Açılıma yakın Güney’de çalışanlar geç normalleşmişti.

Pile kapısı da Kuzey’e geç açılmıştı.

Aradan aylar geçti.

Günay 2.dalgaya fena yakalanmış durumda.

Bizde de işaretler yerel vaka ivmesini yukarıda gösteriyor.

Ancak kapıları kapatmak kurtuluş mu?

Testini yapan buyurur gelir, buyurur geçer.

Yoksa izolasyona ramak noktası mı düşünülen?

Bu noktada elbette tedbirler alınsın.

Ancak nedense tedbirlerin tümü de yasak bazlı.

Yılbaşı eğlenceleri iptal, meyhaneler kapalı.

Güney geçişleri durduruldu.

Yarın Pile kapısı kapansın da denebilir.

Bunun sonu yok.

Ve çıkmaz bir sokak bu.

******

Bu noktada aslında yapılması gerken belli.

Yasak kavramları yerine denetim ve kontrol.

Belli bir saatte sokağa çıkma koyarsınız.

Ama günün geri kalan kısmında denetim ve kontrol yapılır.

Her yeme içme yerine metrekareye masa kuralı getirirsiniz.

Rasgele denetim ve kontroller yapılır.

Uymayana ciddi para cezaları getirilir.

İşi bu noktada tutmak gerekiyor.

Yoksa yasaklar ve izolasyonlar bizi bitirir.

Ekonomik olarak bitirir.

Ve yarın ayağa kalkacak derman bulamayız.

Bu yüzden akl-ı selim düşünülmeli.

Serinkanlı kararlar alınmalı.

******

Vaka artışı ile kamuoyu sesini yükseltebilir.

Ancak bu ses yüksekliği “hade yasak” noktasına sürüklememeli.

Çünkü bugünlerin yarınları var.

13.maaş sıkıntısından bahsediliyor.

Öte yandan işletmeler kapatılıyor.

Bunlar palyatif tedbirler.

Yapılması gerekeni tekrarlamamkta yarar var.

Akşam 21:00 – Sabah 05:00 sokağa çıkma yasağı getirirsin.

Yeme-içme yerlerine metrekareye masa kuralı getirirsin.

Ve denetim ve kontrolunu yaparsın.

Kurallara uymayana ciddi cezalar kesersin.

Bu kadar aslında herşey.

Yeter ki Devlet aslı görevlerini unutmasın.

Yanı denetleyip kontrol etmekten vazgeçmesin.

Yoksa yasak hiçbirşeye deva olamaz.

Olmayacak da.