UBP-DP Azınlık Hükümeti, Türkiye ile imzaladığı ekonomik protokolün şartlarını yerine getirmediği ve özellikle protokolde yer alan bazı yasal düzenlemeleri yapmaya cesaret edemediği için, Türkiye’den para akışı durma noktasına gelmiştir. Aynı şekilde proje üretilemediği için Türkiye tarafından ayrılan kaynak da kullanılamamaktadır. Anlaşılan odur ki, 2016 yılında nasıl 680 milyon lira geri gitmişse, bu yıl da projeler için ayrılan kaynak geri gidecektir. Maliye Bakanı son üç aydır Türkiye’den para akışının durduğunu söylemiş, fakat bunun sebebini izah etmemiştir. Türkiye’den para gelmeyince iç borçlanmaya yönelen Hükümet, maaşları ödeyebilmek için her ay bankaların kapısını çalmaktadır. Devletin sadece Kooperatif Merkez Bankası ve İhtiyat sandığına olan borcu 5 Milyar liraya yaklaşmıştır. Kooperatif Merkez Bankası, Devlete verdiği borçlar yüzünden normal bankacılık faaliyetlerini dahi yürütemez haldedir. Devletin iç borçlarını nasıl ödeyeceği hala belirsizliğini korumaktadır. KKTC’nin en büyük sorunu; bütçesinin %82’si maaşlara harcanmasıdır. Bu yüzden okullarımız eğitim yapamamakta, hastanelerimiz dökülmekte ve yollarımız kullanılamaz haldedir. Bu yüzden Bakanlar ve Belediyeler başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş, Türkiye’nin ve de buradaki Yardım Heyetinin kapısından ayrılmamaktadır. Hükümetin okumadan imzaladığı bu protokolü ne uygulamaya gücü ve cesareti, ne de programı revize etmek için Türkiye’nin kapısını çalmaya yüzü vardır. “Koltukta ne kadar kalırsam kardır” düşüncesi ile 2017 yılını harcayan UBP-DP Azınlık Hükümeti, bu gidişle 2018 yılını da harcayacaktır. KKTC’de Hükumet eden siyasi partilerin ikiyüzlülüğünden ve beceriksizliğinden bıkan AK Parti, Pazar günü yapılan Kurultayına KKTC’den herhangi bir siyasi partiyi de çağırmamış ve herkese bir mesaj vermiştir. Bu Hükümet er veya geç gidecek, ama KKTC üzerinde yarattığı tahribat uzun süre giderilemeyecektir. Saygılarımızla Erhan Arıklı Genel Başkan