Bu adanın yarısında geçmiş yılarda neler üretilmedi ki, neredeyse ihtiyaç olan herseye üretip hatta ihraç eden bir halktık. Bunu başarmamızı sağlayan en büyük faktör ise kooperatiflerdi, bu her alanda yaratılan meslek kooperatifleri sayesinde, yağ fabrikalarımız, harup işleme fabrikaları ve yine çekirdeğini işleyen fabrikalarımız, kendi torba fabrikamız. Tarımsal alanda ki üretimlerimiz ve arkasında ki kooperatiflerimiz, ayakkabı üretiyorduk biz.
* * *
Bu üretimlerin en önemli paydaşı ise piyasa dengelerini halktan emekçiden yana kuran kooperatiflerdi. Bu en büyük güç elimizden nasıl alındı? Yine devreye deniz ötesi büyük sermayedarlar girdi, önce alanında en zayıf halka olan insanları buldular, ve sırf üç kuruşluk menfaat uğruna bu ülkenin üretim geleceğinin garantisi olan kooperatifleri hedef alarak onları en önemli üretim bantlarından geri çektiler, ve ilk üretim yıkımları başlatıldı.
* * *
Bu deniz aşırı operasyon tamamlandığı bu günlerde, bizi bağımlı, üretimden uzak, ayrılıkçı politikalarla ise bizi bölerek yönetme sistemine soktular. Bu demek oluyor ki sorun belli ve de sorun belli ise çözüm de belli. Önce devletin yasanın emrettiği gibi kooperatifleri geliştirip, korumakla yükümlüdür, bu devletlere hatılatacak hamleler yapıp, önce kooperatiflerimizi kurtarıp tüm üretim bantlarını bir bir çalıştırmak olacaktır.
* * *
Bu kooperatifleri denetleyecek özerk bir denetim sistemi kurulup, siyasetin buralara uzanmasını engelemekte en elzem konulardandır. Sevgili okur üretim bir var oluşun belkiden en önemli olgusudur, bununlada birlikte daha da önemli olan bu üretimi gerçekleştirip, tüm hayatı ayakta tutacak olan emekçiyi korunup kolanacağı sendikasına kavuşturmalıyız ki, devranlar dönse bile tüm bu üretimi ayakta tutabilsin mücadelenin aydınlık yüzü ile…….

Behiç Anibal….