Dünkü Milliyet’te çok ilginç bir haber başlığı;

“KKTC’nin Türkiye’ye bağlanma isteği masada…”

Çok okkalı bir başlık değil mi?

Hem de iddialı!

Bu başlığı okuyan doğal olarak ‘KKTC artık Türkiye’ye bağlanmak istiyor’ anlamını çıkarır…

Aslında çok kötü bir gazetecilik örneği!

Bu başlığı haberi yapan muhabir mi yoksa editörler mi tercih etmiş bilinmez ama…

Başlık Tophane, haber Şişhane örneği bir durum vasıl olmuş!

Sadece kötü bir gazetecilik örneği olarak da takılıp kalmamak gerek…

Bu sıralar algı operasyonları o kadar fazla ki!

Haberin içeriğinde KKTC’nin Türkiye’ye bağlanma konusu filan yok…

Bunu bir yerlerinden uydurmuşlar sadece!

Milliyet muhabiri Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan yardımcısı ile söyleşi yapmış…

Recep bey bu konuda tek bir açıklama yapmıyor ama muhabir illaki KKTC’yi Türkiye’ye bağlayacak!

Recep bey, KKTC’deki alt yapı eksikliklerine değiniyor…

Deniz altından getirilen suyun Güzelyurt ve Meserya’da tarım için kullanacağını söylüyor!

Çözüm olduğu taktirde Güney Kıbrıs’a da bu suyu verebileceklerini ifade ediyor ama öyle KKTC’nin Türkiye’ye bağlanma meselesinden bahsetmiyor bile…

Meğerse Tahsin bey geçenlerde özerklikten filan bahsetmişti ya…

Milliyet yöneticileri belki de bunu ‘Türkiye’ye bağlanma’ olarak anlamış da olabilirler!

Ya da kesinlikle bir algı yaratma operasyonundan başka bir şey değil…

Bu arada Milliyet de hükümete yakın bir gazete!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçenlerde Kıbrıs meselesinin müzakere ve diplomasi yolu ile çözüleceğini açıklamasını atlamış olabilirler mi?

Ya da eğer Tahsin bey KKTC’yi Türkiye’ye bağlamak istiyorsa bu sadece onun kişisel görüşüdür…

Kıbrıs Türkünü bağlamaz ki!

Bu arada haberde şöyle ilginç bir detay da var…

Recep Akdağ, Türkiye’den KKTC’ye getirilen suyun burada içildiğinden bahsetmiş…

İçilebilir olduğundan hiç şüphemiz yok da!

Hijyen açısından belediyeler suya öyle bir klor atıyorlar ki içmek ne mümkün…

Olayın teknik kısmını bilmiyoruz ama en azından ben zaman zaman içmeyi denerim ve klor kokusundan içemem!

Zaten içmek isteyen de yok…

Temiz kullanılır su olsun, bahçeler bağlar sulansın bize yeter de artar bile!

Bunu da Recep beye birileri söylerse hiç fena olmaz…


Garanti Bankası’na tepki!

Lefkoşa’dan bir okurumuz aradı şikayet etti…

Mağusa’da oğluna çok acil bin 500 TL lazım olmuş babasından istemiş!

O da gitmiş Lefkoşa’daki Garanti Bankası hesabından bin 500 TL, Mağusa’daki Garanti Bankası’ndaki hesabına yatırmak istemiş…

Banka görevlisinin cevabı;

“Bu havale için 45 TL ödemeniz gerekir…”

Bana bunu kızgınlıkla anlattı ama ben de ona Türkiye bankalarının hepsini de bankadan bankaya yapılan havalelerde bu parayı istediği söyledim!

Peki hangi emek karşılığı bur 45 TL işte bunun cevabı yok…

Aslında bu konular bizim Merkez Bankası’nın işleri ama!

Onlar da genelse bu konular gündeme gelince hep salağa yatarlar…

Erhürman’dan haklı çıkış…

Ercan’da geçtiğimiz aylarda yaşanan gelişmeler tam da unutuluyordu ki…

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman dün Meclis’te konuyu gündeme getirince yine alevlendi!

Orada perde gerisinde bir şeyler pişirildi ama ‘rüşvet’ iddiaları da dahil hep geçiştirildi…

Onun için Erhürman’ın çıkışı yerinde bir çıkıştır!

Tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine hala bütün vatandaşlara bu konuyu takip etmek, doğru neyse onu ortaya çıkarmak düşer…

Bazı kirler temizlenmedikçe nasıl temiz toplum olacağız ki?

Sadece merak işte?

Poşeti niye tüketici ödüyor?

Çevre Dairesi bir karar üretmiş ve bundan böyle marketlerde yapılan alışverişlerde kullanılan naylon poşetler ücretli olacakmış…

Bu karara bazı büyük marketler de destek vermişler!

Yani ben de bir market sahibi olsam desteklerdim de…

Bunun faturası niye tüketiciye çıkarılmak isteniyor işte onu anlamadık!

Marketler naylon değil geri dönüşümlü kağıt poşetler kullansa ve bu da desteklense ya…

167 öğretmen meselesi?

Türkiye’den 167 öğretmenin KKTC’ye getirilip burada eğitim vereceği haberleri yayınlandıktan sonra ortalık yine kalktı oturdu…

Oysa bu yeni bir şey değil!

Burada öğretmen açığı olan bölümlerde yıllardan beridir Türkiye’den öğretmen getiriliyor ve özellikle mesleki eğitimde çok da yaralı oluyorlar…

Elçilik yetkilileri niçin susuyor, tartışmaların önünü kesecek açıklamayı yapmıyor, tuhaf yani!

Niye küçük ortak yok?

