Telefonun diğer ucundaki kızgın ses bir devlet dairesi müdürünün sesi…

Gümrüğe yurt dışından tırı gelmiş teslim almaları gerek!

Gümrük Dairesi’nden bir memurun kendine verdiği cevap aynen şöyle;

“Bugün yeni yıl yemeğimiz var onun için kapalıyız, yarına gelin…”

Şikayetçi müdürü görmesem de ruh halini ve yüzünün şeklini anlayabiliyorum…

Kızgın yorumunun ardından cümlesini şöyle bitirdi;

“Yeni yıl yemeğiniz batsın sizin!”

Sonra da devamı;

“Gündüz yeni yıl yemeği nedeniyle daire kapatsınlar, gece de ek mesai alacaklar diye arı gibi çalışsınlar…”

Hak vermemek elde değil…

Bize ulaşamayan bir okurumuz gazeteyi aramış yine kızgın ses tonuyla bizim sekreter hanıma not bırakmış…

Girne Vergi Dairesi’ne vergisini ödemeye gitmiş, kapıda kocaman bir kağıt asılıymış;

“Yeni yıl yemeği nedeniyle kapalıyız…”

Masamdaki notu okuyunca bu sefer daire müdürünün söylemini ben fısıldamaya başladım…

“Yeni yıl yemeğiniz batsın sizin” diye!

Yahu arkadaş bu iş insanı daireye yükümlülüğünü yerine getirmeye gidiyor…

Belki de çuvalla para yatıracak!

Bu paralar devletin cebine gidecek…

O paralarla devlet memurlarının ay sonu birisi 13’ncü olmak üzere iki maaşı ödenecek!

İnsanlar ‘yeni yıl yemeğiniz batsın’ derken haksızlar mı yani…

Bir kere değil binlerce kez yeni yıl yemeğiniz batsın!

Bu yeni yıl yemekleri yıllardan beridir süren bir gelenektir bizde ama…

Her ne kadar bunlara karşı olmasak da aslında bu örnekler bile özel sektör ile kamu işyerlerinin arasındaki çelişkiyi gözler önüne sermektedir…

Kamu yeni yıl kutlamalarını her zaman olduğu gibi mesai saatleri içinde yaparken özel sektör bu kutlamaları genelde akşamları yaparak iş saatlerinde yapılması gereken işlerini yapmaktadırlar…

Bu ülkede hiçbir şey güllük gülistanlık değildir…

Vatandaşın da devlet kurumlarına olan güvensizliği zaten ortadadır!

Ayrıca mesai saatlerinde devletin işini bırakıp özel kutlama yapmak da yasal değildir…

Konu dönüp dolaşıp devletin kötü yönetilmesine gelmektedir!

Ve yapılan yanlışlar devletin en üst kademesinde oturanlara kadar gitmektedir…

Eğer gerçekten de devletin saygınlığını korumak istiyorlarsa, her yıl tekrarlanan ve büyük tepki toplayan bu kutlamaları mesai saatleri dışında yapılmasını sağlayamıyorlarsa o zaman kendi görev ve yetkilerini sorgulamak ve eleştirmek de vatandaşın anasından emdiği süt gibi helaldir…

“Benim görüşlerim değildi…”

“Sn. Özadam,

Birkaç gün önce yaş gününü takdirle kutladığınız Yeni Düzen Gazetemizin, İHA ve SİHA’larla ilgili haber hazırlığı kapsamında Pazar günü telefonla aranıp görüşleri istenen Emekli Kıbrıslı Türk Albaylardan Mustafa Kemal TÜMKAN olarak başyazınızda harfiyen katıldığım değerlendirme ve yaklaşımların özetini telefonun öbür ucundaki genç meslektaşınıza aktarmaya çalıştım.

  1. Kıbrıs Manşet gazetemizin Baş Yazısına ilave söz konusu sistemlerin bölgemizde konuşlanmasının kullanım kolaylığı, kullanım emniyeti ve kullanım ekonomikliği getireceği, İHA'ların Kuzey Kıbrıs'ta konuşlanması izninin, İsrail ile İHA anlaşmaları yapan GKRY ne Kıbrıs Türkünün de Adanın kullanımındaki söz hakkını vurguladığını anlatmaya yardımcı olacağını, halkımızı da tedirgin edecek herhangi bir durumun olmadığını ifade ettim.

Ertesi gün haberi okuduğumda ben de üzüldüm, çünkü bahse konu satırlar benim şahsi görüşlerim değildi.

Genç arkadaşımızın sağlıklı notlar almamasına yorumlayarak geri eleştirimi de yapmadım. Bizi bilen bilir düşüncesiyle de üzerinde durmadım. Ama Başyazınızda kapsayan ifadeler benim ders almama katkı koymuştur. Bundan sonra; genç haber yapımcısı arkadaşlarımıza hayır demek daha doğru olacaktır. Teşekkürler.

Saygılar…”

(Mustafa Kemal TÜMKAN)

MERAKLI KÖŞE?

Prof. Asgari ücret alır mı?

Bir süredir gündemde olan konu…

Şikayet çok ama umurunda olan kimse yok!

Güya üniversiteler ülkesiyiz ve bu işten de memleketin cebine hiç azımsanmayacak bir para giriyor…

Ama bazı çelişkileri görmüyoruz ya da görmek istemiyoruz!

