Hem UBP içinde hem de dışında kurultay konusunda ilk sorulan şu oluyor;

Kurultay gerçekten olacak mı?

Parti yetkili kurulları bu konuda 24 Ekim tarihini onayladı ama…

İş amaya gelince durumlar değişiyor!

UBP’de son yaşanan gelişmeler bize öyle geliyor ki, kurultay öncesi UBP’liler mahkeme koridorlarında çok cirit atacaklar…

Nedeni de gayet basit!

UBP içinde şimdi çok gizli bir çalışma yürütülüyor…

Tabi ki kurultaya yönelik!

Tüzük kurultayı yapılması için hummalı bir çalışma var perde gerisinde…

UBP tarihinde ilk kez büyük kurultayını sadece Lefkoşa’da değil tüm ilçelerde yapmayı planlıyor!

Buna gerekçe de büyük ihtimalle pandemi koşullarını gösterecekler…

Dahası var!

UBP içinde bundan böyle genel sekreterlik yerine genel başkan yardımcılığı görevleri olacakmış…

Onlar da tabi ki seçimle değil genel başkanın arzusuyla gerçekleşecek!

Bir de son aylarda yapılan kurultay üyelikleri tüzüğe göre 6 aydan önce oy kullanamayacağı için 6 aylık sürenin 4 aya düşürülmesi planlanıyor…

Bu sayının da 400 civarı olduğu iddiaları yapılıyor!

Tüm bunları yukarıda sıraladık ama bunların olabilmesi için de parti meclisi kararı gerekiyor…

Yine UBP içinden kaynaklar parti meclisinin böyle kararların altına imza atmasını imkansız olarak nitelendiriyorlar!

İşte onu biz bilemeyiz ama bunların hepsi de son iki gündür UBP kulislerinde konuşuluyor…

Ve uyarıyorlar;

Başbakan ve Genel Başkan Ersan Saner’in eğer böyle bir karar çıkartması halinde parti içinin hiç şimdiye kadar olmadığı bir şekilde karışacağını, büyük istifalar yaşanacağını ifade ediyorlar…

UBP’de geçmiş rahmetli İrsen Küçük döneminde de kurultay kavgaları yaşanmıştı ancak belli ki bu kez kurultay öncesi mahkeme koridorları dolup taşacak ve eğer hatadan dönülmezse de bundan en büyük zararı partinin kendisi görecek!

UBP’de yaşanan ve bundan böyle yaşanacak olan kurultay tartışmaları artık sadece UBP’ye zarar vermeyecek ülkenin bütününe de olumsuz etki edecektir…

UBP’nin ülkenin en büyük ve güçlü partisi olduğunu doğrudur!

Ayrıca eskiden beridir söylenen UBP’nin rakibi yine sadece kendisidir sözüne de katılırız…

Ancak UBP’nin ülke sorunlarını görmezden gelip, sorunlara değil de makamlar eğilmesi de kabul edilemez!

Hele de bu makam kavgası demokrasi kurallarını çiğneyerek yapılıyorsa ülkenin en köklü partisinin gücü de gölgelenmiş olur…

Bırakıp partilileri ülke insanı da iktidarda olan bir partiye inancını yitirir!

Herkes şunu anlamalıdır;

UBP’in içine karışamayız ancak devletin makamları kimseye babadan, dededen miras kalmamıştır…

Ayrıca UBP’ni şu anki ilk derdi ve tasası da kurultay değil, şartlardan dolayı ezilen insanlarımız olmalıdır!

Salgın ve ardından yaşanan ciddi ekonomik sıkıntılar her geçen gün şiddetini artırırken, hükümet partisinin bunlara değil de kurultaya yönelmesi ayrıca kurultaya az bir süre kalmışken emrivaki tüzükler yapılması, ülke insanına ve yılların partisine yapılacak olan en büyük kötülüktür…

Aklınızı başınıza alın deriz, başka da bir şey söylemeyiz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersan SANER, kurultay öncesi tüzük değişikliği yapılacağı konusunda parti içinde ciddi bir kaynama yaşanmaya başladı. Özellikle de karşınızda olacak rakiplerin bu konuda birleşip size karşı güç birliği yapacakları bile söylenmeye başladı. Birden çok düşünün deriz!

Sayın Erkut AŞÇIOĞLU, siyasiler biraz ağırdan aldıkları için sizin bazı konularda özel sektör ruhuyla devreye girmeniz gereken konular oluyor. Örneğin G.Mağusa Devlet Hastanesi’nde tomografi cihazı arızalı olduğu için bu konuda Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde yığılmalar oluyormuş haberiniz olsun istedik!

Sayın Umut ÖKZÜZ, eczanelerin hafta içi 17.30’da kapanma kararı bir çok meslektaşınızın yoğun tepkisine neden oldu. Bu arada size destek verenler bu konuda pişman olduklarını belirten mesajlar gönderiyor…

Sayın Ünal ÜSTEL, yeni aşı merkezinde çalışacak olan hemşire arkadaşlara aylık 4 bin TL değer biçilmesi özel ile devletin arasındaki uçurumu gösterirken tepki ile karşılandı. Umarız en kısa zamanda maaşlarının yeniden belirlenmesi için girişimde bulunursunuz.

Sayın İsmail ARTER, belediyede ödeme sıkıntısı yaşarken Kapalı Maraş için yaptığınız harcamaların büyük bir kesiminin söz verildiği halde ödenmediği söyleniyor. Sizde bu konuda ısrarla sessizliğinizi bozmuyorsunuz. Perde gerisinde yaşanan gerçekleri kamuoyuyla paylaşmayı hala düşünmüyor musunuz?

Sayın Hasan UZUN, Karşıyaka’daki orman yangınında bir kez daha örnek bir vatandaş olarak payınıza düşeni fazlasıyla yaparken özellikle de bölge insanın teşekkür ve minnet mesajlarınız geliyor. Bu arada ilgili daire müdürünün mesajı da hayli yerindeydi değil mi?

Sayın Ahmet SOYALAN, bazı medya kuruluşlarının şu anki görevinizde birinci yılı doldururken sizi son iki yıldan sorumlu tutmaları da neyin nesi! Kimlerin nasırına bastınız ki manşetlerden düşürmüyorlar acaba dersiniz?

Sayın Taner DERVİŞ, Kapalı Maraş konusundaki açıklamalarınızın artık sadece yurt içinde değil de yurt dışında da ilgili ile izlendiğinizi biliyor musunuz? Yakında telefonlar da gelmeye başlarsa sakın şaşırmayın olur mu?

Sayın Sefa KARAHASAN, Büyükelçilik Basın Müşavirliği konusunda son dakikaya kadar sizin adınız anılıyordu ama belli ki birileri devreye girerek kaderinizi değiştirdi. Biraz kurcalayın bakalım altından kim ya da kimler çıkacak?

Sayın Deniz GÜRGÖZE, pey yakında sağlam bir ekiple birlikte yeni bir web TV için yoğun bir çalışma içinde olduğunuz gözleniyormuş. Kaynak ve sponsör sağlamsa gerisi de kendiliğinden gelecektir hayırlı uğurlu olsun…