Bir varmış, bir yokmuş.

Bir ülkenin tavukları çokmuş, yumurtaları da bolmuş.

Ama gelin görün ki, bu tavukları besleyenler, onlara gözleri gibi bakanlar, sıra yumurtalarını paylaşmaya geldiğinde, bir türlü hak ettikleri kadar yumurta alamazlarmış. Yumurtaların çoğunu, hile-hurda yapan şirketler alıp satar, karlarını da ceplerine indirirlermiş.

Günün birinde, tavuklara bakan ama yumurtalarından faydalanamadığı için sömürüldüğüne inanan adamın biri, ‘’bu iş böyle gitmez’’ deyip yollara düşmüş.

‘’Silkinip toparlanın, yumurtalarda hepimizin hakkı var!’’ diyerek halkı uyandırmış!

Yumurtaların adil bir şekilde nasıl toplanacağını, nasıl satılacağını ve gelirlerinin adil bir şekilde nasıl paylaşılacağını anlatmış.

Halk da ona hak vererek, peşine takılmış.

Diğerleri gibi bir yumurta şirketi kurmayacağını söyleyen adamdan herkes bir Yumurta Kooperatifi kurmasını beklerken, adam sürpriz bir şekilde Halkın Yumurtası Şirketi’ni kurmuş.

Halk biraz şaşırsa da, ‘’en temiz şirket bizim şirket’’ diyerek peşinden yürümeye devam etmiş.

Adam, şirketin hem sahibi hem de yönetim kurulu müdürü olmuş.

Yumurta şirketi sayesinde, diğer tüm yumurta şirketlerinin zora düşeceğini, üretilen yumurtaların kendi şirketi üzerinden halktan en adil bir şekilde toplanıp yine halka adil bir şekilde dağıtılacağını söylemiş.

Şirket yeni kurulmuş olsa da, beklenilen yumurtayı toplayamadığını görmüş.

Diğer şirketlerle de işbirliği yapma kararı aldığında, halktan bazıları homurdanmaya başlamış.

‘’Hani farklıydın?’’ diye soranlara karşı, Halkın Yumurtası Şirketi’nin Genel Müdürü olan adam, her şey yolunda, gözlerim o şirketlerin üzerinde demiş.

Bakmış ki ülkenin en büyük şirketi ile birlikte çalışmak, onun için en iyisi olacak, ortaklık kurduğu diğer şirketleri bir bahane ile bırakıvermiş.

Halk, bunun sebebini sorduğunda ise: ‘’Size daha çok yumurta vermek için deyivermiş!

Gel zaman git zaman, Halkın Yumurtası Şirketi’nin yumurtalarının toplanma ve satış politikasının, diğer şirketlerden pek de farklı olmadığı, hatta araya çürük yumurtaların da karıştırılıp, halka sağlammış gibi dağıtıldığına şahit olmuşlar.

Tam da bu sırada, ülkenin Tavuk Çiftlikleri Bakanlığı seçimleri yaklaşmaya başlamış.

Tüm yumurta şirketleri, kendi adaylarını çıkarırken, bizim iş adamı da, her ne kadar Halkın Yumurtası Şirketi’nin sahibi olsa da, yönetim kurulundan istifa ederek, adaylığını açıklamış.

Adaylığını açıklarken de, ‘’yumurtalar halkındır’’ düşüncesi ile yola çıktığını anlatmaya çalışmış.

İlk mitinginde ne mi olmuş?

Halkın yumurtalı protestosu ile karşılaşmış.

Bir yumurta hikayesi de burada bitmiş.

Ve…

Bir varmış, bir yokmuş.

‘’Ben şahsen, siyasi ve toplumsal bir yozlaşma olduğunu görmemiz gerektiğine inanıyorum.’’ Diyen Sayın Prof. Dr. Kudret Özersay, ‘’temiz toplum’’ düşüncesi ile Toparlanıyoruz Hareketi’ni kurarak yollara düşmüş...

Bu masalın içinde de halk varmış,

Sonu da belliymiş…

Tatlı rüyalar.

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899