Bu okullarda görevli bazı Profların devlete yapılan yatırımlarının asgari ücret üzerinden yapıldığı gibi…

Bir Allah’ın kulu da çıkıp bunların üzerine gitmiyor!

Giden de biliyor giden de ama!

Yanında çalıştırdığı akademisyenlerin haklarını yiyip midesine indirenleri deşifre etme cesaretini kimse gösteremiyor…

Hakkı yenenlerin sessizliği ise daha çok dehşet verici!

Hediye paketleri hangi bütçeden?

Malum yeni yıl aynı zamanda sevdiklerinize hediye alma zamanıdır da…

İnsanlar karınca kararınca birbirlerine yeni yıl hediyesi alarak kutlama yaparlar!

Tabi ki bizim devleti yönetenler de geleneği bozmazlar ve sağa sola yüzlerce süslü püslü paketler gönderirler…

Bize de şu soruyu sorma hakkı doğar;

Bunlara harcanan paralar kimin cebinden çıkar!

Bizim cebimizden çıktığını bilmeyen yok da…

Acaba birisi çıkar da bunu açıklamaya cesaret eder mi?

Sizin misyonunuz ne?

Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) 46’cı kuruluş yıldönümünü kutluyor…

Tarihi bir kurum olması nedeniyle hayati bir önem taşıyor!

Haliyle kuruluş yıldönümünde resmen mesaj yağmuru var…

TAK’ı kutlamayan neredeyse kimse kalmadı!

Herkes bir ağızdan ajansın misyonunu yerine getirdiğini söylüyor…

Doğrudur, TAK her türlü zorlu şartlara rağmen misyonunu yerine getirmiştir ama özellikte siyasiler TAK konusunda misyonlarını yerine getiriyorlar mı bunun için aynaya bakmaları kaçırılmaz oluyor…

Oradaki tüm arkadaşların boş laflara karınları tok!

Tek istedikleri işlerini yapacak çağdaş bir bina istiyorlar…

Atıl durumdaki karkas bina ise kendi kaderine terkedilmiş olarak bekliyor!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, devlet dairelerinin ardı ardına mesai saatlerinde kapıya kilit vurup yeni yıl kutlamaları yapması hem yasalara aykırı hem de vatandaşı çileden çıkarıyor. Devlet ciddiyetini ayaklar altına alan bu duruma bir çare üretmeniz bekleniyor!

Sayın Zeki ÇELER, hangi üniversite Prof. ünvanına sahip akademisyenin sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını asgari ücret üzerinden yatırıyor. Bir soru da tabi ki ilgili kişiye, kendisinin eli acaba armut mu topluyormuş da gidip ilgili mercilere şikayetçi olmuyor!

Sayın Şener ELCİL, şu çerçeveli resim konusunda açıklama yapılıp gerçek durum ortaya çıktığına göre acaba hükümete ve tabi ki kamuoyuna bir özür borcu olduğunuzu biliyor muydunuz? Bu arada haber kaynaklarınızı doğru seçmekte yara görüyoruz!

Sayın Tolga ATAKAN, Ercan’ın patronu her ne kadar kimseye borcu olmadığını belirten açıklamalar yapsa da acaba diyoruz bunları deşifre mi etseniz. Zira çok büyük ihtimalle bu inşaat bir türlü bitmeyecek ve sonuçta sorunlar yine sizin omuzlarınıza yüklenecek…

Sayın Dursun OĞUZ, Veteriner Dairesi Müdürünün görevinden alınması kamuoyunda epeyce bir polemik konusu oldu. Bu konuda aydınlatıcı bir açıklama sanki de elzem hale geldi sanki de değil mi?

Sayın Erhan ARIKLI, polis mensuplarına erken emeklilik sağlanması yönündeki açıklamalarınız teşkilatta epey heyecan yarattı diye duyduk. Yine damardan bir açıklamaydı, birçok usta siyasetçiye taş çıkartıyorsunuz yani…

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, son zamanlarda özellikle de benzer suçların mahkeme kararlarındaki büyük çelişkilerin kamuoyunda tartışma konusu olması adalete olan güven duygusunu zedeleyebilecek noktalara gelmek üzere! Birileri bir yerlerde hata yapıyor ama bunu belirlemek te artık size düşüyor…

Sayın Ünal ÜSTEL, İngiltere uçuşları için yeni bir havayolu şirketi ile anlaşmanın eşiğinde olduğunuzu öğrendik. Eğer bunu başarabilirseniz fiyatlar pike yapacağı için güzel bir amme hizmeti yapmış olacaksınız, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Güzelyurt’ta bazı mekanların lise öğrencilerine alkol ve nargile satışları konusuna duyarlılık göstermenizi memnuniyetle karşıladık ama okur müdürlerini eleştirmenizi çok da anlayamadık doğrusu! Maksat bağcıyı dövmek olmamalıydı!

Sayın Şahap AŞIKOĞLU, Aralık ayı içinde Kıb-Tek’de devrim niteliğinde kararlar bekliyorduk ama nedense bir türlü gerçekleştirilemedi. Evdeki hesap çarşıya uymadı mı yoksa umutlar yeni yıla mı kaldı!