UBP cadı kazanı gibi...

UBP'de şu anda çift başlılık olduğu doğrudur…

Hatta ileride göreceksiniz üç başlılık bile mümkün olacaktır...

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu güne kadar olan müdahaleler de gerçektir!

Zaten bunu kimse inkar da etmiyor…

Bir rica düzenidir gidiyor!

Siyasette ricayla şu gelsin ricayla şu gitsin zaten ayaklar altında sürünen sistemi sadece alevlendirir…

Güven zaten yoktu güvensizlik ortamı daha da yoğunlaşır!

Şimdi önümüzde yerel seçim süreci var…

Ekonomide kötü giden gidişat nedeniyle karşımızda hayli yıpranmış bir UBP olduğu için işleri gerçekten de zor ötesi bir şey!

Elle tutulur bir icraat olmadığı için de bu kez seçimlerde muhalefetin daha doğrusu CTP’nin işi bir hayli kolay olacak…

UBP’de Amiral gemisi denilen Başkent’te bile kafalar karışık!

Parti içinde yıllardır bu işe gönül vermiş olanlar var ama onların gözü dışarıda…

Hem de başka partilere mensup olanların ismi anılmaya başlandı!

Çünkü parti içinde disiplin diye bir şey kalmamış…

Ciddiyet ona keza!

Bu arada şu da aklımıza gelmiyor değil;

Acaba yine birileri dışarıdan rica edip yerel seçim adaylarını empoze etmeye çalışırlar mı?

Olur mu olur!

İpler ellerinden gitti gidiyor…

Bunun farkında bile değiller!

Bu arada bize göre asıl top Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kucağındadır…

Zira ricacılar başkasını değil hep onu arayıp aracı olmalarını istiyor!

Oysa kendisi işin başında partiler üstü bir başkan olacağı vaadinde bulunmuştu…

Sözünde duramadı!

Bir an önce de bu aracı hallerden vazgeçmelidir…

Bunu da ricacı olanlara bizzat kendisi söylemelidir!

Bu işin ayıbı yok ki…

KKTC Devletinin Cumhurbaşkanıdır!

Parti işlerini de bir yana koymak gibi bir zorunluluğu vardır…

Eğer iç konulara müdahil olmak istiyorsa da mesleği gereği ekonomiye el atsın!

Çarşı, pazar hele de mutfaklar yanıyor…

Ay sonunu getiren aile sayısı her geçen düşüyor!

Buna çözüm bulmak için gayret göstermek zorundadır…

Zira iyi bir ekonomist olduğunu her defasında kendisi söylemektedir!

Eğer siyasetle devam edecekse de kendisine yapılan ricalar sadece kendisine değil partisine fazlasıyla zarar verecektir…

Bu arada Ensin bey diyor ki;

Bundan böyle federasyon filan yok!

Kabul görmezmiş…

Kim demiş bunu?

Malum çevreler!

O zaman alternatif olanı ortaya koymak gerek…

Çünkü en çok da dövizdeki fahiş artış artık insanlara federasyon seçeneğinde cazip gelmektedir!

Bu arada eğer federasyon seçeneği ortadan kaldırılacaksa da buna şahıslar ancak bu ülkede yaşayan, ya da yaşamaya çalışanlar karar verir…

Bu arada tabi ki federasyon olursa ortalık anında güllük gülistanlık olmayacaktır!

Ama en azından vatandaş için bir umut doğacaktır…

Muhakkak ki hali vakti yerinde olanlar bu çözüm modelini benimsemezler bir çoğu ganimet üzerinde oturmaktadır ama devletin kaymağından nemalanmayanlar bu gidişatın iyi bir gidişat olmadığını yaşayarak görmektedirler!

O zaman bırakın bu halk kendi geleceğini kendi belirlesin…

Kurun sandıkları bu konudaki gerçek irade ortaya çıksın!

Sevgili okurlar bu ülkede artık sistem çökmüştür…

Fena halde kokuşmuştur!

Hemen bu konuda bir örnek verelim…

Bir okurumuz anlatıyor;

Geçen hafta eşinin hastalığı için devlet hastanesine gitmiş…

Zor bela doktorun odasından girince bir umursamazlık bir umursamazlık!

Doktor da hemşire de yüzlerine bile bakmamış…

Bir iki soru ile hastayı geçiştirmişler!

Okur diyor ki;

Ben bu devlete her ay 3 Bin TL sigorta parası veriyorum…

Bu mu hak ettiğim muamele!

Durun daha bitmedi;

Bu kez de ilgili doktorun özel kliniğine gitmiş hanımını alıp…

Ne büyük tesadüf ki devlette çalışan hemşire de aynı klinikte çalışıyormuş!

