Kartal Taşkal…

Harun Yaltılıgil…

Muhammet İmdatuhak…

Allah onları korudu sevdiklerine bağışladı!

Dünkü Dağyolu kazası daha kötü sonuçlanabilir, ölümler yaşanabilirdi…

Tüfekçi Ltd.’in üç çalışanı da kaçak çıktı!

Bu olayda üç isim tamamen suçsuz ve günahsızdır…

İşsiz ve aşsız kalan kim olsa gider kaçak olduğunu bile bile kamyon da sürer inşaatta da çalışır!

Bunlar da aynısını yaptı…

Çalmamak, başkasının ekmeğine göz dikmemek için sadece çalıştılar!

Kim bilir kendilerine ne vaatlerde bulunuldu onu da kendileri bilir artık…

Çalışma Dairesi Müdürü Yusuf Önderol kazadan hemen sonra açıklama yaptı…

Kaza yapan kamyondaki kaçak isimlerin isimlerini de verdi!

Nedense ilgili şirketin ismini vermekten kaçındı…

Ya da hadi unuttu diyelim!

Ya da şirketin ismini koydu ama açıklama kontrol edildikten sonra bu ismin konulmasına izin verilmedi ve çıkarıldı…

Çok iyi ve verimli bir bürokrat olduğu için ön yargılı da olmak istemiyoruz!

Elbette yasal tahkikat da devam edecek…

Zaten Önderol bu tahkikat neticesinde yasal mevzuat ne derse onu da yapacaklarını ifade etti!

İhtar…

Uyarı…

Birkaç asgari ücret ceza…

Ya da başka bir yaptırım?

Bu arada yasal mevzuat elbette önemli…

Ama bilinen gerçek ki bizde yasal mevzuatların çok fazla yaptırım gücü yok!

Daha da önemlisi bazı işletmeler kendilerini devletin de üstünde gördükleri için hatta bir çok konuda devlete talimat verecek kadar güçlü oldukları için yasal mevzuatları filan takmazlar…

Göstermelik bir uyarı, belki para cezası!

Olay kapanır gider…

Ta ki yeni bir kaçak işçi ve kaza olayı gündeme gelinceye kadar!

Bizde insanların can güvenliğinin çok fazla değeri yoktur çünkü…

Hep patronlar güçlü olduğu için çalışanlar hele de yurt dışından gelenler burada iş kazalarında öldükleri zaman tabuta konurlar ve memleketlerine gönderilirler!

Hatta bazıları kimsesiz oldukları için burada kimsesizler mezarına gömülürler bundan kimsenin ruhu bile duymaz!...

Mevzuat filan neyse ne…

Merak ettiğimiz konu devlet bu kez TüfekçiLtd.’e nasıl bir yaptırım uygulayacak ki ilili şirket bir kez daha yanında kaçak işçi çalıştırmasın!

Örneğin bu şirketin burnu sürtülsün diye bir süreliğine kapatabilir mi?

Ya da böyle bir cesaretleri var mı?

Çünkü burada sıradan bir kaza ve kaçak işçi çalıştırma filan yoktur…

Yapılan resmen cinayete teşebbüstür!

Bu ülke yasalarına göre cinayet teşebbüsünde bulunanların aldıkları cezalar da ortada olduğuna göre bu işletmenin sahiplerinin ve yetkililerinin yargılanması ağır cezada olmalı cinayete teşebbüs suçlamasıyla yargılanmalıdırlar…

Onun için yok mevzuatmış yok yaptırımmış filan diye vatandaşla dalga geçmeyin!

Zira bu üç gariban işçi de hatta karşıdan gelen araçların içinde bulunanlar da dünkü kazada hayatlarını kaybedebilirler ve bugünkü gündem çok daha farklı olabilirdi…

Hadi bakalım şimdi görelim sizin cesaretinizi ve insan sevginizi!

Tüfekçi Ltd. mi büyük yoksa bu devlet mi?

Kuzey-Güney farkı!

Güney Kıbrıs’ta sahte bakıma muhtaç raporu veren iki hekim sahtekarlıktan hapis cezası aldı…

Mahkeme birine 12 diğerine 15 ay hapis cezası verdi ve cezaevine girdiler!

Bizim tarafta da bu işler böyle olmuyor…

Yetkili hekim örgütleri yanlış yapan, sahte rapor veren meslektaşlarını anında koruma altına alıyor!

Oysa konuyu disiplin kurulanda değerlendirip mahkemeye taşısalar içeri girecek olan o kadar çok hekim var ki?

Bu arada şu sahiplenme olayı sadece sağlık sektöründe değil diğerlerine de kaymış durumda…

Bizde birbirini tek sahiplenmeyenler nedense bizim gazeteci meslektaşlarımız!

