KONUK YAZAR / ÖZER KANLI<br /> <br /> Ben insanım...Türküm...Müslümanım...Kıbrıslıyım...Lefkoşalıyım.. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin bir başka vatandaşı farklı<br /> özellikleri taşıyabilir. Ben de vatandaşım, o da... Benim Anayasal haklarım ne ise, onun da odur. Devlet bana nasıl yaklaşıyorsa, ona da aynı şekilde davranmalıdır. KKTC Devleti çatısı altında yaşarken Anayasal, yasal, çağdaş<br /> yaklaşımlardan uzaklaşarak üst ve alt kimliğimizi oluşturan<br /> unsurlardan her hangi birini çok ön plana çıkarır, dengeyi, ölçüyü<br /> kaçırırsak hata yaparız. KKTC’de son zamanlarda yaşanmakta olanlar ve “”gizli bir Türkiyeli<br /> Kıbrıslı kavgası var galiba” düşüncesini aklımıza getirenler beni bu<br /> ülkeye 33 yıldır gazeteci, bürokat olarak hizmet vermeye çalışan biri<br /> olarak rahatsız etmektedir.<br /> İki öğretmen sendikasının dün Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği<br /> önünde yaptıkları eylemi izledikten, Karpaz’daki Altın Sahil’de<br /> yaşananları takip ettikten sonra üzüldüm. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikarı Genel Sekreteri Şener Elcil’i Genç<br /> TV’de bir süre izledikten sonra moralim bozuldu. Yeni Doğuş Hareketi Koordinatörü Turan Büyükyılmaz’ın yaptığı<br /> açıklamayı okuyunca keyfim iyice kaçtı. Şener Elcil İlahiyat Koleji ile ilgili eylemlerinde kendilerine karşı<br /> takınılan tavrı eleştirirken özetle , “ bize gidin Rum tarafında yaşayın<br /> diyorlardı. Bizi kendi vatanımızdan kovuyorlar, Rumcu ilan<br /> ediyorlardı” diyordu.<br /> Turan Büyük Yılmaz ise açıklamasında Karpaz’da yaşananların “ etnik”<br /> farklılıkları yüzünden olduğunu vurguluyordu. Çoktan bu sorunu görmek ve çareler üretmek gerekirdi ama sanırım<br /> artık bıçak kemiğde dayandı: Birileri bu gidişata dur demeli....İki taraf<br /> daha fazla KKTC’ye zarar vermeden birileri onları diyalog içerisine<br /> sokmalıdır. Türkiyeli Kıbrıslı kavgası hepimize büyük zarar verecektir. Ben bu konuda hem kendisini Türkiyeli diye tanımlayan<br /> arkadaşlarımın hem de öğretmenlerimizin sendikasını yönetenlerin<br /> benzer hatalar içinde olduklarını düşünüyorum:<br /> KKTC yurttaşlarının çok, çok büyük bölümünün kökü, kökeni ile<br /> ilgili bir sorunu yoktur. Her halde , Kıbrıs Türk Öğretmenler<br /> Sendikası’nın Türklüğü ile ilgili bir sorunu olsaydı adındaki Türk<br /> kelimesini atmaya kalkışırdı. Yapmadı...Bugüne kadar böyle bir<br /> şey tartışılmadı bile...Ama yanlışları var: Kıbrıslılığı,yani ana‐ baba tarafından da Kıbrıs’ta doğmuş olmayı başkalarının<br /> kendilerine yine yanlış bir ifade ile “yabancı düşmanlığı<br /> yapıyorlar”demesine varacak kadar ön plana çıkarıyorlar. Kendilerine Türkiye düşmanı yakıştırmasını yapılmasına neden<br /> olacak kadar yerli, yersiz, uygun olsun olmasın KKTC’de görülen<br /> tüm çarpıklıkları, yanlışlıkları Türkiye’ye bağlıyorlar. Oysa pek<br /> çok hatanın sebebi öğretmen sendikaları dahil bizleriz. Yeni Doğuş Hareketi’nin Kuzey Kıbrıs’ta başlarına gelen bazı<br /> şeyleri etnik nedene bağlaması çok hatalı bir bakış açısıdır. Bu<br /> yaklaşım akla “ demek YDH bizi Türk olarak görmüyor” gibi bir<br /> düşümceyi getirir. Nasıl ki KTÖS doğrum yerine bakarak KKTC<br /> halkı arasında ayrım yapmamalıdır diyorsak aynı şey YDH için de<br /> geçerlidir. KKTC’de sadece 1974 sonrasında Anadolu’dan gelen<br /> ve KKTC yurttaşı olan kardeşlerimiz değil Baf’tan gelen de , 50<br /> yıldır Lefkoşa’da oturan da haksızlığa uğramaktadır. Kötü<br /> yönetim, yanlış kararlar, gerek Türkiye gerekse KKTC<br /> hükümetlerinin karşılıklı hataları herkesi olumsuz yönde<br /> etkilemektedir. KKTC vatandaşları arasına şu veya bu çıkar, beklenti için etnik<br /> farklılık da konulamaz, doğum yeri farkı da...Koyan hata yapar. Bu ülkeye, bu Devlete ve bu Devlet çatısı altında yaşayanlara<br /> zarar verir. Türkiye Büyükelçiliği ya da Türkiye hükümetine gidip “ bu<br /> Kıbrıslılar bize şunu, bunu yapıyor “ deyip kendisine çıkar<br /> sağlayanlar da hata yapar, AB’ye Ruma, İngilize gidip, “ Türkiye<br /> yüzünden biz şunu bunu yaşıyoruz” deyip kendisine kazanç<br /> sağlayanlar da... Tabii ki herkes geldiği yeri de , doğduğu yeri de unutmasın ama<br /> bunu dozunda bıraksın. KKTC vatandaşlığı bizi birleştirsin. Her kim isterse olsun “öz Kıbrıslılık” temelinde parti kuran hata<br /> yapar. Her kim isterse olsun “öz Türklük, Türkiyelilik” temelinde parti<br /> kurarsa hata yapar. Karadeniz Kültür Derneği, Hataylılar Derneği’nden gelen dostlara<br /> da söyleim, Baraka aktivistlerinden tanıdıklarıma da belirttim: Eğer siz<br /> bir yönünüzü çok baskın olarak ön plana çıkarırsanız diğeri de<br /> kendisine özellik katan başka bir yönünü çok ön plana sürer de Devlet<br /> olmanın, Anayasal çatı altında bir arada yaşamanın esprisi zedelenir. Daha fazla yazmak, derinlere girmek de mümkün ama umarım<br /> herkes ne demek istediğimi doğru anlar.<br /> Bu güzelim Adayı bir birimiz için cennet eylemek yerine<br /> cehenneme dönüştürmenin manası yoktur. Herkes bir değil 21 defa düşünmelidir. En tepeden aşağıya kadar konu titizlikle ele alınmaldır. Kimse bana hikaye okumasın; Devletin tepesinde de sorun var, hükümette de , Meclis’te de, sivil toplum örgütlerinde de, yargıda da, askerde de...Büyükelçilik’te de... Bu sorun mutlaka aşılalıdır: Aşılması için proje lazımdır. Aşılması<br /> için emek vermek şarttır. Ama değer...Aksi takdirde gün gele bir yerde<br /> bir olay meydana gelecek ve hepimiz ağlayacağız... Lütfen sağduyu...Lütfen dostluk, kardeşlik, insanlık ön planda<br /> tutulsun... Rumla var olan gerçekler temelinde bir anlaşma için uğraşırken iç<br /> barışı tehlikeye atmak kimsenin hakkı olamaz. Hiç kimsenin şu beya bu beklenti, şu veya bu çıkar için ayrımcılığı<br /> körükleme hakkı yoktur. Bunları yapanlar asla doğru yolda değildir. Yasal gerekleri yerine getirenler parti de kurabilir, sendika da ama<br /> kimse partisini veya sendikasını “ etnik,dini ya da doğrum yeri<br /> kökenine “ dayalı politikalar güden merkezler haline getirmemelidir.