Hükümet partileri çok önceden söz vermişti…

Yolsuzlukların üzerine gidecekler diye!

Hatta Özersay’ın ‘ya mahalleye ya da mahkemeye’ sözü epey tutmuştu…

Çünkü halkın nabzını iyi tutmuş, hassasiyetlerini ortaya çıkarmış ve seçim propagandasını da ona göre yönetmişti!

Zira devletin çeşitli kademelerinde bir takım yolsuzluklar ve arsızlıkların yapıldığı konuşuluyor ama bir türlü bunlar ortaya çıkarılamıyordu…

Vatandaş artık kelle istiyordu!

Devletin kaynaklarını hortumlayanları demir parmaklıklar arkasında görmek…

Onunu için bu hükümet umut olmuştu!

Şu anda gün geçmiyor ki yolsuzluk olayları konuşulmasın…

Dosyalar resmen havada uçuşuyor!

Başbakan bunları basın toplantısında açıkladı…

Birçoğu ‘mesele yok’ diyerek kapatılmıştı!

Bu çok inandırıcı gelmedi vatandaşa…

Mademki birçoğunda mesele yoktu niçin bu dosyalar kapatıldığı zaman kamuoyuna açıklanmadı!

Böylelikle hem polis hem savcılık şaibe altında bırakıldı, haklı ya da haksız olarak…

Daha da ötesi güvenilirliklerini yitirme noktasına getirildiler!

Sanki birileri yüksek yerlerden telefonla bu dosyaları kapatmış gibi bir hava estirildi…

Gerekirse açarız diyorlar!

Açsınlar o zaman…

Yeni hükümet nerede yanlış yapıyor biliyor musunuz?

Eski hükümet dönemlerinde ortayı çıkarılan yolsuzluk dosyalarını ortaya çıkarıp sanki de kendileri ortaya çıkarmış gibi davranarak!

Bunların peşine düşüp sonuçlandırılmalarını elbette sağlayabilirler ama…

Esasen de bu işe eskilerden değil yenilerden başlamaları gerekiyordu!

Unutulmasın, raflara kaldırılmasın diye…

Seçim öncesinde bir sürü yolsuzluk dosyaları açacaklarını söylediler!

Özgürgün’ün hesapları…

Eski bakanlar Dürüst ve Ertuğruloğlu’nun Ercan ile ilgili açıldığı söylenen dosyaları!

Bunları takip ediyorlar mı?

Yoksa dosyalar açıldı raflarda beklesin mantığı mı?

Çünkü çok büyük iddialarda bulunmuşlar hatta bunları seçim malzemesi olarak da bolca kullanmışlardı…

Bu arada yolsuzluk dosyaları konusunda hem iktidarın hem de kamuoyunun çok daha hassas olmasını bekleriz…

Bir bakan çıkıyor kürsüye isim vererek elinde yolsuzluk dosyaları olduğunu söylüyor!

Adı üstünde bunlar sadece kartondan ibaret birer dosya…

Zamanında açılmış ve öylece bekletilmiş!

Kesin bir karar ve hüküm yok…

İyi de sanki de icraat yapıyormuş gibi isim vererek bunları kamuoyuna deşifre etmenin manası ne?

Mahkeme karır var mı?

Varsa o zaman açıkla!

Kim ne yaptıysa da bedelini ödesin kimin itirazı olabilir ki?

Ama henüz sonuçlanmamış ve sadece dosya konumundaki yolsuzluk iddialarını ortaya atmak insanların şeref ve haysiyetleri ile de oynamak demektir…

Söz verdiğiniz gibi yolsuzlukların üzerine acımasızca gidin!

Ama insan haklarını da çiğnemeden, onların ailelerinin üzerinde oluşabilecek tahribatlara neden olmadan…

İşte o zaman sizi alkışlarız!

