UBP hep mi böyleydi?
Mesela Eroğlu başkanlığı.
Elbette yine entrika vardı.
Yine hainler ve ihanetler vardı.
Ama kol kırılır, yen içinde kalırdı.
Çünkü liderdi Eroğlu.
Taviz verdiği de oldu.
Bıçak gibi de kesip attığı da.
Ama hiç tartışılmadı.
Lakin Eroğlu sonrası düzen bozuldu.
Bu konuda iki bakış açısı mevcut.
İlki Eroğlu’nun partiyi kurumsallaştırmadığı.
İkincisi Eroğlu sonrası lider gelmediği.
****
Mesela şimdilere bakalım.
Özellikle İrsen Küçük dönemi ile tıpkı.
Tatar bu benzetmeye kızıyor tabi.
Ama koordinasyon var mı mesela?
Partide güç odakları var mı?
Milletvekillerine hakimiyet var mı?
Örgütler tavan ile istişarede mi?
Cevap Evet ise sorun yok.
Bu sorunlar İrsen Küçük’ün de sorunları idi.
İrsen Bey de parti başkanı olmuştu.
Başbakan da olmuştu.
Ama lider olamamıştı.
Tatar da kendisine bir sorsun.
Lider olabildi mi?
*****
UBP bir lider partisi.
Başkanın lider olmasını talep eder.
Ancak bu görüntü Tatar’da yok.
Özellikle kriz yönetiminde eksik.
Ve Ekim ile birlikte durum zorlaşacak.
Özgürgün odağı atağa geçecek.
Dokunulmazlık konusu baş ağrıtacak.
Eroğlu hız kazanacak.
Protokol reformları gündeme gelecek.
Ve Cumhurbaşkanlığı süreci başlayacak.
E peki bu dönemeci Tatar atlatabilecek mi?
Liderliğini tesis edememişken hele.
Bu kadar yükü nasıl taşıyacak?
*****
Genel kanaat Tatar’ın yapamayacağı.
Ve hamleler de bu inanç paralelinde.
Bu yüzden Tatar gittikçe yalnızlaşıyor.
Yalnızlaştıkça daha çok hata yapıyor.
Bu sebeple naçizane önerim var.
Tatar köşe yazarlarına küfür sallamasın.
Küfüre harcayacağı enerjiyi saklasın.
Çünkü Ekim’de bu ener
jiye çok ihtiyacı olacak.