2017 yılında yükseköğretimin ülkemizde geldiği son durum ve gelişmeler ışığında Yükseköğretim Yasası’nda çağın gereklerine yanıt verebilmek amacıyla Cumhuriyet Meclisi tarafından düzenlemeye gidilmiştir.

Bu düzenleme sonucunda yasanın bazı maddelerinde değişiklik yapıldı.

Bu maddelerden biri de  YÖDAK’a seçilecek üyelerle ilgilidir.

Eski Yasa’da YÖDAK üye sayısı  4’tü . Bunların ikisini Cumhuriyet Meclisi, ikisini de Üniversiteler Arası Koordinasyon Kurulu seçmekteydi. Cumhuriyet Meclisi’nin seçtiği üyeler yarı zamanlı olarak görev yapmaktaydı. Yeni düzenleme ile üye sayısı 6’ya çıkarılmış, yarı zamanlı üye pozisyonu mevcut üyelerin görevi bitene kadar bu hakları saklı kalmak koşulu ile yarı zamanlı üye statüsü ortadan kaldırılmıştır.

Bu düzenleme ile YÖDAK’ın daha işlevsel bir konuma getirilmesi hedeflenmiştir. Ancak bu konu beraberinde bazı işlevsizlikleri ortaya çıkarmıştır. Şöyle ki:

KKTC’de yükseköğretim sistemi Türkiye’den farklı bir gelişme göstermiştir.

Türkiye’de üniversiteler bilgiyi üretme ve yayma görevi ile devlet tarafından kurulmuştur. Bu olgu uzun yıllar devam etmiş, daha sonraları çeşitli vakıf üniversiteleri kurulmasına rağmen yükseköğretim sistemi devletin kontrolü üzerine kurulmuştur ve üyeler devlet personelidir. YÖK’ün temeli ve kuruluş felsefesi yükseköğretimin devletin kontrolünde olması felsefesi üzerine oturmuştur.

KKTC’de ise yükseköğretim sistemi farklı şekilde gelişmiştir.

Üniversitelerimizin büyük çoğunluğu özeldir.

Dolayısıyla üyelerin çoğunluğu bu üniversitelerden gelmektedir.

Bu da özel sektörün karar alma organlarında söz sahibi olmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla zaman zaman istemeden de olsa sistem tıkanabilmektedir.

Önceki yasaya göre yarı zamanlı üyeler genellikle devlet üniversitelerinden atanmaktaydı. Dolayısıyla bağlı oldukları kurum özel bir işletme değil, devletti. Bu durum devletin YÖDAK’ta temsiliyetinin devamlılığı üzerine kurulmuştu. Bu üyeler daha bağımsız bir konumdaydı ve devlet üniversitelerinin garantisi durumundaydı.

YÖDAK üyelerinin maaşları  devlet üniversitelerindeki profesörlerin maaşlarının çok altındadır.

Dolayısıyla devlet üniversitelerinden YÖDAK’a  üye gelmesi olasılığı düşüktür. Bu noktada devletin kuruldaki temsiliyeti ve devamlılığı esası zedelenmiş durumdadır.

Yarı zamanlı üyeler maaş yerine ödenek aldığından YÖDAK’ın devlete maliyeti de şu anki duruma göre daha düşüktü.

Şimdi ise devlet maaş ödemek durumundadır. Yüksek öğretim sisteminde YÖDAK’ın daha işlevsel olmasında üye sayısından ve tam zamanlı olmasından çok teknik personel sayısının artırılması daha manidardır.

Maaşlı bir üye yerine birkaç teknik personel çalıştırılarak YÖDAK daha verimli hale getirilebilir.

En önemli kurumlarımızdan birisi olan YÖDAK’ın ülke üniversite sistemine çok daha iyi katkılar yapacağından kuşkumuz yoktur ama bunun için de bir takım değişimler de artık kaçınılmaz hale gelmiştir!

Kızgın UBP’liler!

Sabahın erken saatlerinde bir daire müdürünün yanında kahve yudumluyoruz…

Daha önce hiç görmediğim, tanımadığım bir zat girdi içeri müdüre hitaben konuşma yaptı!

“Vefa böyle bir şey mi” diye başladı sözüne…

İstediği daireye atanmamış!

Sinirden elleri titriyordu vatandaşın derdi büyük mü büyük…

Atanması kesinleşen kişi ise kendi partilerinden daha ziyade DP’ye yakınmış, Serdar Denktaş’la da fazlasıyla içli dışlıymış!

5 dakikanın içinde içindekileri ortaya dökük kapıdan çıkarken de ellerini havaya kaldırıp ‘ben artık yokum bu partide’ diye kükredi…

Şaşırmamak elde değildi!

Bu arada da anlayamadık tabi ki…

Kızgınlığı hizmet aşkı iye yanıp tutuştuğu için miydi yoksa o makamı başka emeller için mi bu kadar hararetle istiyordu!

MERAKLI KÖŞE?

Sevinelim mi?

Bakanlar Kurulu dün karar aldı…

Akaryakıta bu sıralar zam yapılmayacakmış!

Zam denince insanların tüylerinin diken diken olduğu bir süreç yaşıyoruz zaten iyi yapmışlar…

Ama niçin zam yapacaklardı işte onu pek anlayamadık!

