15 Temmuz darbe girişimi sırasında rehin alınarak Akıncı üssüne götürülen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi yaşadıklarını anlattı ve ‘'Kafama silah dayadılar. Yunana esir düşsem bu muameleyi görmezdim'' dedi.<br /> Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Ergün Şahin'e 4 sayfalık ifade veren Mendi, 15 Temmuz gecesi bir Tümgeneralin kızının nikahı için Gazi Ordu Evine gittiğini belirterek şunları söyledi:<br /> KARARGAHTA BEKLENİYORSUNUZ<br /> Nikah sürerken emir subayım Murat Yılmaz koşarak yanıma geldi ve Genelkurmay 2. Başkanının karargahta beni, beklediğini söyledi. Harekat Başkanı Arif Çetin'i aradım bana 'Siber saldırı olabilir' dedi. Karargaha gitmek üzere aracıma bindiğimde diğer kapıdan içeri Konya Jandarma Bölge Komutanı Timurcan Ermiş bindi. Silahını bana doğrultup Akıncılar Kışlasında bana tebligat olacağını söyledi. Ben eşkıya mısınız, çete misiniz diye bağırdım. Ön koltukta oturan emir subayım da 8 yıldır yanımdaydı o da çetenin içindeymiş, yazıklar olsun dedim.<br /> YÜZBAŞI'DAN TUTUKLAMA KARARI<br /> Akıncılar'a gidene kadar silah üzerime doğrultulmuştu. Vuracaksan şimdi vur diye bağırdım. Akıncılar'da üzerinde ‘Sorgu Odası' yazan dehliz gibi bir yere soktular. Elimi ayaklarımı kelepçelediler, yüzüme bere geçirdiler, ağzımı bantladılar. Bir Yüzbaşı gelip beni tutukladığını söyledi. Ben de ‘Seni PKK'dan IŞİD'den korumak için mücadele ediyorum. 46 yıllık subayım sen hangi yetkiyle beni tutukluyorsun?' dedim.<br /> ŞORT ATLET GETİRDİLER<br /> Sonra odaya bir kişi daha getirildi. Sesinden EDOK Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu olduğunu anladım. Evinden eşinin yanında başına bere geçirip, şort ve atletle alıp getirmişler. Sabaha kadar birlikte oturduk, tükürükle ıslandığı için ağız bandı gevşedi konuşabildik.<br /> CESETLER YERLERDEYDİ<br /> Sabaha karşı uçak ve bombalama sesleri geldi. Eskişehir'den uçaklar gelmişti, başımızda duranlar başarısız olduklarını söylediler. Koruma astsubayım Halil geldi. Kamil Paşa ile birlikte dışarı çıktık hızla bir araca bindik yolda polis çevirdi kimliğimi öğrenince Kazan Kazan Emniyet Müdürlüğüne götürdüler. Sonra karargaha gittim. Kötü bir manzara vardı, cesetler yerlerdeydi. Bu işe alet olanlardan şikayetçiyim, en ağır biçimde cezalandırılmalarını istiyorum''