Dövizin yükselişi konusunda ortada çok büyük bir yaygara var…

Yaygara diyoruz çünkü insanlar olayın ciddiyetinden daha ziyade işin gırgırındalar!

Abuk sabuk yorumlar, saçma sapan paylaşımlar yapılıyor…

Hükümet ise tam bir çaresizlik içinde!

Önce önlem alacağız deyip toplantı yaptılar…

Sonra da bir ağızdan ‘çok fazla bir şey yapılamaz’ demeye başladılar!

Erken pes ettiler yani…

Buna bir de akaryakıtta tarihi zam yapınca insanlar haklı olarak hükümete karşı cephe almaya başladı!

Sizi bilmem ama ben bu ülke tarihinde akaryakıta 30 kuruşluk bir zammı ilk kez görüyorum…

Bu sorun üstüne sorun eklemekten başka bir şey değildir!

Oysa dövizin yükselişi nedeniyle bu ülkede alınacak olan önlemler vardır…

Hadi geçmişi bir yere bıraktık da, gelecek için bir şeyler yapmak mümkündür!

Örneğin şunu sormak isteriz öncelikle;

Devletin bir kurumu olan Vakıflar İdaresi vatandaştan ve iş insanlarından aldığı kiraları niçin döviz cinsinden almaktadır?

Ülke genelinde bu kuruma ait çok sayıda iş yeri ve ev var!

Özellikle de esnaf ekonomik sıkıntılar altın ezilirken bu yetmezmiş gibi ödeyeceği kiranın her ay yükselmesi nedeniyle katmerli bunalım yaşamakta hatta artık ödeyemez duruma gelmekte ama Vakıflar İdaresi hala kira bedellerini Sterlin üzerinden tahsil etmektedir…

Birilerin aklına hiç mi gelmez ama işe buradan bile başlamak, kiraların artık TL üzerinden tahsil edilmesini sağlamak bile çok büyük olmasa da bir nebze olsun umut verici olacaktır!

Aynı şekilde Devlet Emlak Malzeme Dairesi’nin kiraladığı bina ve araziler…

Buralarının da kiraları yine döviz üzerinden tahsil edilmekte buradaki kiracılar için artık sorun haline gelmeye başlamaktadır!

Döviz yükseldi diye diz dövmenin kimseye bir yararı olmaz…

Ülkeyi yönetenler kasapta satılan etin fiyatından haberdar mı bilemeyiz ama eğer bir kilo etin kilosu 80 TL’ye fırlamışsa, vatandaşın alım gücü de dip yaptıysa eti ucuzlatmak en azından bir süreliğine önlem almak da mümkündür!

Hayvancı arkadaşlar hiç kusura bakmasınlar ama artık bundan böyle ülkeye et ithalinin serbest olması da konuşulmaya başlanmalıdır…

Geçmişte ayda yılda bir olan Güney’den getirilen kaç et olayları şimdi tavan yapmış, adına ister kasap deyi isterseniz restoranlar hatta bazı oteller, yarı fiyatına gelen kaçak ete rağbet göstermeye başlamışlar ve bu bir arz talep işi olduğu için de alışkanlık haline gelmiştir!

İthal et geçici de olsa bir önlemdir…

Hem ticari açıdan hem de vatandaşın daha ucuz alışveriş yapması bakımından!

Bunun için de artık cesur kararlar almak kaçınılmazdır…

En azından bu konuda Güney’e teslim olmaktan çok daha iyidir!

Biz ekonomist filan değiliz ama en azından halkın içinde olduğumuz için onların duygularını buraya taşıma görevimiz vardır…

Hükümetin görevi ise çare üretmektir!

Karamsar açıklamalar yapmak, vatandaşın içini karartmaktan başka bir işe yaramaz…

Tamam, TL kullanımı kullanmaktan kaynaklanan ciddi sorunlar içinde yüzüyoruz ama, en azından kendi yapabileceğimiz şeyler de vardır ve bu da iktidarların görevidir!

