Çok büyük bir sürpriz olmazsa Ersin Tatar en geç iki hafta içinde Başbakanlığını ilan edecek…

Hayallerine kavuşacak yani!

Zaten kendisi açık ve net olarak söylemişti…

Cumhurbaşkanlığını istemiyorum diye!

Her ne kadar parti içindeki bazı kesimlerin ısrarlarına rağmen…

Zorla güzellik olmaz ya!

Ne demekmiş diğer siyasi partiler eğer genel başkanlarını Cumhurbaşkanı adayı gösterirse Tatar da aday olmalıdır diye ısrar etmek…

UBP’nin diğer partilerle göbek bağı mı var!

Aslında bu tür düşünceler parti içinde yeni bir proje yaratmak içindir…

Ama işte gelin görün ki Tatar’ı bir türlü kandıramadılar!

Şu sıralar Tatar, Cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun modunda…

Ama yine de deriz ki bu konuyu da başkalarına bırakmamalıdır, ipleri bıraktığı anda zararına olur!

Tatar’ı asıl şimdi zorlu bir sınav bekliyor…

Daha önce de vardı ama şimdi parti içi muhalefet daha fazla sesini çıkarmaya başlayacak!

Örneğin Hüseyin Özgürgün…

İlk bombayı ortaya attı!

Taban Özersay’ı istemiyor dedi…

Bu konuda bize de gelen haberler var!

Çünkü burada proje gayet bellidir…

Ersin Tatar, Başbakan olmak isterken, Özersay’ın gözü de Saray’da!

Yakışır mı yakışır…

Belki de bu konuda en donanımlı siyasetçi ama!

Peki eğer çatı adayı olursa UBP’nin desteği ne olur…

Bu konu epey muallakta!

UBP içinde konuşulanlar Özersay için çok da iç açıcı değil…

Burada hemen geçen seçimlerdeki Siber Siber deneyimi aklımıza geliyor!

Siber seçimlerde CTP’nin gücünün neredeyse yarısına yakınından oy alamamıştı…

Aynı oran Özersay için de tekrarlanabilir!

Çok iyi hesap kitap yapmak gerek…

UBP’de şu anda heyecan çok büyük…

Ama insanların da kafası epey karışık!

UBP iktidarların partisi olduğu için kızmasınlar ama biraz da menfaatlerin partisi olduğu için herkes kendine bir yer ayarlamaya çalışıyor…

Önce tabi ki vekiller!

Bakanlık istemeyen neredeyse yok gibi…

Bu konuda bir de parti dengeleri var!

Bölgelere eşit dağılım olmazsa Tatar’ın canına okurlar…

Nasıl bir strateji izleyecek merak konusu!

Müsteşarlık, müdürlük ve yönetim kurulu üyelikleri de tam bir baş belası…

Partililer daha şimdiden kendilerini bir yerlere atamışlar!

Bunları sosyal medyada bile paylaşanlar var…

Bir de parti içinde Eroğlu unsuru var tabi ki!

Tatar paylaşım konusunda kendisine gidecek mi gitmeyecek mi?

Giderse vay, gitmezse vay…

Ama bakanlık, müsteşarlık ve müdürlük isteyenler dünden itibaren Eroğlu’nun kapısında sıraya girdiler!

Eroğlu’nun da işi de kolay değil…

Ama bizim derdimiz UBP’de kimin hangi makamda olacağı filan değil…

UBP-HP kurulacak mı kurulmayacak mı?

Bu konuda bir manevra olabilir mi?

Olacaksa da en erken zamanda olmalıdır…

Hem de öyle menfaat dağıtma hükümeti filan değil, icraat hükümeti olacaksa olsun!

Ülke ekonomisi artık dip yapmış durumdadır…

Parası olan d amutsuz olmayan da!

Çünkü insanlar geleceğini bile göremiyorlar artık…

Sosyal patlamalara gebe bir tablo var ülkede!

Onun içindir…

Paylaşım kavgalarını bir yana bırakıp ülkeyi uçurumun kenarından almaya bakın!

Bu ülke genelinde bir seferberlik başlatılmak ve herkes elini taşın altına koymazsa gelen de giden de kötü gidişatı durduramayacaktır…

MERAKLI KÖŞE?

Düğmeye kim bastı?

4’lü koalisyon hükümetinin bozulup UBP-HP hükümetinin önünün açılmasında en kritik soru şudur…

Kim düğmeye bastı da hükümet gitti!

