Çiğdem AYDIN/DİYALOG<br /> <br /> Rum lideri Nikos Anastasiadis’in New York zirvesinden memnun ayrıldığını belirten Halkın Partisi (HP) Başkanı, eski müzakereci Kudret<br /> Özersay, “Takvimlerin olmaması Rum liderini memnun etti. Çünkü müzakerelerin devam etmesi onlar için bir sıkıntı yaratmıyor” dedi.<br /> Diyalog’a konuşan Özersay; çatışma için değil ama Rum tarafını çözüme odaklamak için Kıbrıs Türk tarafının bu aşamadan sonra doğalgaz<br /> konusunda lisans vermesini önerdi. Özersay; müzakerelerin 48 yıldan beri devam ettiğini anımsatarak, Türk tarafını masa başında tutan Rumların<br /> tek yanlı girişimler yaptığına dikkat çekti.<br /> “Beklenilenin altında kaldı”<br /> Diyalog TV’de yayınlanan Güne Merhaba Programına konuk olan Özersay, New York’ta yapılan üçlü görüşmenin kapsamlı bir çözüm isteyenler<br /> için beklenilenin altında kaldığını ifade etti. Müzakerelerde olması gereken unsurları dile getirdiklerinde kendilerine çözüm karşıtı denildiğini ifade eden Özersay, sonuç alıcı müzakerelere<br /> destek verdiklerinin altını çizdi.<br /> Özersay, “New York’ta üçlü görüşme yapıldı ama bir sonraki eşikte bir üçlü görüşme daha yapılacak diye bir şey de çıkmadı, 5’li toplantıya ilişkin<br /> bir açıklama bir atıfta da bulunulmadı. Kıbrıs’ın kuzeyine bakıyorum “Bir yol haritası çıktı, iki lider Kıbrıs’a dönüp müzakere edecek” deniyor. Bu<br /> durumu böyle okuyanlara gülerim. Çünkü zaten iki lider zaten Kıbrıs’a dönüp müzakerelere devam edecekti. Bu bir yol haritası değil, 48 yıldır<br /> devam eden bir çıkmaz yoldur. Artık bu format değişmelidir. Sonuç alıcı bir hale getirilmelidir” dedi.<br /> “Anastasiadis’i çözüm karşıtı Rumlar tebrik etti”<br /> Özersay konuşmasının devamında şunları aktardı, “İlerlemenin kaydedildiğini New York’ta söylemelerine gerek yok. Eide zaten BM’yi temsil<br /> ediyor ve ne konuda ilerlendiğini biliyor. Cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı ve dedi ki içeride sürece dair bir anlayış birlikteliği vardı. Peki neden<br /> bu dışarıya yansımıyor? Ortak açıklamaya ve Genel Sekreter’in açıklamasına yansımadı. Cumhurbaşkanı doğru söylemiyor demiyorum, ama<br /> Anastadiadis’in açıklamalarına da bu yansımıyor. Anastadiadis “Ben çok memnun kaldım çünkü takvim yok” diye bir vurgu yapıyor.<br /> Anastadiadis’in açıklamalarına ilk tebrik Rum tarafında çözüm karşıtı olanlardan geldi. Bu durum müzakere sürecine ilişkin bir aşamaydı.<br /> “Yol haritası çıktı diyenlere gülerim…”<br /> Üçlü görüşme yapıldı ama bir sonraki eşikte bir üçlü görüşme daha yapılacak diye bir şey de çıkmadı, 5’li toplantıya ilişkin bir açıklama bir atıfta<br /> da bulunulmadı. Kıbrıs’ın kuzeyine bakıyorum “Bir yol haritası çıktı, iki lider Kıbrıs’a dönüp müzakere edecek” deniyor. Bu durumu böyle<br /> okuyanlara gülerim. Çünkü zaten iki lider zaten Kıbrıs’a dönüp müzakerelere devam edecekti. Bu bir yol haritası değil, 48 yıldır devam eden bir<br /> çıkmaz yoldur. Artık bu format değişmelidir. Sonuç alıcı bir hale getirilmelidir.<br /> “Beşli görüşme ne zaman olacak?”<br /> 2016 yılının sonunda bu çözümü destekliyorum diyorsanız o zaman Ekim ve Kasım ayında ne yapacağınızı, beşli toplantının Kasım’da mı Aralık’ta<br /> mı olacağını söylemeniz gerekiyor. Ayrıca bu konuların hepsini ne zaman görüşeceğinizi de söylemeniz gerekiyor. Bundan sonra Kıbrıs Türk tarafı<br /> artık Genel Sekreter’in garantörlere “ne zaman bir araya geleceksiniz?” sorusu ile katkı yapmasını sağlamaya çalışmalıdır. Anastadiadis<br /> ‘takvimleme yok’ dedi. 6 başlıkta ilerleme olduktan sonra beşli toplantı olacak diye de bir açıklama var. Kıbrıs Türk tarafı bu noktadan sonra beşli<br /> toplantı olması için uluslararası aktörlerle çaba göstermelidir.<br /> “Lisans verme işlemleri başlamalı”<br /> Kıbrıs Türk tarafı bu aşamadan sonra Rum tarafını çözüme odaklamak için doğalgaz konusunda Rumların yaptığı gibi lisans verme işlemlerini<br /> yapmalıdır. Kıbrıs Türk tarafı Anastadiaidis’e 2016 yılından sonra ‘benim o masada oturmamı bekleme’ mesajını kesin ve net bir şekilde vermesi<br /> gerekiyor. Aksi halde Rum tarafı bu süreçleri her zaman yaptıkları gibi askıda tutmaya devam edecek, çünkü onlar için müzakerelerin devam<br /> etmesinde bir sakınca veya bir sıkıntı yoktur.”<br /> Girne Emirnamesi’ne ara emri<br /> Öte yandan Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay ve beraberindeki parti yetkilileri dün sabah Girne Emirnamesi’nin iptali için Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvuru yaptı. Avukatlar Ayşegül Baybars ve Cemre Günsel tarafından yapılan başvuruyla birlikte, emirnamenin yürürlüğünün dava<br /> sonuna kadar durdurulması için ara emri talebinde bulunuldu. HP’den verilen bilgiye göre, saat 12.00’de görüşülen davada Yüksek İdare Mahkemesi, davacı tarafından yapılan iddiaları ilk nazarda haklı bularak tek taraflı ara emri vermeyi uygun buldu ve Girne Emirnamesi’nin<br /> yürürlüğünün durdurulmasına karar verdi. Davayla ilgili duruşma ise, perşembe günü yapılacak. Dava başvurusunda, Bakanlar Kurulu onayıyla<br /> Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Girne Emirnamesi’nin Anayasa, İmar Yasası ve Turizm Gelişim Yasaları’na aykırı olduğu belirtildi.<br /> HP’nin konuyla ilgili açıklamasında, “keyfi yapılan bu uygulama ile ülkenin doğal güzelliklerinin yok olmasına göz yumulmayacağı, rant paylaşımı<br /> ve hukuksuzluklara kılıf yapmak üzere çıkarılan Girne Emirnamesi'nin iptali için sonuna kadar hukuki mücadeleye devam edileceği” belirtildi.<br />