Katıldığı programda gündemi değerlendiren Senin “Tüketici kredileri bağlamında çok önemli bir yasa tasarısı komiteden geçti. HP’nin girişimiyle yapılan müşavirliğin kaldırılması ve bu son yasa tasarısı devrim niteliğindedir. Tüketiciyi koruyan, bankayla müşteri ilişkisini düzenleyen, hesap verebilir bir sistem oluşturan iyi bir çalışmadır.” dedi. HP’den yapılan açıklamaya göre, Senin, 30 Haziran’da imar planıyla ilgili 6 aylık uzatılan emirnamenin son bulacağını, UBP’nin bir çalışma yapmak üzere süre istediğini, doğayı, dokuyu koruyan, düzenli büyümeyi sağlayacak imar planının 15 Temmuz tarihine kadar hayata geçecek olmasının HP olarak verdikleri bir diğer sözün de hayata geçmesi anlamına geleceğini ifade etti. Seçimden bağımsız, yapılması hedeflenen icraatlar konusunda hükümet ortaklarıyla bir toplantı planladıklarını da dile getiren Senin, görüşmede icraatları takvimlendirmeyi amaçladıklarını aktararak, kamu ve belediyeler reformu ile vatandaşlık yasası ve nerden buldun yasasının hayata geçirilmesinin gerekli olduğunu belirtti. Bunların, 20 yıldır konuşulan konuların çözülmesi anlamına geleceğini ifade eden Senin, sürdürülebilir bir düzende olunmadığının pandemi sürecinde ortaya çıktığını, bu konuları takvimlendirmenin hız kazandıracağını belirtti ve “Biz her zaman hesap verebilir, şeffaf, adil ve reformlar yapan bir sistemi savunduk. Bunun için de çalışmayı sürdüreceğiz.” dedi. “HEDEF REEL SEKTÖRÜ YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK OLMALI” Pandemi süreci devam ederken reel sektörü yeniden ayağa kaldırmak gerektiğine işaret eden Yenal Senin, siyaseti bir kenara bırakarak sivil toplum örgütleriyle görüştüklerini, fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Senin, HP’nin komitelerinin hız kesmeden devam ettiğini ve parti olarak üstlerine düşeni yaptıklarını anlatarak, Sağlık Komitesi’nde Genel Sekreter Jale Refik Rogers’ın bu dönemde topluma karşı açıklayıcı ve bilgilendirici olduğunu, tarım komitesinin çalışmalar yaptığını, bakanların süreçte daha verimli olmak için durmaksızın çalıştıklarını söyledi. Vaka görülmemesinin toplumda bir rehavete neden olduğunu belirten Senin tedbiri elden bırakmamak gerektiğine de işaret etti. 1 Temmuz’da yapılacak yeni açılım adımıyla yeni vakaların görülebileceğini söyleyen Senin, tedbirin bu noktada önem kazanacağının altını çizerek, tamamen kapalı oldukça gelirlerin sıfırlanacağı ve çarkların durma noktasına gelebileceğini anlattı. “PAKETİ SADECE UYGUN KREDİ ŞARTLARINI SAĞLAYAN HÜKÜMET DÜZENLEMESİ OLARAK GÖRMEK DOĞRU DEĞİL” Ekonomik paketler konusunda açıklamalar yapan HP Genel Başkanı, birinci ekonomik paketin hastayı ayakta tutmaya yönelik palyatif çözümler sunduğunu ifade etti ve ekledi: “Devletin yaptığı 1500 TL’lik yardım, Kalkınma Bankası’nın verdiği düşük faizli krediler, kiralarda yapılan erteleme, İhtiyat Sandığı ve SGK’da yapılan esneklik, işçinin işine son vermek yerine yarı zamanlı çalışma düzenine geçiş gibi adımlar piyasaya biraz can veren çözümlerdi. Ekonomik paketi sadece uygun kredi şartlarını sağlayan bir hükümet düzenlemesi olarak görmek doğru değil. İkinci pakette, reel sektöre faiz destekli kredi sağlanması, konutlarda vb. vergi indirimlerinin devam etmesi, piyasaya sağlanacak likiditenin bir buçuk