Döviz de aşağıya inişteyken…

Türkiye’de daha 3 gün önce akaryakıta 50 kuruşa varan indirimler yapılırken!

Zenginlerimiz duydu mu?

KTÖS açıkladı…

Yeni eğitim yılınca ülke genelinde 11 yeni okula ihtiyaç varmış…

Açıklama elbette ilgili bakanlığaydı ama!

Eğitim gibi çok önem verilmesi gereken konularda devletin durumu içler acısıyken bu ülkenin zenginlerine de bazı sorumluluklar düşüyor…

Ülkelerinde önemli paralar kazanan işletmeler ara sıra böyle insani konulara da destek verip kesenin ağzını biraz olsun açarlarsa fena mı olur yani!

Şeker Sigorta soruşturması ne oldu?

Geçtiğimiz aylarda basında epey gündem olan Şeker Sigorta’da bir takım yolsuzluk iddiaları geçen süre içinde bir türlü aydınlığa çıkarılmadı…

Oysa suçlamalar bir hayli fazlaydı ve ayrıca şirketin zararı da söz konusuydu!

Hadi 4’lü hükümet soruşturmayı sonuçlandıramadan gitti diyelim…

Ya UBP-HP Hükümeti bu konuda parmağını kıpırdatmayı düşünüyor mu?

Yoksa yine yapanın yanına mı kalacak…

Bu arada bu soruşturma şirketle alakalı kişilerin aklanması için de önemlidir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, polis teşkilatında 2013 yılından beridir terfilerin verilmediğini bir çoğunun da mahkemelik olduğunu biliyor muydunuz? Onların sağlık ve huzurlu bir ortamda görev yapması için hükümetin de artık bir takım girişimlerde bulunması gerekiyor!

Sayın Ömer KÖSEOĞLU, Başbakanlık Müsteşarlına atanmanızın UBP içinde bazı çevrelerle öfkeyle karşılandığı yönünde haberler alıyoruz. Bu önemli görevde sorumluluğunuz çok büyük ama bir de partililerin gönlünü kazanma gibi bir mecburiyetiniz de var artık…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, hem kabine dağılımı hem de atamalarda yaşanan bir takım huzursuzluklar nedeniyle bu sıralar telefonlarınızın durmadığı söyleniyor. Bu arada aktif siyasete dönmeniz için de bir takım girişimlerde bulunuluyormuş, hadi bakalım hayırlısı.

Sayın Ahmet BENLİ, LTB yöneticileri bu sıralar size fazlasıyla kızgınlar zira Gönyeli’nin kirli suları Lefkoşa’ya akınca haşerelerle mücadelede başarılı olunmuyormuş. İki başkan bir masaya oturup da hayati olan konuyu bir görüşseniz diyoruz!

Sayın Mehmet Akif ÜNSAL, geçmişte Tarım Dairesi’nin başarılı müdürlerinden birisi olarak yeni hükümet döneminde de aynı göreve getirmeniz bekleniyor. Hele de böyle bir karar yeni müşavir yaratmamak için en doğru karar olacaktır, bakalım ilgili bakan bu kararı ne zaman üretecek?

Sayın Muhittin ÖZSAĞLAM, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevi için size özel yasa yapılmasına karar verildiğini duyduk. Böylelikle ileride memuriyetiniz devam edecekmiş ama bunu duyan geçici memurlar da sitem mesajları göndermeye başladılar bilesiniz!

Sayın Aslan COŞKUN, yıllardır görev yaptığınız Girne polis teşkilatı adli şubede yeniden görevlendirilmeniz bölgede memnuniyetle karşılandı. Hayırlı olsun ancak sorumluluğunuz epey büyük ve ayrıca kendinize çok iyi bir ekip kurmanız isteniyor…

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, uzun bir sessizlik döneminden sonra yeni hükümet ve yeni bakan atanması nedeniyle bir kez daha ortaya çıkarak yakın takibe alma kararı aldığınız söyleniyor. Bakalım çiçeği burnunda bakan ile yıldızlarınız barışacak mı?

Sayın Ünal ÜSTEL, tecrübeli bir turizm bakanı olarak vatandaş yeni dönemde en fazla uçak bileti fiyatları ile ilgilendiğinden konuyu öncelikler listesine koymanızı isteyen mesajlar gönderiyor. Bakalı ne gibi projelerle vatandaşı sevindireceksiniz?

Sayın Osman FIRAT, eğitim camiasının başarılı isimlerinden birisi olarak emekli olup artık Lefkoşa’da özel bir okulun başına geçmek için bütün hazırlıklarınızı tamamlamışsınız. Hem öğretmenler, hem veliler merakla sizi bekliyor, başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, göreve geldiğiniz ilk günlerde istinaf davalarını en fazla 1 yıl sürmesi gerektiğini söylediğiniz için bu konuda mahkum ailelerinden mesajların ardı arkası bir türlü kesilmiyor. Bu konuda artık bir adım atmanın zamanı gelmedi mi?

...

Sayın Mustafa AKÇABA, bazı kişilere ve hele de bir gazete patronuna bizi şikayet ettiğinizi hayretler içinde öğrendik ama nedenini bir türülü çıkaramadık. Varsa bir derdiniz gelip bir kahvemizi içip bizzat bize anlatabilirdiniz değil mi? Demek ki bizi hiç mi hiç tanımamışsınız, yanlış yaptınız doğrusu!