Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada en fazla ölümün kalp damar hastalıklarından kaynaklandığını söyledi.

Hastanelerin acil bölümlerine başvuru sıralamasında da dünyada kalp hastalıklarının birinci sırada yer aldığı belirten Özdemir, "Amerika'da her yıl, 1 milyon 600 bin kişi acillere kalp rahatsızlığı nedeniyle gidiyor. Bunların yaklaşık 300 binden fazlasının damarları tam olarak tıkalı olan hastalar. Geri kalanı ise kısmen tıkalı olan hastalar. Bu hastaların yaklaşık 200 bini ise hayatın kaybetmekte. Türkiye'de ise her yıl yaklaşık 300 bin kişi göğüs ağrısı nedeniyle acil polikliniklerine başvuruyor. Türkiye'de kalp krizi ile gelen hastaların ölüm oranı neredeyse 100 bini bulmakta." diye konuştu.

Kalp hastalından ölenlerin oranlarının dünya ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin ön sıralarda yer aldığının altını çizen Özdemir, özellikle kadınlarda Türkiye'nin Avrupa'da 1. olduğuna dikkati çekti.

"KADINLARIN SİGARAYI BIRAKMA ORANI ERKEKLERE GÖRE ÇOK DAHA DÜŞÜK"

Özdemir, Türkiye'de kalp ve damar hastalıklarında artış gözlemlendiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Sağlık Bakanlığı'nın sigaraya karşı başlattığı mücadele erkekler üzerinde çok etkili oldu. Erkeklerde kalp hastalıkları, sigaraya karşı verilen mücadele ile yavaşlarken kadınlarda ise gittikçe artmakta. Kadınların sigarayı bırakma oranı erkeklere göre çok daha düşük. Sigara kalp hastalıkları üzerindeki en önemli risk faktörü. Hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği dışardan müdahale edilebilecek risk faktörleri. Sağlık Bakanlığı'nın ikinci çalışması olan masadan tuzun kaldırılması da önemli. Hipertansiyon hastalığı ve dolaylı olarak kalp hastalıklarının azalması üzerinde olumlu etkili etki yaptı."

Özdemir, kalp rahatsızlığının en önemli nedenleri arasında ailede kalp hastalığına yatkınlık ve genetik faktörler bulunduğunu ifade ederek, diğer nedenleri ise cinsiyet, sigara kullanımı, hipertansiyon, yüksek kan yağları, şişmanlık, hareketsiz yaşantı ve diyabet olarak sıraladı.

Stresin de kalp sağlığını bozan önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Özdemir, trafik ve gürültü yoğunluğunun strese neden olduğunu ve stres sonucu salgılanan bazı hormonların kalbi yorduğunu anlattı.

"HER ŞEY YENEBİLİR AMA AZ VE ÖZ YEMEK YENİMELİ"

Kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi için tavsiyelerde bulunan Özdemir, şöyle konuştu:

"Sigara içmeyecek, tansiyonu kontrol altına alacak. Tansiyon hastaları tuzu ve turşuyu çok azaltacak. Yağlı yiyeceklerden uzak durulacak. Seker hastalığı olanlar şekeri aza indirecek. Akdeniz diyetinin uygulanması lazım. Yeşil meyve ve sebze tüketimi artırılacak. Çok ağır yemekler yenmemeli. Sulu yemekler tüketilecek. Her şey yenebilir ama az ve öz yemek yenilecek. Kararında yemek lazım. Bol bol hareket etmek gerekiyor. Yürümek, yüzmek bisiklete binmek çok önemli. Durağan bir yaşama sahibiz. Her yere araba ile gidiliyor. Sürekli bir bilgisayar başındayız. Kilo alınıyor ve alınan kilolar verilemiyor. Azar azar yemek, çok hareket etmek gerekiyor. Hareket kişinin bünyesine göre yapılmalı. İmkan varsa işe yürüyerek gitmek gerekiyor. Haftada 3 gün en az yarım saat yürümek lazım. Özellikle akşam yemeklerden sonra oturmak yerine yürümek lazım. Yemek yedikten sonra yatmamak lazım. Akşam yemeklerini az yemek lazım. Az yemek, çok hareket gerekiyor. Tıka basa karnı doyurup televizyon karşısına oturmamak gerekir." 

Özdemir, kalp sağlığı için sıvı alımının önemine de vurgu yaparak, "Su, ayran çok içilmeli. İlla şekerli birşey içilecekse limonata içilmeli." dedi.

Editör: TE Bilisim