2019 yılı için hiçbir iyi temenni yok…

Öncelikle Maliye Bakanı Serdar Denktaş açıklamıştı!

İlk 6 ay iyi olmayacak diye…

Detay yoktu ama kaderimiz de sanki çizilmişti!

Uzun bir süre buna Türkiye’de yeni sistem dediler…

Arada sorun yok diye eklediler!

Ama işte sorun yeni sistem filan değilmiş…

Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür dün açıkladı bütün olup biteni!

Protokoller imzalanmazsa para da yok diye…

Daha fazla da söyledi!

Hükümet için tehlike çanları çalıyor artık…

Çünkü protokol yoksa hükümet de yok!

Gelsin yenisi anlayacağınız…

Özgür’den çok daha önemli bir tespit geldi aslında;

Hükümet protokollerden utanıyormuş!

Çekin artık bunu nereye çekerseniz…

Adres göstermedi ama belli ki CTP’yi belki de TDP’yi de kastetti!

DP ve HP bundan utanır mı neden utansın…

DP zaten yıllardır alışık, HP de yeni bir parti ve iktidar olmuş protokolsüz hükümetin yürümeyeceğini zaten biliyorlar ve onlar için de zaten çok sorun değil!

Onun için şimdi gözler CTP ve TDP’dedir…

Bizim bundan anladığımız vatandaşı oyalıyorlar!

Tutturmuşlar bir yeni sistem, Türkiye’de yeni dönem diye…

Şimdiye kadar idare ettiler de ya sonra ne yapacaklar?

Yeni yıl devrildikten sonra, ekonomik şartlar iyice ağırlaşınca biz bu işte yokuz diyerek mahalleye mi gidecekler!

Ya da bir mucize mi bekliyorlar…

Oysa Tufan hoca daha geçenlerde ne demişti?

Ankara ile sorun yok…

Türkiye ile aramızı açmaya çalışıyorlar!

Hadi birileri iktidar ateşiyle yanıp tutuşuyor ve aranızı açmak için çaba sarf ediyor diyelim…

Peki sizin eliniz armut mu topluyor!

Bu işin artık utanılacak sıkılacak yanı kalmamıştır…

Hadi şimdi kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşları KKTC bütçesinden ödenmektedir ama ya diğer harcamalar?

Baksanıza ülkenin önde gelen ekonomistleri bile 2019’un tamamen çöküş yılı olacağını söylüyorlar hep bir ağızdan…

Hiç mi kimsenin aklına gelmiyor atlayıp uçağa Ankara’nın yolunu tutmayı!

Ya da bir türlü imzalanmayan protokoller konusunda adam akıllı bir açıklama yapmayı…

Bu işler utanmakla sıkılmakla, gizlemekle olacak şeyler değil ki!

Beklediğiniz sürece, hasıraltı ettiğiniz sürece kriz artık içinden çıkılamayacak bir hal alacak…

Sonra bırakıp gitseniz kime ne fayda!

Hadi diyelim ki enkaz almıştınız…

İlla ki enkaz mı devredip gitmek zorunluluğunuz var yani!

Perde gerisinde neler döndüğünü hal bilmiyoruz çünkü açıklamıyorlar, açıklamaktan korkuyorlar…

Bir de şimdi utanmaları eksikti onu da öğrenmiş olduk!

Bugünkü şartlarda Ankara’ya efelenmenin zıt gitmenin hiçbir manası yoktur…

Bir şeyler alıp durumu idare etmek için elbette bir şeyler de vereceksiniz ve bunun da artık lafı cimi kalmamıştır!

Para gelecek yollar kapalı…

Bu devirde bu zihniyet…

Dün ne saat geleceği belli değil Türkiye’den iki tır dolusu bozuk para gelecekmiş Merkez Bankası’na yolları kapattılar!

Köşe başlarında birer eski zırhlı araç…

Yağan yağmurda, işine, evine, daireye gidecek olanları düşünen filan yok!

Paranın saat kaçta geleceği de belli değil…

Sabah da gelebilir, öğlen de hatta akşam saatlerinde de!

O bölgede evi iş yeri olanların ruh hallerini düşünmek bile istemiyoruz…

Sadece Merak İşte?

Emirname?

Artık emirname filan konuşulmuyor…

Oysa ortalık nasıl da toz duman olmuştu!

Şimdi varsa da yoksa imar planı…

Oysa emirname konusunda Müteahhitler Birliği ve Başbakanlık ortak açıklama yapacaktı!

Yapmadılar…

Beklemeye devam!

Neler dönüyorsa artık perde gerisinde?

Rakamlardan kime ne?

Çalışma Bakanı Zeki Çeler bir ilki daha gerçekleştirdi ve bakanlığının bütçesi görüşülürken soruları meclis kürsüsünden soruları yanıtlamayıp vekillere birer dosya dağıttı…

Zaten dinlemiyorsunuz diye de sitem etti!

Haklıydı çünkü bizde bütçe görüşmeleri demek adam gibi rakamları tartışmak katkı koymak filan değil…

Çeler’in de dediği gibi edebiyat yapmak!

O zaman da böyle başa böyle tarak…

Kazansın da görelim bakalım…

Bir gazetemiz manşet yapmış…

Vatandaşın birisi eğer yılbaşı çekilişinde 1 Milyon TL kazanması durumunda bunun yarısını sel mağdurlarına bağışlayacakmış!

