UBP’liler önce şu soruyu yöneltmeliler kendilerine…

Nasıl olurda üyelerin sadece yarısı kurultaya gelir ve oy kullanır diye!

Bunu tabi ki tabana değil tavana soruyoruz…

Çünkü hele de son günlerde yaşananlar partiliyi seçimden soğuttu!

Midesini bulandırdı…

Birinci neden budur!

İkincisi de çakma üyeler…

Partiye son 8 ay içinde 5 bin üye yapıldı!

Bunların yarısından fazlası partili bile değil…

Koltuk sevdalısı, koltuğu bırakmamak için yemin etmiş kişiler!

Makamlar sanki de babalarından miras kalmış gibi hırs ve ihtiras içindeler…

Yetinmek nedir bilmiyorlar!

Sonuçta olanlar oldu…

Çakma üyeler sandığa gitmeyince sonuç ortada!

Bu da gösteriyor ki UBP kendini yeniden yapılandırmak zorunda…

İş ola değil gerçek partililer kurultay üyesi yapılmalı!

UBP’nin iradesine saygı duymak için…

Bir de müdahale var tabi ki…

Binali Yıldırım hiç gerek yokken kurultaya geldi ya da getirildi!

Kurultay konuşmasında da ağzından FÖTÖ suçlaması çıkınca partililerin kafası iyice karıştı…

Ne gerek vardı ki böyle bir suçlamaya!

İşte bu söylem partilinin canını fena halde sıktı…

Direkt müdahale olarak algılandı!

İnanın ki bu ziyaret gerçekleşmeseydi, geri tepmeyecekti, belki de kurultay ikinci tura kalacaktı…

Burada kim seçilir ya da seçilmişin hiç önemi yok!

3 Aday da sevdiğimiz saydığımız ve yıllardan beridir dostluğumun olduğu insanlar ama…

Konu müdahaleye gelince insanın içi elvermiyor!

Çünkü bu ülke insanı iradesine saygısızlık yapılmasını kabul etmiyor…

Bari bu kez anlasınlar artık!

Bırakın bizi sevabımızla günahımızla yaşayalım…

Bedeli olacaksa da hep birlikte ödeyelim!

Faiz Sucuoğlu’nu tebrik ederiz…

Bize göre beklenen sonuçtu sürpriz olmadı!

Müdahale de tutmadı…

Kendisi artık başbakan olur olmaz bilemeyiz ama şu andan itibaren, ülkenin en büyük partisi UBP’nin genel başkanıdır!

Tabi ki sevinmeye de hakkı vardır…

Ama kurultay zaferini hemen şimdi unutmak gibi de bir zorunluluk içindedir!

Verdiği sözler hep kayıt altındadır…

Eğer başbakan olursa da öncelik partisi değil ülkesi olmalıdır!

Bu ülke ateş çemberinden geçmektedir…

Hemen her kesim büyük sıkıntılar içinde debelenip durmaktadır!

Bunlar iki şekilde çözülür;

Birincisi Türkiye ile ilişkiler…

Hele de bu şartlarda Türkiye olmazsa bizim de olamayacağımız aşikardır!

Uzun bir süredir Ankara hükümeti yetkililerinden randevu alamaması önünde bir duvar gibi durmaktadır…

Başbakan olursa yapacağı şeylerin başında Ankara’ya gidip hem kendini hem de ülke insanının dertlerini anlatabilirse ne ala…

Aksi işi çok da kolay olmayacaktır, bu da ülkenin geneline olumsuz yansıyacaktır!

Bir de UBP genel başkanlığı var tabi ki…

Öncelikle kendi deyimiyle çakma üyeler!

Bunlardan bir an önce kurtulmalı, partinin önünü açmalıdır…

Ve tabi ki partiyi sadece menfaat için kullanan partili partisiz hepsi!

Parti vasıtasıyla ülkeyi kene gibi kan emerek, rant kapısı gören önemli bir kesim…

Hatta mafyayla işbirliği yapan, onlara olanak sağlamak için çaba gösterenler!

Onların kirli işleri ve ilişkileri UBP’yi de fazlasıyla kirletmiş, mide bulandırır hale gelmiştir…

Sucuoğlu aslında tüm ülkede olması gereken temiz eller operasyonunu partisinde başlatabilir ve bunda da başarılı olabilirse bunun yansıması da ülke yararına olacaktır!