Bir ilgi bir ilgi ki gözlerine inanamamış…

Diyor ki;

Ayağımıza bir kırmızı halı sermedikleri kaldıydı…

500 TL sen nelere kadirsin diyerek, için için gülmüş!

Maalesef bu ülkenin geldiği son nokta budur…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, Merkezi Cezaevi’nin hem eski hem de yeni binalarında mahkum aileleri acil önlemler alınması konusunda yoğun mesaj trafiği başlattılar. Bu yaz aylarında soğuk su bulamama sıkıntısı, ayakta yemek zorunluluğu ve masa sandalye bulamama konularında çözüm üretilmesini istiyorlar.

Sayın Gülşah Sanver MANAVOĞLU, yerel seçimlerde UBP’den Lefkoşa belediye başkan adayı olmayacağınızı ancak kısa bir süre sonra bu partiye katılım gerçekleştireceğiniz konuşulmaya başlandı. Bu konuda bazı görüşmeler de yapmışsınız hayırlara vesile olsun…

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, partili sizi genel başkan ve başbakanlığa hazırlarken belediye başkan adaylığı konusu kafalarda çeşitli soru işaretlerini beraberinde getirdi. Zira yerel seçimlerde başarısız bir sonuç alınsanız diğer makamlar da kendiliğinden kaybolabilir…

Sayın Türel ÖKSÜZOĞLU, UBP Lefkoşa Belediye Başkan adayları listesinde sizin adınız da anılmaya başlandı. Özellikle Sıla hanımın karşısına güçlü ve yerel yönetimler konusunda uzman birisinin iyi rakip olacağı için kapınız çok yakında çalınabilir, hazırlıklı olmakta yarar var…

Sayın Alihan PEHLİVAN, UBP’nin yerel seçimler için aday belirleme çalışmalarında kamuoyu araştırma görevi size verildi diye duyduk. Bu konuda fazlasıyla sağlıklı bir anket yapmakta yarar görüyoruz zira seçim sonuçlarında çanak başınızda kırılmasın diye!

Sayın Suphi COŞKUN, son günlerde yabancı ülke temsilcilerinin uğrak yeri haline geldiği dikkatlerden kaçmıyor. Hayırdır bazı ülkeler bu bölgeye niye bu kadar ilgi gösteriyor dersiniz acaba? Umarız perde gerisinde yaşanan gelişmelerden de haberdar olursunuz…

Sayın Hasan TAÇOY, Ankara’ya yaptığınız ziyaret resmi bir ziyaret olmasa da oradan hem ülkeye hem de partiye bir takım mesajlar vermeye çalıştığınız iddia edilmeye başlandı. Bakalım kurultay tarihi erkene çekilecek mi yoksa yerel seçimlerden sonraya mı bırakılacak?

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, UBP’li kurmaylar yerel seçimler için sizin kararınızı beklemeye başladılar. Partili aday olursanız sıkıntı yok ama eğer bağımsız kalmayı seçerseniz karşınıza güçlü bir aday çıkarmaya hazırlanıyorlar…

Sayın Turan RAHVANCIOĞLU, yerel seçimlerde Alsancak-Lapta CTP adaylığı konusunda bölgeyi iyi tanıyan bir kişi olarak adınız anılmaya başlandı. Son kararı elbette partiniz verecek ama hem parti hem de bölge desteğinizin bir hayli fazla olduğu konuşuluyor…

Sayın Enver MÜMÜLCÜ, GİAD olarak daha ucuz elektrik için başlattığınız araştırma ve girişimler duyanların yüreklerine su serpen cinsten oldu. Umarız bu konuda hükümet de size yardımcı olur aksi halde yakında ağır faturalar nedeniyle şalterler birer birer aşağı inecek, zira birçoğunun ödeme gücü kalmadı…

Sayın Sezai SEZEN, Kıbrıs Türk Kızılay’ı olarak ülke genelinde giysi ve ayakkabı bağışı kampanyası başlatmanız Kanser Hastaları Derneği yöneticilerinin tepkisine neden oldu. Yardım kuruluşlarının bu konudaki rekabeti çok şık durmuyor olsa gerek değil mi?

Sayın Dr. Firuzan ÜSTÜNTAŞ, büyük bir talihsizlik sonucu ayağınıza düşen bir cam nedeniyle yaralandığınızı üzüntü ile öğrendik. En fazla da hastalarınız şu sıralar eksikliğinizi hissediyorlar bol miktarda geçmiş olsun mesajlarınız gelmeye başladı, büyük geçmiş olsun…