Ankara Palas Devlet Konukevi'nde saat 14.00'te başlayan görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Görüşme sonrası ilk açıklama saat 16.50 sularında kamera karşısına geçen Başbakan Davutoğlu'dan geldi.
Başbakan Davutoğlu, CHP ile koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını açıkladı. Başbakan, CHP’ye süreli reform hükümeti teklif ettiklerini ancak bu teklifin kabul edilmediğini ifade etti.
AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
''7 Haziran seçimleri ülkemizin önüne yeni tablo koymuştur. Bizim siyaset felsefemizde millet amir devlet adamları memurdur. Millete görev verilmez millet görev verir. İki ayı aşkın süre geçti seçimlerin üzerinden teknik olarak CHP ve Kılıçdaroğlu ile görüşmeler çerçevesinde fikir sunmak niyetinde değilim sadece.
Buradan çıkan bir sonuç eğer hükümet çalışmalarının sürmesiyse, ikinci bir sonuç da görünen o ki bütün bu değerlendirmeler ve Sayın Bahçeli'nin erken seçim yönündeki genel açıklamaları gözönüne alındığında, ülkemizin kalıcı bir istikrar ve bütün bu yollar ve yöntemler denendikten sonra tekrar milli iradeye başvurma zarureti ihtimal olarak çok yükselmiştir, hatta tek ihtimal haline gelmiştir diyebiliriz.
Milletimizin, siyasi iç ve dış çevrelerin bunu olumsuz bir gelişme olarak telakki etmemesini istiyorum. Neden? Çünkü her şey meşruiyet çizgisi içinde ve halkın önünde cereyan etmiştir. İki parti, iki genel başkan olarak karşılıklı anlayış içinde yeni bir siyasi kültür örneği sergileyecek bir tutum ortaya koyduk. Anlaşmak ve anlaşmamak yürütülen müzakerelerde doğal iki sonuçtur. Anlaşmak ne kadar doğalsa anlaşmamak da doğaldır. Önemli olan hangi sonuca ulaştığınız kadar bu sonuca ulaşırken sergilediğiniz tavırdır.
Çok zor süreçlerden geçtik bu iki ay içinde. Ülkemiz geniş kapsamlı eş zamanlı 3 terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. Bir an dahil ülkeyi hükümetsiz bırakmamaya gayret ettik bu bizim ilk ödevimizdi. İkinci ödevimiz madem oylarımızda düşme yaşandı milli irade bize bir anlamda kendinizi değerlendirin demiştir. Üçüncü ödev milletimiz bize bundan sonra uzlaşı kültürü içinde oturun ve konuşun demiştir.
Koalisyon görüşmeleri çerçevesinde ulaştığımız sonuçları ele alırken kimse ne karamsarlığa, ne de bazı çevreler herhangi bir fırsatçılığa yönelmesin. Milletimizin verdiği ödevi, görevi yapmaya, sürdürmeye kararlıyız. Devlet işleyişinde bir an dahi tereddüde mahal yoktur ve olmayacaktır.
''KILIÇDAROĞLU VE EKİBİNE TEŞEKKÜR EDERİM''
Bütün temel ve hükümet meseleleri parti politikaları gözden geçirilerek takdire şayan çok önemli bir müktesebat oluştu. Türk demokrasi tarihinde iki partinin en derinlikli ve nitelikli görüşme. Kılıçdaroğlu ve ekibine üslup kurallarına riayetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum. Görüşmeler açık ilkeli ve şeffaf yürümüştür. Çok iki farklı siyasi akımdan gelen siyasi partiler olarak derin görüş ayrılıklarımız olduğu bir vakadır.
''CHP'YE SÜRELİ REFORM HÜKÜMETİ TEKLİFİNDE BULUNDUK''
Başta dış politika ve eğitim olmak üzere temel anlayış farklılıkların olduğu aşikar. CHP'ye süreli bir reform hükümeti kurularak birlikte bir çalışma yapmayı bu tablo sonrasında da ülkeyi seçim öncesinde hükümetsiz bırakmamak yönünde teklifte bulunduk. Şu anda bir hükümet ortaklığı kuracak zeminin olmadığı yönünde bir kanaat oluşmuştur. Yeniden milli iradeye başvurmanın artık tek ihtimal haline geldiğini söyleyebiliriz.
''ERKEN SEÇİM GÜÇLÜ İHTİMAL''
Son bir ay içinde yürüttüğümüz temaslarda CHP ile oluşturamadığımız hükümet ortaklığı çerçevesi de göz önüne alındığında erken seçim önümüzde görünen bir ihtimaldir, güçlü bir ihtimaldir.
Verdiğim hiçbir sözden dönmedim. İlan ettiğim eylem planından sapmadım. Burada 13 Temmuz akşamı Bahçeli ile görüşmeden bütün parti liderleriyle temasımın sürmesine özen göstereceğimi ifade ettim. Bahçeli ile de tekrar görüşebileceğimizi ifade ettim. Tekrar taraflarla görüşme ihtiyacı hasıl olur. 23 Ağustos'a kadar TBMM üyeleri olarak cumhurbaşkanın hiçbir inisiyatif kullanmasına gerek kalmaksızın bunu başarmalıyız.
''CHP İLE SEÇİM HÜKÜMETİ İMKANI YOK''
Koalisyon mümkün değilse erken seçimin ama aramızda konuşarak, prensipleri doğru konularak, meşruiyet çizgisi içerisinde TBMM'nin kendi sorununu çözmesinin daha doğru bir yöntem olacağı kanaatindeyim. CHP ile seçim hükümeti imkanı yok.
Sayın Cumhurbaşkanımızın koalisyon istemediği, benim için de koalisyon için çabaladığım, hatta ve hatta kongre kaygısıyla koalisyon istediğim görüşüyse bir bühtandan ibarettir, vehimden ibarettir.
Demokratik hukuk devleti kuralları içinde atılması gereken adımlar neyse o adımlar atılarak gerektiğinde Türkiye'yi suhuletle, güvenlik ve huzur ortamı içinde erken seçime götürme sorumluluğu da üzerimizdedir.
''EN FAZLA FAYDALANACAK PARTİ AK PARTİ'DİR''
Erken seçimden, açık söyleyeyim en fazla faydalanacak parti AK Parti'dir. Neden? Çünkü, 18 milletvekilini daha kazanırsa, tek parti iktidarı var ama görünen siyasal gelecekte diğer partilerin tek parti olma şansı yok. Olabileceği, koalisyon ortaklığıdır.
''FELAKET SENARYOSU DEĞİL''
Erken seçime gidilmesi felaket senaryosu değildir. 'Erken seçim Türkiye'ye bir yıl kaybettirir, beş yıl kaybettirir', bu tür şeylerle de kimse gerilmesin. Seçim, aşı olmak gibidir. Aşı olduğunuzda bazen, istemediğiniz zamanda küçük bir sızı hissedebilirsiniz. Ama aşı bünyeyi sıhhate kavuşturur. Aşıdan korkmamak lazım. Eğer aşı olacaksanız da zamana yaymamak lazım. Aşı, olabilecek hastalığı engelleyecekse o zaman.
''EN KISA ZAMANDA ERKEN SEÇİMİN YOLUNA BAKARIZ''
Beklenti ve erken seçimin uzun zamana yayılması ekonomiyi de olumsuz etkiler, belirsizliklerin artmasıyla birtakım puslu havayı seven çakalları ülkemize salar. Erken seçimin en kısa zamanda olmasını tercih ederim. Bunun için gereğini yaparız ve en kısa zamanda erken seçimin yoluna bakarız.''
Editör: TE Bilisim
