Almanya'da 2000-2007 yılları arasına aşırı sağcı ''Nasyonalsosyalist Yeraltı'' (NSU) terör örgütü tarafından öldürülen 8'i Türk 10 kişinin davasının görüleceği Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi duruşmayı izlemek isteyen Türk medya kuruluşlarının başvurusunu reddetti.

Davayı takip etmek üzere duruşma salonuna alınacak 50 medya kuruluşu arasında hiç bir Türk bulunmazken, buna karşılık ülkede adı duyulmamış "Mandoga" adlı bir ajans ve ''Radio Arabella'' gibi yerel yayın yapan bir radyonun akredite yapılması dikkati çekti.

Öte yandan mahkeme salonunda 5 yer Alman birinci televizyon kanalı ARD'nin bünyesinde bulunan medya kuruluşlarına ayrılırken, salona birkaç serbest gazetecinin girmesine de olanak tanındı. Yabancı basın olarak Hollanda'dan iki medya kurumu ile Reuters'e yer verildi.

Almanlar yerini vermek istedi mahkeme karşı çıktı

Davayı takip etmek için başvuran bazı Alman basın kuruluşları, kendilerine ayrılan yerleri Türk basın mensuplarıyla paylaşabileceklerini ifade etmesine karşın, mahkeme basın sözcüsü buna izin verilmeyeceğini belirtti.

Mahkeme, bu uygulamayı duruşma salonunun küçük olması nedeniyle yaptığını ileri sürerken, sıralamanın akreditasyon başvurusuna göre yapıldığını iddia etti.

Uluslararası medyaya da yer yok

Münih'te görülecek davayı takip için başvuran uluslararası basın kuruluşlarından New York Times, International Herald Tribüne, BBC, El Cezire'nin adı da Türk medya kuruluşlarının yer aldığı ''yedek'' listeye eklendi.

Alman kamuoyunda bu uygulamanın nedeni olarak davanın uluslararası bir boyut kazandırılmaması amacının güdüldüğü yorumları yapılıyor.

STK'lar ve Alman siyasetçilerden tepki

Mahkemenin kararını değerlendiren Alman siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları ile gazeteci birlikleri mahkemeye sert tepki gösterdi.

Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat, bu uygulamanın bir şeyler saklandığı imajı verdiğini belirterek, bunu ''kepazelik ve skandal'' olarak gördüğünü ifade etti.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, bu konuya gerekli duyarlılık ve esneklik gösterilerek yabancı medyanın da davadan ilk elden haber yapmaları gerektiğini vurguladı.

Alman hükümeti ile mağdur aileler arasına ombudsmanlık görevinde bulunan Barbara John da, davanın sadece Türkiye'de değil, Almanya'da yaşayan Türkler tarafından da dikkatle takip edildiğini ifade etti.

Almanya Gazetecileri Birliği (DJU) Genel Müdürü Carnelia Hass, Almanya'daki ırkçı saldırılarla ilgili kritik davada Türk medyasına salonda sabit yer verilmemesini eleştirerek,NSU davasında yapılan soruşturmalardaki hatalardan sonra Almanya'nın bir kez daha rezil olmaması ve 17 Nisan'da başlayacak davada özgür şekilde haber yapılması için yolun açılması gerektiğini kaydetti.

Mahkeme, duruşmaların başka bir salona, görüntülü bir şekilde aktarılmasının da yasal olmadığını savundu.

Mahkemeye başvurduğu halde listeye giremeyen Türk ve bazı uluslararası medya kuruluşları şöyle:

1) Anadolu Ajansı
2) Cihan Haber Ajansı
3) Agence France-Press (AFP)
4) Hürriyet
5) Sabah Gazetesi
6) Al Jazeera
7) British Broadcasting Corporation (BBC)
8) New York Times
9) Zaman Tageszeitung
10) Bloomberg News
11) NTV Türkei
12) International Herald Tribune
13) Associated Press (AP)
14) Daily Telegraph
15) İhlas Haber Ajansi
AA'DAN ALMAN MAHKEMESİNE MEKTUP

AA Genel Müdürü Öztürk, NSU terör örgütü davasını takip edecek medya kuruluşları arasında AA'nın yer almaması üzerine mahkeme başkanlığına mektup yazdı.

Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasının takibi için akreditesi uygun görülen medya kuruluşları arasında AA'nın yer almaması üzerine Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi Başkanlığına mektup yazdı.

Mektubunda, Münih'te 17 Nisan 2013 Çarşamba günü başlayacak NSU terör örgütü davasının, Türkiye kamuoyu için öncelikli konulardan biri olduğunu belirten Öztürk, NSU'nun 2000-2007 yılları arasında öldürdüğü 10 kişiden 8'inin Türk olduğunu hatırlattı.

NSU'nun sağ kalan tek üyesi Beate Zschaepe'nin, yargılanacağı davanın, Türkiye'de medyanın ana gündem maddesi olacağına işaret eden Öztürk, Türkiye'de bin 500'e yakın medya kuruluşunun abone olduğu AA'nın, bu duruşmanın haberini mevcut abonelerine iletmekle önemli bir sorumluluğunu yerine getirmiş olacağını ifade etti. Öztürk, mektubunda şunları kaydetti:

''Daha önce, akreditasyon için belirtilen tarihlerde Yüksek Mahkemenize yaptığımız başvurularımıza rağmen, akreditesi uygun görülen medya kuruluşları arasında AA'nın bulunmadığı görülmüştür.

Maktullerden 8'inin Türk kökenli olması sebebiyle Türkiye'de halkın yakından izleyeceği bu duruşmada AA mensubu bir muhabirin yer alması ve haberlerin AA'ndan medyaya ulaştırılması, Türkiye'nin milli ajansı olduğumuz dikkate alındığında, Türkiye kamuoyunu rahatlatacaktır.

Yüksek Mahkemenizden, Anadolu Ajansı adına duruşma için akreditasyon işlemi yapılmasını ve duruşmalar süresince akreditasyon işleminin geçerli olmasını rica ederiz.'' 
Editör: TE Bilisim