Çavuşoğlu: Seçimlerde kendi arabamı kullandım!

“Sayın Özadam,

Seçim çalışmalarımda özel arabamı kullandım ayrıca aynı dönemde de makama kendi arabamla gittiğim herkesin malumudur, zaten aralık ayında araba seçimin bittiği zamana kadar da araba arızalıydı dolayısıyla seçim döneminde makam arabasını kullandığım iddiasına eski olan ve sürekli arıza yapan makam aracının yerine de kendi arabamı kullandığımla övünmedim öğle yemeklerini de kendi cebimizden karşıladığımızla da övünmedik. Bunlarla siyaset yapmadım.

Cezalara gelince makam arabalarına uygulama ne ise Tarım Bakanlığın’a da öyle olmalı,ilginç olan bu cezaları benim gazeteden öğrenmemdir.

Süreç yasalar çerçevesinde takip edilecektir. Hükümetin yapması gereken üreticinin ,tüketicinin refahına çalışmak ilken günlerce cezaların manşet yapılması ya art niyetin veya beklentinin karşılanmasına yönelik ilişki geliştirmeden öte bir şey değildir…”

(Nazım ÇAVUŞOĞLU)

Sadece Merak İşte ?

4 Saat ne konuştular?

Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın KKTC ziyareti…

Bir günde tüm makamları gezerek ziyaretler gerçekleştirdi.

Ama Başbakan Tufan Erhürman ile tam 4 saat görüştü!

KKTC tarihinde bir ilk oluyor bu!

İnsan da haliyle merak ediyor…

Bakalım Başbakan görüşülenlerin ne kadarını kamuoyuyla paylaşacak?

Her ay gelir mi?

Bakan Akdağ bundan böyle KKTC’ye her ay geleceğini de söyledi…

Bu iyi bir haber mi yoksa kötü mü yorum sizin!

Ama bize göre önemlidir…

Çünkü bu da eğer gerçekleşirse KKTC tarihinde bir ilk olacak!

Birincisi bu Ankara’nın KKTC’ye verdiği önemi gösteriyor…

İkincisi bunu fırsata çevirmek, hele de dövizin şahlandığı bir dönemde fırsata çevirmek bu ülke yöneticileri için iyi bir fırsattır!

Yeter ki Sayın Akdağ her ay gelsin…

DAÜ özür diler mi?

YÖDAK üyesi Prof Harutoğlu’nun DAÜ’ye sokulmaması olayı…

Hem de gerekçe olarak çok ciddi bir şekilde suçlanmıştı kendisi!

Bizzat Rektör Osam tarafından…

Polis Harutoğlu’nun sanık değil de tanık olarak çağrıldığını açıkladı!

Aklandı yani!

Şimdi gözler DAÜ’dedir artık…

Özür dileyecekler mi?

Yoksa geçiştirecekler mi?

Sığınak var mı?

Malum Suriye’deki durum…

ABD bir yerden Rusya bir yerden açıklama üstüne açıklama yapıyor!

Kıbrıs’ta bu konuda cehennemin tam ortasında duruyor…

Vatandaş soruyor savaş çıkarsa ne yaparız diye?

Geçmişte hep binanın altında bir sığınak yapılırdı sonra bu çok gerekli görülmeyip vaz geçildi…

Sığınak fonu da küçültüldü!

Savaş çıkar da bize de yansırsa buna hazır mıyız?

MESAJ KUTUSU

Sayın İbrahim BENTER, dövizin yükselişi konusunda bizim hükümet sanki de biraz aciz gibi bir tablo çiziyor ama sizin yapacağınız bir şeyler var gibi geldi bize! Vakıflar’a ait binalardan alınan kiraları döviz yerine Türk Lirası’na çevirmeye ne dersiniz? Bu vatandaşa yapacağınız en büyük ‘İYİLİK’ olacaktır…

Sayın Necdet OSAM, YÖDAK Üyesi Harutoğlu’nun artık poliste sanık değil de tanık olarak dinlenmesinden sonra size de bir özür borcu düşüyor değil mi? Umarız bu medeni cesareti gösterir ve gönlünü alırsınız artık!

