“UYGAR” OLMAK İÇİN KİMLİK İNKARI

Dikkatime gelen önemli bir konu oldu. Birisi bana şöyle dedi: Afro/Siyah Kıbrıslı demek yerine sadece
Kıbrıslı demek daha “uygar” olmaz mı?
Kimliklerin baskı altına alınmaya çalışılması uygarlık değil kolonizasyondan beri süre gelen, insanları
işkence masalarında, giyotinlerde öldüren en “medeni olmayan/uygar olmayan” yaklaşımın eseridir. Bu
da genel olarak tekli kimlik oluşturularak yapılır.
Azınlık, çoğunluk ilişkilerinde birisi size kimliğinizi oluşturulan ögelerden herhangi birini bastırmanızı ya
da reddetmenizi istiyorsa o uygar bir davranış değildir. Dili zorla asimile edilenlerin bile geri dönüp diline
sahip çıktığı örneklerle dolu bu dünya.
Şimdi merak ettim bu ”ben sadece Kıbrıslıyım” ya da sadece “Türküm” diyenler, ya da Kıbrıslıtürk gibi
ifadeler geliştirenler kendilerine pompalanmış suni bir “ uygar olma” noktasından mı hareket ediyor?
Kendinize istediğiniz kimlik adını verebilirsiniz, bunda özgürsünüz, herkes hissettiği gibi ifade etmeli ve
yazmalı kimliğini. Bununla kimsenin sorunu olmamalı. Sorun olması gereken nokta kimlik algısının yanlış
bir “medenileşme” ihtiyacı ile şekillendirilmesi.
Kimlikleri görünmez kılmak medeni değil gayri medeni bir tutumdur çünkü.
Çatışmalar dünyada farklı kimlikler olduğunda çıkmaz. Bu farklı kimliklerin tanınmamasından , saygı
görmemesinden, inkar edilmesinden çıkar.
Azınlık çoğunluk ilişkilerinin olduğu yerde kimliklerinizi görünmez kılmanızın talep edilmesi barışı değil
baskıyı, tahakkümü ve ezilmeyi getirir.
Maharet, farklılıklarınızla beraber ortaklaştığınız yerleri bulmaktadır.