Hamilelikte stresin erken doğumların yüzde 30'unun nedeni olduğu vurgulanırken, 35 yaş üstü doğum yapan kadın sayısındaki artışın da erken doğum riskini artırdığı belirtildi.

Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi, Yenidoğan uzmanı Doç. Dr. Nurullah Okumuş, erken doğum vakalarının yaklaşık yarısının nedeninin tam olarak belirlenemediğini, bazı faktörlerin erken doğum riskini yükselttiğini anlattı.

Erken doğumun tıbbi, yaşam tarzı ve demografik faktörlerden kaynaklanabileceğini ifade eden Okumuş, "Endüstriyelleşmeyle birlikte 35 yaş üstü doğum yapan kadınların sayısının önemli ölçüde artması, erken doğum riskinin yükselmesine yol açtı. Hamilelikte stresin erken doğumların yüzde 30'unun sebebi olduğu tahmin ediliyor" ifadesini kullandı.

Anne adayının yüksek stres düzeyi ve uzun çalışma saatlerinin erken doğum için önemli bir risk olduğunu dile getiren Okumuş, alkol, sigara ve uyuşturucunun da anne karnındaki bebeğin gelişimini bozduğunu, erken doğum riskini artırdığını, gebelerin bu tür zararlı maddelerden kesinlikle uzak durması gerektiğini vurguladı.

Doç. Dr. Nurullah Okumuş çoğul gebelik, daha önce yaşanan erken doğum, uterus veya serviks anomalileri, obezite, düşük kilo, pıhtılaşma bozukluğu, diyabet, yüksek tansiyon, idrar yolu veya vajinal enfeksiyonlar ile ileri veya erken yaşta hamileliğin önemli risk faktörleri arasında olduğunu belirtti.

ERKEN DOĞAN BEBEKLERİ BEKLEYEN SORUNLAR

İleri derecede prematüre doğan bebeklerde serebral palsi, ciddi öğrenme bozukluğu, kronik akciğer hastalığı, görsel ve işitsel hasarlar ve yetersiz büyüme gibi uzun vadeli sağlık sorunları ortaya çıktığını bildiren Doç. Dr. Okumuş, "Gebeliğin 33-37. haftası arasında doğan prematüre bebekler bile normal sürede doğan bebeklere kıyasla daha fazla bebeklik çağı hastalıklarıyla mücadele etmek, hem bedensel hem de zihinsel problemlere sahip olarak yaşamak zorunda kalıyor" diye konuştu.

Erken doğan bebeklerin, aileleri için ek ekonomik yükler getirdiğini, kronik problemlere sahip olanların ileri yaşlardaki özel sağlık ve eğitim giderlerinin göz ardı edilemeyecek kadar yüksek olduğunu anlatan Okumuş, erken doğan ve uygun bakım almayanların okul ve iş yaşamında sorunlarla karşılaştığını söyledi.

Ailelerin de prematüre bebek nedeniyle olumsuz etkilendiğini, erken doğum yapan bir çok annenin işe dönüşünün geciktiğini, çalışma saatlerini azaltmak zorunda kaldığını veya işini tamamen bıraktığını ifade eden Okumuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Prematüre bebeğe bakmak için gerekli duygusal ve fiziksel enerjinin yetersiz olması, engelli bebek nedeniyle ailelerin toplumdan soyutlanması veya sosyal iletişimin kısıtlanması gibi olumsuzluklar ortaya çıkabilir. Bütün bu nedenlerden dolayı karar vericilerin, erken doğumun kalıcı uzun dönemli sonuçları konusunda farkındalıklarının artırılması gerekir." 
Editör: TE Bilisim