milyar TL’ye çıkarması, devlete yapılacak zorunlu yatırımlara katkı sağlanması gibi maddeler yer alıyor. Her şeyi Türkiye Cumhuriyeti’nden bekleyemeyiz. Hükümetin cari açığına bir milyon 250 bin TL’lik bir bütçe var. Yapılacak bu katkı çok önemli. Hastanelerin tamamlanması ve bazı yollar için altyapı yardımı da öngörülüyor. İkinci pakette hükümet önünü daha iyi görerek ekonomik paket için daha rahat inisiyatif alacaktır. Piyasaya nakit akışını sağlayarak, işçi ve işverene destek vererek yavaş dönen çarkları hızlandıracaktır. Ekonomik paket hala kabinede tartışılmaya devam ediyor. Başarılı bir çalışma ortaya çıkacaktır.” “EKONOMİNİN İYİ OLMASI İÇİN GÜVEN ORTAMININ SAĞLANMASI GEREKİR” Gelir artırımı için güven ortamının olması gerektiğine işaret eden Yenal Senin, birinci önceliklerinin toplum sağlığı olduğunu söyledi. “Güvenin olmadığı yerde ekonomik şartların düzelmesini de bekleyemeyiz” diyen Senin sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık ve güvenin sağlanması başarıyla tamamlandı. Şimdi yapılacak olan, uçuşların ve sınırların kontrollü bir şekilde açılması. Bu ülkenin lokomotif sektörü olan yüksek öğrenim, inşaat ve turizmin yeniden hareketlenmesinin sağlanması da bir diğer adım. Bu süreçte en büyük sıkıntıyı çeken sektörlerin başında turizmciler geliyor. Onlara destek sürecektir. Görünen o ki; bu süreci başarılı tamamlamış olmamız turizm için 1 Temmuz’dan itibaren bir avantaj olacaktır. Diğer yandan yüksek öğrenim için ülkemize gelecek olanlara ülkemizin güvenli olduğunu hissettirmeliyiz. Bu ciddi bir çalışma gerektiriyor.” “ERCAN HAVALİMANI’NDA GEREKLİ ÖNLEMLER ALINDI, UÇUŞLARA HAZIR” Ercan Havalimanı’nın uçuşlara hazırlandığını hatırlatan Senin, 1 Temmuz’a kadar yapılacak tüm tarifeli uçuşlarda karantina uygulamasının devam edeceğini anımsattı. 1 Temmuz’dan sonra ülkelerin kategorilere ayrılarak karantina veya PCR testi şartı aranacağını da belirten Senin, “Ercan’da gerekli önlemler alındı. Çok yoğun bir uçuş programı öngörülmüyor. Uçuşların yoğun olmayacak olması da kontrol edebilme noktasında elimizi rahatlatıyor. Tedbiri elden bırakmayan, sorumluluklarını yerine getiren bir yapı söz konusu.” dedi. “MÜNHALLERDE ŞEFFAFLIK VE FIRSAT EŞİTLİĞİ İLKESİ ŞARTTIR” Yenal Senin, parti olarak KIB-TEK, Kalkınma Bankası, Kooperatif Merkez Bankası, Spor Dairesi gibi yerlerde ihtiyaç duyulduğu takdirde açılan münhallere kişi alınırken her zaman fırsat eşitliğini esas alan, bilgiyi test etmeye dayalı, partizanlıktan uzak bir sistemi savunduklarını belirtti. Bu çerçevede adımlarını sürdürdüklerinin altını çizen Senin, gündeme gelen Vakıflar Bankası’yla ilgili de şöyle konuştu: “Vakıflar Bankası’nda bazı sıkıntılar oldu. Daimî kadro için 13 kişilik bir memur alımı olacaktı. Yönetim Kurulu konsensüsüyle Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde yazılı bir sınav yapılacak. Ancak 5 kişinin sözleşmeli alınması konusuna ilişkin partimiz ve yönetim kurulu üyelerimizin itirazı oldu. Bu itirazın gerekçesi de bu durumun savunduğumuz fırsat eşitliği ilkesine aykırı olmasıdır. Hükümet ortağımızla da bunu istişare ettik. Merkez Bankası uhdesinde dün bir toplantı yapıldı, onlar da hassasiyetlerini dile getirdi. Eşitlik ilkesiyle yeniden münhale çıkılması gerektiğini düşünüyoruz.”