Bakan Dürüst açıkladı Dağ yolu ihalesi sonuçlanmış ve ihaleyi kazanan şirket belirlenmiş…

Bu arada şirketin ismi cismi ortada yok!

Birincisi niye bu isim açıklanmıyor?

İkincisi bu şirketin yanına KKTC kökenli küçük ortak da olsa bir şirket ilave edilmiyor?

Bizim müteahhitler kazan kaldırsın diye mi?

Kim bu Proflar?

Üniversitelerde çalışanların yatırımları meselesi…

Bunların bir çoğu ne yazık ki çalışanlarının yatırımlarını asgari ücretten yapıyor, daha az gider olsun diye!

Hatta resmi evraklarda aylığı 2 bin TL olan profesörlerin olduğu bile iddia edilmeye başlandı…

İyi de Profesörlük makamına kadar gelenler bu haksızlığa nasıl göz yumar bu da çok ayrı bir tartışma konusu!

MESAJ KUTUSU

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, tam da unutuldu derken Ercan konuları yine gündeme geldi ve dolayısıyla sizi de zorlu günler bekliyor. Ha keşke artık siyasilerimiz bir kez olsun ‘hata yaptım özür dilerim’ diyerek büyüklük de gösterebilseydi değil mi?

Sayın Abdullah ÖZTOLGALI, marketlerde verilen naylon poşetlerinin bedelinin tüketiciye kesilmesi kararı bize biraz manidar geldi. Yani bu devlet sermayenin değil de hep vatandaşın ensesine mi binecek? Bunu mutlaka bir açıklaması olmalıdır diye düşünüyoruz!

Sayın Ahmet KAŞİF, Sercan Çavuşoğlu olayı gördüğünüz gibi artık manşetlere taşınmaya ve ciddi şekilde eleştirilmeye başlandı. Eğer bir siyasetçi suç işleyen birine bu kadar sahip çıkarsa vatandaş o siyasetçiye niye güvensin ki?

Sayın Sunat ATUN, inşaat malzemeleri konusunda sürekli çeşitli kesimlerden sitem dolu mesajlar alıyoruz. Şu konuyu artık bir açıklığa kavuşturma zamanı gelmedi mi? U işi fazla geciktirmeyin deriz, zira suskunluk bazen işe yaramayabilir!

Sayın Kutlay ERK, ha keşke şu kısa dönem de olsa Dışişleri Bakanlığı döneminizi bir kitap haline dönüştürseniz ne cümbüş yaşanırdı değil mi? Bu arada partinizde bir grup belediye başkan adaylığınızı PM’ye getirme kararı aldı diye duyduk, doğru mu?

Sayın Emine DİZDARLI, siyasete girmeme konusundaki açıklamalarınız bir yerlere not edildi ve ileride muhakkak ki gündeme getirilecektir. Bazen insan istemeyebilir ama olayların akışı insanı nerelere götürür işte o da bilinmez…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Büyükkonuk’taki eko günde bütün gözler sizi aramış ama bir türlü bulamamış. Özellikle partilileriniz bu tür etkinliklerde sizi mutlaka aralarında görmek istiyor, haberiniz olsun istedik…

Sayın İlker EDİP, geçen hafta şehitler anıtının açılışında hiçbir bakan arkadaşınızın etkinliğe katılmadığından şikayet ettiğiniz konuşuluyor. Hele de milliyetçilikten ekmek yiyenlerin katılmaması hayli düşündürücü oldu değil mi?

Sayın Asım İDRİS, iktidar olduğunuz taktirde okullarda 5 yaş öğrencilerine ücretsiz kahvaltı açıklamanız kamuoyunda büyük memnuniyet yarattı. Umarız o günleri de görürüz de işte burada önemli olan iktidara gelebilmek. Yolunu açık olsun…

Sayın Murat KARALAR, kaçak taksici ve T izni enflasyonuna karşı yaptığınız eylemlerde yerden göğe kadar hakkınız var ama bu eylemleri yol kesmelere kadar götürür ve başka insanların özgürlüklerini kısıtlarsanız haklıyken haksız duruma düşme riskiniz de var, uyarma ihtiyacı hissettik…

Sayın Birikim ÖZGÜR,  LTB başkan adaylığı konusunda birileri size gaza getirebilir aman deriz sizin yeriniz kesinlikle Meclis koltuklarıdır. Bu sıralar her türlü kafa karıştırıcı konulardan uzak durmakta yarar var…

Sayın Ferda EKİNCİ, çok yakında bir internet gazetesinde köşe yazılarına başlayacağınızı memnuniyetle öğrendik. Artık bir takım birikim ve tecrübeleri kaleme taşımanın da zamanı gelmişti değil mi hayırlara vesile olsun, kaleminize kuvvet…

Sayın Hasan HASTÜRER, Lefkoşa’nın simgesi haline gelen Ziba Kiraz için bir etkinlik düzenleyeceğiniz konuşuluyor. Bu yardım gecesine katılmak isteyen o kadar çok kişi var ki hiç geciktirmeden organizasyonu başlatın deriz…

Sayın Mehmet ÖZİŞLEK, yani şu mecburi emeklilik işlemine üzülmedik desek yalan olur. Ha keşke bu durumları çok önceden hesap edip müdürü olduğunuz okulda gürültüsüz patırtısız bir eğitim süreci geçirseydiniz. Yeni yaşamınızda sağlıklar ve mutluluklar dileriz…

Sayın Mehmet SAMUR, çok yakında Lefkoşa’nın en büyük balık satıcısı olacağınızı duyduk. Hele de artık hanımların evlerinin kokmaması için ilk uğrak yerleri sizin mekan olacaktır değil mi? Şimdiden hayırlı işler dileriz…