Geçtiğimiz gün ülkemizdeki pandeminin bir yılını doldurduk.

Sağlık Bakanlığı’nın 10 Mart 2021 Covid-19 verilerine göre:

  • Toplam Vaka Sayısı: 3698
  • İyileşip Toplam Taburcu Edilen Vaka Sayısı: 3315
  • Tedavisi Devam Eden Vaka Sayısı: 359
  • Pandemi Merkezindeki Hasta Sayısı: 74
  • Pandemi Otellerinde Takip Edilen Vaka Sayısı: 283
  • Toplam Kaybedilen Hasta Sayısı: 24

olarak açıklandı.

Bu veriler nereden geldi?

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nden.

Bu Komite verileri nereden aldı?

Sürveyans Komitesi’nden (hala fiziken mevcut değildir).

Peki bütün bu veri akış sistemi hangi yasaya istinaden kuruldu?

Bulaşıcı Hastalıklar Yasası.

Bulaşıcı Hastalıklar Yasası işler durumda mı?

Hayır!

Sadece pandemi üzerine odaklanılmış şekilde ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı merkezli, çolak bir Covid-19 Pandemi Yasası tarzında işletiliyor!

Tanım tam da budur!

Koskoca Bulaşıcı Hastalıklar Yasası, bilinçli bir şekilde, Covid-19 pandemisinden başka bulaşıcı hastalık yokmuş gibi işleniyor.

Medya ve kamuoyu göz göre göre yanılgıya sürükleniyor.

AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz, hatta ve hatta ülkemizin en popüler bulaşıcı ve bildirimi zorunlu hastalığı olan Tifüs, sanki bulaşıcı hastalıklardan değilmiş gibi kenara itilmiş şekilde Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’ndan paylarını almayı bekliyorlar.

Biz doktorlar olarak belki de ‘’popüler’’ ya da ‘’sağlıkta ilk sıraya çektiğimiz’’ sorunu işlerken diğer hastalıkları acaba görmezden geliyor ya da ihmal mi ediyoruz?

Cevabı istatistiklerdedir.

Sağlık Bakanlığı’nın bildirimi zorunlu hastalıkların veri sayfasına bakarsanız bu anomalili durumu sizler de görebilirsiniz:

(http://saglik.gov.ct.tr/%C4%B0STAT%C4%B0ST%C4%B0K%C4%B0-B%C4%B0LG%C4%B0LER/B%C4%B0LD%C4%B0R%C4%B0M%C4%B0-ZORUNLU-HASTALIKLAR)

…..

Diğer taraftan, Covid-19 pandemisi ile geçen bir yıl içerisinde toplam 24 hastamızı Covid-19 nedeniyle kaybettik.

Yoğun bakımda, servislerde akciğer tutulumları olan hastalarımız hala takip edilmekte.

Yine konuya bir başka açıdan bakmak gerekirse, diğer yıllarda sıklıkla gördüğümüz zatürre vakalarından son bir yıl içerisinde kaç tane görüldüğüne dair herhangi bir veri elimizde yok.

Sanki Covid-19 geldi de tüm zatürreler meydanı Covid-19’a bırakmış gibi bir durum var ortada.

Bu konu ile ilgili Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin de yaptığı bir çalışma yok.

Hal böyle olunca da, acaba yok bir yılda sadece Covid-19’a odaklanarak diğer hastalıklardan ve tanı amaçlı tetkiklerden dikkat mi dağıtıldı diye bir soru geliyor akla.

Testler ve görüntülemeler sadece Covid-19 zatürrelerini mi odaklandı?

Yoksa zatürre teşhisi konulanların hepsi tüm taramalardan geçti ama yine hepsinde sadece Covid-19 mu tespit edildi?

Diğer zatürreler nereye gitti?

Bir hastada hem başka nedenli hem de Koronavirüs nedenli zatürre gözlendi mi?

Pandemi, sağlık sorunlarından sadece bir tanesidir.

Covid-19, bulaşıcı hastalıklardan sadece bir tanesidir.

Yasa sadece Pandemi Yasası değil, diğer bulaşıcı ajanları da içerisine alan Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’dır.

Ülkemizde Covid-19 haricinde diğer bulaşıcı hastalıklar ve zatürre etkenleri de varlığını devam ettirmektedir.

Sorumlularına hatırlatmakta fayda var.

İletişim: 0542-8529899