Sayın Erkut ŞAHALİ, eğer birkaç hayvancıyı değil de tüm kesimlerin menfaatini düşünme gibi bir sorumluluğunuz ortaya çıktı. Bir süreliğine de olsa et ithalinin serbest bırakılması elzem hale gelmiştir! Düşünün deriz…

Sayın Tolga ATAKAN, Atlas Global’ın çok sayıda Kıbrıslı Türk turizm acentesine milyonlarca lira tutarında bilet sattığını ve bunarın da tehlikeye girdiğini biliyor muydunuz?

İşletmeler büyük bir sancı içine girdiler onların haklarını korumak için önlem istiyorlar…

Sayın Zeki ÇELER, Anıtkabir ziyaretinden en fazla NİKE firması memnun olurken Adidas’ın bundan büyük hicap duyduğunu biliyor muydunuz? Bir dahaki sefere de artık onların gönlünü alırsınız değil mi? İşte bizim insanımız ancak böyle küçük şeylerle uğraşıyor ne diyelim?

Sayı Mustafa NAİMOĞLULARI, yatın kalkın genel seçimlerde milletvekili seçilmediğiniz için dua edin. Bir de vekil seçilseydiniz akaryakıt zammı konusunda nasıl böyle ateşli açıklamalar yapardınız değil mi?

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, Büyükkonuk’ta rakip adaylar artmaya başladı. Sizin belediyeden bir çalışan da bağımsız aday olduğunu açıklamaya hazırlanıyormuş. Ahmetler yarışı epey ilginç olacak gibi gözüküyor değil mi?

Sayın Asım VEHBİ, Surlariçi çocuklarına tam burs müjdesi özellikle de bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu arada bu karardan sonra bölgeye yeni aileler de yerleşmeye başlarsa hiç şaşırmayacağız…

Sayın Ulaş GÖKÇE, yerel seçimlerde tanıtımlarınız Mehmet Ekin Vaiz tarafından yapılacak diye duyduk. Bu konuda isabetli bir karar verdiniz de şu ortak aday meselesi halen çözülmedi ya onun üzerine gitmekte yarar görüyoruz…

Sayın Sibel SİBER, aktif siyasetten çekildikten sonra ülke ve hükümet gerçeklerini daha cesur bir şekilde dile getirmeniz gözlerden kaçmıyor. Acaba gerçek değişim ve dönüşüm için yeni bir oluşum mu geliyor diye sormaya başladı vatandaş haberiniz olsun…

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı için artık sayılı günler kaldı diye konuşulmaya başlandı. Size özel gerekli yasa tamamlanmış ve kararın uygulanması için prosedürlerin tamamlanmasını bekliyormuş, hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Boysan BOYRA, iki kişi arasında olan bazı meselelerin basınla paylaşılması sanki de biraz özel hayata müdahale olarak algılanmaya başlandı! Tamam siz müvekkilinizi savunmak durumundasınız ama bunun da yere mahkeme salonlarıdır diye düşünüyoruz…

Sayın Ali Özmen SAFA, Star Kıbrıs’ın 11’nci kuruluş yılını kutlar nice başarılarla dolu yayın hayatı dileriz. Bu arada bu başarıda özverili çalışanların da payı epey büyük umarız maaşlarda biraz kıpırdanma yaparsınız değil mi?

Sayın Bülent DİZDARLI, nöbet yerine kumarhanede görülen bir hastane çalışan için hiçbir sorgulama yapılmadan yine Mayıs ayından itibaren ek mesai sitemine dahil edilme kararı alındığını biliyor muydunuz?

Sayın Yusuf KISA, bu devletten yerli havayolu için beklentiniz varsa daha çok beklersiniz. Varsa cebinizde sermaye gözünüzü kırpmadan uygulamaya geçmek için düğmeye basın deriz. Hem iyi bir amme hizmeti yapmış olup hayır duası alırsınız…