Tabelalar kaldırılıyor…

Hükümetin olumlu bir icraatı…

İki gündür özellikle Alayköy bölgesindeki gece kulüplerinin yol kenarlarındaki tabelaları kaldırılmaya başlandı!

Doğru bir karardı bu…

Reklamın her türlüsünü belki anlarız ama kadınların pazarlanmasındaki bu yöntem hem de insanların gözlerinin içine sokulurcasına yapılması toplumun kanayan yarasıydı!

Hoş artık sokaktaki çocuklar bile o bölgede neler yapıldığını biliyor ama, en azından bakanlık bu konuda üzerine düşeni yapmış oldu…

Bu arada oralarda asıl yapılması gereken şey çalışan kadınların durumudur!

Bu ülkeye ne için geldiler?

Kendilerine ne iş yapacakları vaat edildi?

Hangi şartlarda çalışıyorlar?

Hakları hukukları nedir?

Bu konuda da bir çalışma başlatılırsa işte o zaman insan hakları konusunda önemli bir adım atılacaktır!

Sadece Merak İşte?

Sadece mühürlendi mi?

Tatlısu’da ruhsatsız tarım ilacı satan bir depo mühürlendi…

Gayet de memnun olduk bu habere!

Ama olayın asıl sonucunu bekliyoruz…

Bu ilaçlar nasıl oldu da ruhsat alınmadan o depoya sıralandı?

Hangi şartlarda hangi ürünlere hangi oranlarda kullanılıyordu?

Depo mühürlendikten sonra konu kapandı mı?

Arkası gelmeyecek mi?

Bunu bir bedeli yok mu?

Sorma ihtiyacı hissettik…

Sabit telefon kullanan var mı?

İlgili bakanlık evlerde ve ofislerde kullanılan sabit telefonlarda ücretsiz konuşma sitemi getirmiş…

Sanırız bu bir süredir uygulanıyordu!

Ama bu yöntemle rekabet olur mu işte onda şüpheliyiz…

Sadece akşamları ve Pazar günleri bu telefonların ücretsiz olması bize göre çok fazla ilgi görmez!

İnsanlar mobil telefonlara o kadar çok tiryaki oldular ki işin maddi yönünü düşünmüyorlar bile…

DAÜ VYK niye atanmadı?

Atamalar her hükümet döneminde olduğu gibi bu dönemde de ağır aksak gidiyor…

Gönül isterdi ki sağlam bir çalışma yapılıp hepsi birde aynı anda atansın!

Ama işte siyasette denge meselesi böyle bir şey…

Bu arada DAÜ VYK’sı da hala atanmadı ve eski yönetim göreve devam ediyor!

Bir de istifa ettiklerini düşünsenize…

Koca okulda tek bir icraat bile yapılamayacak!

Seçim harcamaları unutuldu mu?

Aslında her seçim dönemi sonunda siyasi partiler bir bir açıklardı…

Seçimlerde ne kadar para harcadıklarını öğrenirdik!

Bu kez ikisi dışında hiçbiri bu açıklamayı yapmadı…

Ya da yuvarlak rakamlarla geçiştirdiler!

Onun içindir yeni hükümet bu konuda da seçim harcamalarının açıklanmasını mecburi hale getirmelidir…



MESAJ KUTUSU

Sayın Tufan ERHÜRMAN, önünüzde dağ gibi bir Dome Otel bilmecesi durduğunun umarız farkındasınızdır! Başbakanlığa bağlı bir dairenin bu otel konusundaki düşüncesi ortadayken şimdi bütün gözler size çevrilmiş durumda! Yapacağınız açıklama da merakla beklenmektedir!

Sayın Serdar DENKTAŞ, 2015 yılında çıkarılan bir yasayla vergisini zamanında ödeyen işletmelere uygulanacak olan vergi indirimi konusunda son günlerde bazı aksaklıkların yaşandığı ve daire memurlarının beyanları zamanında kabul etmeyerek bu hakkı ortadan kaldırdıkları yönünde şikayetler gelmeye başladı! Bu konuda duyarlılığınız bekleniyor.

