düşüyormuş. Sağlam bir çevreci olarak artık idare edeceksiniz başka da bir yol gözükmüyor zaten değil mi?