Elbette helal olsun da…

Kazanırsa da ikramiyenin yarısını bağışlayacağının bir garantisi var mı acaba diye de insan düşünmeden edemiyor işte!

14 TL cepte!

Tüpgaz önceki akşam ucuzladı…

Hem de beklenmedik bir oranda!

Bundan böyle her tüp gaz aldığımızda 14 TL cebimizde kalacak ama…

Konuya yine siyasi gözlükle bakanlar oldu!

Özersay bunu açıkladı diye düşman ilan edildi…

Muhakkak pişman olmuştur ama!

Ha keşke içimizdeki kin ve nefretten de bir kurtarabilsek kendimizi…

MESAJ KUTUSU

Sayın Birikim ÖZGÜR, reform paketleri konusunda şu utanma konusunu ortaya attınız ya bir kez daha parti içinde istenmeyen adam ilan edildiniz. Ne yazıktır ki artık tüm partilerimizde doğru söyleyenler 9 değil bütün köylerden kovuluyor, geçmiş olsun…

Sayın Serdar DENKTAŞ, Türkiye ile protokol imzalamak konusunda utanç duyanlar ortaklarınızdan hangisi Siz de onlara uyup sessizliğinizi koruyacak mısınız yoksa artık ortaya çıkıp tüm gelişmeleri bütün çıplaklığıyla kamuoyuna anlatacak mısınız?

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, Karpaz’a 44 yılda sadece bir dahiliye doktoru gönderildiğine göre demek ki bölge vekilleri de görevlerinin hakkını tam olarak veremiyorlar demektir. Bir araya gelip ortak bir kara çıkartın deriz…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Personel Dairesi’nin kamu işyerlerini denetleyip kaytaran personeli belirlemesi gayet yerinde bir icraat ama artık vatandaşa bu yetmiyor ve kesinlikle kelle alınmasını istiyor. Bilesiniz istedik!

Sayın Mehmet HASGÜLER, bundan böyle KKTC üniversitelerinde Kıbrıs Türk tarihinin ve kültürünün ders olarak okutulacağı haberi dünkü günün en önemli ve sevindirici haberiydi. Böyle bir kurala vesile olduğunuz içir gönülden kutlarız…

Sayın Kemal DÜRÜST, yanınızda çalışan ve atış alanında evlatlarını kaybeden acılı ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılayarak büyük hayır duası aldınız. Giden evlat bir daha geri gelmeyecekse de en azından insanlık kaybetmedi, tebrik ederiz…

Sayın Günay ÇERKEZ, halen mahkemede olan bir konunun yıllar sonra yeniden gündeme getirilmesinin ardında acaba hangi nedenler yatıyor dersiniz. Bu ülkeye yatırım yapanlar ve çalıp çırpmayanlar nedense bir türlü sevilmiyor desenize!

Sayın Kudret ÖZERSAY, sel mağdurları için parti olarak yaptığınız yardım miktarı belli ki bazılarına az geldi ve ine çıngar çıkarmaya başladılar! Bir sorun bakalım eleştiri yağmuru yapanlar bu konuda ne kadar cömert oldular!

Sayın Özdil NAMİ, Kıb-Tek konusunda parti içinde ciddi bir muhalefet oluşturulduğunuzu biliyor muydunuz? Bu arada Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu kez aday adayı olup olmayacağınız da tartışılmaya başlandı, hadi bakalım hayırlısı artık…

Sayın Talip SANCAR, KKTC’de ekmek bile alamayacak kadar durumu kötü olanların bulunması elbette bu devletin endi ayıbıdır ama yine de bir nebze olsun yaptığınız katkılar da memnuniyet vericidir. Tebrik eder herkese örnek teşkil etmesini temenni ederiz…

Sayın Fırat ATASER, her türlü sıkıntılara rağmen Alsancak Belediyesi’nde ihbar hattını devreye koyarak yine bir ilki gerçekleştirdiniz hem de bölge halkı için büyük bir hizmetin altına imzanızı atmış oldunuz, tebrik ederiz…

Sayın Okan Veli ŞAFAKLI, 2019 yılını ekonomide çöküş yılı olarak ilan etmeniz hem iş dünyasını hem de vatandaşı derecesiz korkuttu. Bu hükümet madem ki reformları imzalamaktan utanıyor işimiz Allah’a kaldı desenize…

Sayın Derviş GEZER, müşavir olduktan sonra kaleminizden resmen kan damladığı görülüyor. Bağımsız ve özgür olarak kalem sallamanın tadını çıkarıyorsunuz değil mi? Bundan böyle kaleminize kuvvet, kamuyu da sıkça ele alın deriz…

Sayın Enver KARAKAYA, yorum yapan bazı spor yazarlarının maçları izlemeden değerlendirme yapmalarına artık isyan eder olmuşsunuz! Aslında bir de şu taraf olma güdüsü var ya, bize göre asıl sorun orada yatıyor. Sabırlar dileriz…

Sayın Teberrüken ULUÇAY, bütçe görüşmeleri televizyondan canlı yayınlandığı için kapıların kulağa hoş gelmeyen sesleri de çok şık durmuyor. Birer damla makine yağı damlatırlarsa sorun kalmayacaktır…