Ansızın gazetelere emir verilerek, Serdar Denktaş ve ona yakın olanlar karalanmaya başladı…

Denktaş bunu gayet iyi biliyor!

Pek yakında da harekete geçeceği tahmin ediliyor…

UBP MYK niye toplanmıyor?

UBP daha iktidar olmadan iç sıkıntılar yaşanmaya başladı…

Böyle hassa bir dönemde MYK bile toplanmıyor!

Çünkü bir üyeye ciddi tepki var…

Bir çoğu ‘eğer o varsa biz yokuz’ diyor hem de açık seçik olarak!

MYK’sı bile toplanamayan bir parti nasıl olur da sağlıklı bir hükümet kurabilir bu da tabi ki UBP’nin en büyük sorunu…

Erken seçim niye olmasın?

Biz ülkenin içinde bulunduğu olumsuz şartlardan dolayı sağlıklı bir hükümetten yanayız ama…

Bir yanımız da erken seçim olmalı demeye başladı!

Partilerin boyunu posunu görmek için…

Çok daha önemlisi halkın gerçek iradesinin ve eğilimlerinin ortaya çıkması için!

Eğer yeni hükümet sağlıklı bir yapıda kurulmayacaksa bu seçeneği de hiç unutmasınlar deriz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, tam da sırat köprüsü benzeri bir yolun hemen başındasınız. İyi bir ekonomist olmak iyi ve dengeli bir hükümet kurmanıza yetecek mi hep birlikte göreceğiz. Gayet sakin ve sabırlı bir dönem geçirmenizi salık veririz…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, sadece kendi partilileriniz değil partisiz çok kişi de o koltuktan ineceğiniz için ağıt yakıyor. Ama yine de çok şanslısınız ki en azında protokolü imzalamayarak büyük bir dertten kurtuldunuz.

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, dün parti içi muhalefetin fitilini ateşleyerek çok kişinin kafasında soru işaretleri yarattınız. Bu arada eski ekibin de bir kez daha etrafınızda birleşmeye başladığı konuşuluyor, bakalım artık nelere gebe!

Sayın Sunat ATUN, dün Derviş beyin çalışma ofisinde çok uzun bir süre kaldığınız kritik bir toplantı gerçekleştirdiğinizi öğrendik. Bakalım Derviş bey yeni kabineye müdahale edecek mi yoksa bu kez partiyi kendi haline mi bırakacak?

Sayın Ahmet HAVUTÇU, hemen hemen her gittiğiniz yerde bakanlık konusunda karamsar bir tablo çizseniz de sanki de bundan bir kaçış yolunuz yok gibi geliyor bize. Çok kişinin o makamda gözü var ama bu isteksizlik niye acaba?

Sayın Zorlu TÖRE, son gelişmelerden sonra sizin Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesinin sanki de Meclis Başkanlığına döneceği gibi geldi bize… Partinin akil insanlarından birisi olarak dengelerin kurulmasında yardımınız gerekebilir…

Sayın Necdet OSAM, DAÜ’de dünkü öğrenci eyleminde bir öğrenciyi tartaklayarak kendisine aşırı tepki gösterdiğiniz yönünde şikayetler geliyor. Zamları protesto eden öğrencilere bu kadar tepki biraz ayıp olmadı mı?

Sayın Alihan PEHLİVAN, bir gazete binasına girmemeniz için çalışanlara talimat verildiğini üzülerek öğrendik. Hayırdır geçmişten kalma kötü bir anınız mı vardı yoksa? Allaha havale edin deriz zira onun sopası yoktur, indireceği zamanı da iyi bilir…

Sayın Mustafa AKINCI, hükümet istifa ettiğine göre yeni hükümetin kurulması için biraz ağırdan alıyorsunuz sanki. Memleket yangın yerinden beter olmuşken hükümetin en erken zamanda kurulması için aksine destek olmanız gerekirdi…

Sayın Enver EMİN. Berber Ahmet’in ölümünün 8’nci yıl dönümünde rahmetlinin anısına bir etkinlik düzenlemeniz bekleniyor. Bu arada tarihi mekanın içler acısı halini gördünüz mü? Tamamen farelere terk edilmiş durumda…

Sayın Müge DENKTAŞ, eşinizin bakanlıktan istifasını basından öğrenince epey tepki gösterdiğinizi duyduk.Haksız da değilsiniz yani. Ama şimdi sitem değil kendisine destek olma zamanıdır değil mi?