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, tahmin ettiğiniz fark olmasa da yine de kurultayda ipi göğüsleyen taraf oldunuz, hayırlı ve uğurlu olsun. Şimdi çok büyük sorumluluk size bekliyor, söz verdiğiniz gibi parti içinde köklü bir temizlik yaparsanız ne ala, aksi halde ne partiye ne de ülkeye faydası olmayacaktır…

Sayın Hasan TAÇOY, Binali Yıldırım hamlesi yanlış bir karardı ve tahmin edildiği gibi geri tepti. Size oy vereceklerin bir kısmı bundan dolayı karar değiştirince sonuç da kaçınılmaz oldu. Bundan sonra parti içinde sıkı bir muhalefet yapacağınız konuşuluyor hadi bakalım gazanız mübarek olsun!

Sayın Ersan SANER, bu sıralar fazlasıyla duygusal olmanız gayet doğaldır. Ama kurultaydaki konuşma intikam yeminine dönüşünce Faiz beyin kazanmasında gerekçelerden birisi oldunuz. Partililer sizden daha olgun bir davranış sergilemenizi bekliyor!

Sayın Ali TUNÇTAŞLI, parti içi demokrasi için yapılan bir yanlışlığı mahkemeye taşıyarak kararı değiştirtmeniz parti genelinde memnuniyetle karşılandı. Yine de bu olayı fazla abartıp bazı partilileri küstürmemek gerek, geleceği olan bir siyasetçi olarak dengeleri korumak, partiliyi kucaklamak gibi bir sorumluluğunuz var…

Sayın Necmettin İŞKEY, Din İşleri Dairesi Başkan danışmanlığınız hayırlara vesile olsun. Yeni başkanın ülkeyi ve ülke insanını yakından ve doğru tanıması için olumlu bir karar alınmış, özellikle iletişim va halkla ilişkiler konusunda gerekli adımları atmanızı bekliyoruz…

Sayın Zorlu TÖRE, hiçbir iddianız ve tabi ki de şansınız olmadığı halde parti genel başkanlığına aday olmanız medeni ve cesur bir karardı. Bu arada kurultay salonunda partililer yeni hükümet döneminde bakanlığınızın kesin olduğu yönünde sürekli yorumlarda bulundular bakalım yeni dönem yeni makam getirecek mi?

Sayın Erdinç KÜÇÜKUNCULAR, Lefkoşa’nın en müstesna bölgesindeki dev çadırınız artık bakımsızlıktan uçmak üzere! Daha neyi bekliyorsunuz kimse anlamış değil, bir an önce görüntü kirliliğini ortadan kaldırmanız bekleniyor. Bu arada Közde Tavuk epey tutuldu bu işleri iyi biliyorsunuz…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, evde küçük Toprak’ın bez değiştirme görevi tamamen sizin üzerinize kalmış diye duyduk, hatta bu konuda Nilden hanımdan daha başarılı olduğunuz söyleniyor. Bakalım sırada hangi ev işleri var biraz Osmanlı kanunlarını yürürlüğe koymakta yarar görüyoruz.

Sayın Ersin TATAR, aslında UBP kurultayına katılmanız değil de yurt dışı gezilerinin yoğunluğu rakiplerinizi çileden çıkardığı için eleştiri bombardımanına tutuluyorsunuz. Ziyaret dönüşlerinde elinizin boş olması da eleştirilerin nedeni olarak görülüyor. Çam sakızı çoban armağanı sözünü unutmamak gerek değil mi?

Sayın Serdar ÖZBEKOĞLU, uzun bir ayrılıktan sonra cezaevinden çıkında ilk olarak partili arkadaşlarınız ile kucaklaşmanız dikkatlerden kaçmamış. Bu arada partide yeni bir görev alıp alamayacağınız da tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, genel seçim ayarında olan UBP kurultaylarında ilk kez basın mensuplarına salonda yer ayrılmaması tepkilere neden oldu. Bunu siz mi düşünmediniz yoksa kurultay organizasyonunu düzenleyenler mi? Umarız küçük bir özür dilersiniz…