Sayın Metin ATAN, bazı dairelerde son 8 yıldır çok sayıda çalışanın işe gitmediği yönündeki açıklamanız epey ilgi gördü ki vatandaş bunların kim olduğunu hem de hararetle merak etmeye başladı! Şu listeyi bir açıklasınız diyoruz iyi bir amme hizmeti olur değil mi?

Sayın Özdil NAMİ, Teknecik Elektrik Santrali yıllardır bacasından kanserojen duman saçmaya devam ediyor! Bu konuda bakanlık olarak bir politikanız olacak mı yoksa halk sağlığı yine tehdit altında mı olacak?

Sayın Ayşegül BAYBARS, Merkezi Cezaevi’ndeki 50 genç mahkumun topluma kazandırılması için başlattığınız proje kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Umarız konunun takipçisi olur ve sonuçlandırırsınız…

Sayın Ömer GÜLTEKİN, TSK ve Mehmetçik için yaptığınız maddi katkılarla bir kez daha milli duygulara ne kadar önem verdiğiniz tescillenmiş oldu tebrik ederiz. Umarız bütün iş dünyası bu güzel girişimi kendilerine örnek alırlar…

Sayın Rasiha SERDAROĞLU, cezaevinden çıktıktan sonra polis ve savcılık için yaptığınız suçlamalar çok da etik olmadı. Bu konuda yeni bir soruşturma başlatılırsa sakın şaşırmayın olur mu? Uyarma ihtiyacı hissettik!

Sayın Salih EGEMEN, sessiz sedasız ve biraz da derinden dünya evine girdiğinizi öğrendik, tebrik eder bir yastıkta kocamanızı temenni ederiz. Bu arada yakın dostlara vereceğiniz kutlama yemeğinin de tarihi sorgulanmaya başladı bizden hatırlatması…

Sayın Özay ÖYKÜN, Yeni Erenköy Belediye Başkan adaylığı için yoğun bir çalışma başlattığınız konuşuluyor. Kim bilir belki de bölgenin ve belediyenin sorunlarını en iyi bilen bir kişi olarak hayırlara vesile olur değil mi?

Sayın Suphi COŞKUN, Dipkarpaz’da bir anket şirketinin yaptığı kamuoyu yoklamasında yüzde 50’nin üzerinde oy alacağınız ortaya çıkmış. Yine de deriz ki işi sakın şansa bırakmayın yere de sağlam basın…

Sayın Bülent FEVZİOĞLU, devletin taktir ettiği onursal madalyayı alırken çok duygusal anlar yaşadığınız söyleniyor. Bazı şeyler ne parayla ne de pulla ölçülür değil mi? Umarız milletimizin memleket sevgisi artarak çoğalır, tebrik ederiz…

Sayın Ali BAYSEN, bahçedeki ekşi ağacından düşerek kazayı hafif sıyrıklarla atlattığınızı duyduk büyük geçmiş olsun. Artık diyoruz acaba bu işleri gençlere mi bıraksanız? Yine de  verilmiş sadakanız varmış değil mi?

Sayın Cemal ASLANGAZİ, pek kıymetli kız kardeşinizin zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve bütün aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah…

Sayın Hasan ERÇAKICA, günlük köşe yazılarınızı ilgi ile takip ediyoruz da acaba diyoruz sayfanın formatında bir değişiklik mi yapsanız! Sizin gibi usta kalemlerin vitrini daha iyi olmalı diye düşünüyoruz…

Sayın Emir ERSOY, gıdalarda kanserojen madde yoğunlu yaşandığı böyle bir dönemde artık içme sularını bile tahlil ettirdikten sonra kullandığınız söyleniyor. Doğrusunu yapıyorsunuz da ya bu imkanı bulunmayanlar ne yapsın acaba?