Sadece Merak İşte?

1 ton demir kaç para?

Dövizin yükselmesiyle artan pahalılığı bir nebze anlarız da…

Bu şartlarda bazı fiyatların döviz bazında artırılması hem büyük haksızlık hem de insafsızlık oluyor!

Bir müteahhit arkadaş şikayetçi oldu;

İnşaatlarda kullanılan demirin tonu geçen hafta 680 dolarken bu hafta ansızın 715 dolara fırlamış…

Biz nasıl iş yapacağız da vatandaşa satacağız deyip sitem ediyor!

Maaşlar niye döviz olmasın?

Döviz patladı ekonomi de tepe taklak oldu ya…

Hükümetin bu konuda çaresiz kaldığı ortada!

Elle tutulur bir açıklama yok…

Dövizi aşağıya çekemeyeceklerine göre yapılacak olan tek şey kalıyor;

Hem devlette hem özelde maaşların döviz karşılığı ödenmesi!

İster imkansız deyin ister başka bir şey…

Bunun başka bir çaresi yoktur!

Projeler arasında niye yoktu?

Cumhurbaşkanı Akıncı Senfoni Orkestrası binasına açıklık getirdi…

Bu binanın öncelikli sıraya yerleştirilmesini talep etmemiş!

Hatta tiyatro binası projesinin de öncelikli olduğunu ifade etti…

İyi de bizim hükümet şu tiyatro binası yapımını niçin 15 maddelik listeye dahil etmedi de orkestraya öncelik verdi?

Akıncı’yı mutlu etmek için mi?

Kablo ne kadar ucuz?

Türkiye’den getirilecek olan kabloyla elektrik konusunda muamma devam ediyor…

Eski hükümet bu sistemde elektriğin ne kadar olacağını açıklayamamıştı!

Belli ki bu konuda yeni hükümetin de bir çalışması yok…

Baksanıza ilgili bakan bile bunun maliyetinin ne olacağını açıklayamıyor sadece yuvarlak kelimelerle bu işten sıyrılmaya çalışıyor!

Oysa vatandaşın bu konudaki derdi cebinden ne kadar çıkacağı…

MESAJ KUTUSU

Sayın Kudret ÖZERSAY, genel seçimler öncesinde yoğun olarak görüş alışverişinde bulunduğunuz uzman kişilerle seçim sonrası temasta olmamanız ve hele de atamalarda onları devre dışı bırakmanız tepki ile karşılanıyor. Hele de konularıyla yakından uzaktan ilişkisi olmayan kişilere üst düzey görevlere atamanız da dikkatlerden kaçmıyor!

Sayın İsmet ESENYEL, bazı turizm çevrelerinden sektörde gerginlik yarattığınızdan iddiasıyla şikayet mesajları gelmeye başladı! Şu anki görevinizden alınmanız için bazı operasyonlar başlatıldığı yönünde duyumlar alıyoruz haberiniz olsun istedik!

Sayın Ahmet BENLİ, Gönyeli’ye alt geçit projesi genelde memnuniyet yaratırken bazı çevrelerden de şikayetler gelmeye başladı. Özellikle alt geçide yakın olan bölge halkı projeden en gazla kendilerinin olumsuz etkilenecekleri belirten mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, CTP tabanından önemli bir kesin Vakıflar İdaresi’nde ne zaman yönetim değişikliğine gideceğinizi merak ettiklerini belirtiyorlar. Hele de Dome Otel konusunda büyük sıkıntıların yaşanacağı söylentileri var…

Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası için yaptığınız açıklama gayet yerinde oldu çünkü bu konuda bir takım doğru olmayan yorumlar yapılmaya başlanmıştı. Sizden dileğimiz tiyatro binası için inisiyatif üstlenmenizdir!

Sayın Fehmi GÜRDALLI, Türk Ajansı Kıbrıs Müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Sizin adınız eski hükümet döneminde de geçiyordu ama bu güne kısmetmiş artık. Bu arada bazı çalışanlar sizin atanmanızı pek beğenmedi artık kendinizi sevdirmek de yine sizin elinizde!

Sayın Mehmet BAŞEL, Turizm ve Çevre Bakanlığı Koordinatörlüğünüz hayırlı olsun. Çalışanlar bunu yuvaya dönüş olarak değerlendiriyorlar kıymetini bilin artık. Bu arada muhalifleriniz de yok değil yani! Yuvarlana yuvarlana idare edeceksiniz artık…

Sayın Özdil NAMİ, geçen hükümet döneminde ilgiler kablo ile elektriğin maliyeti konusunda kamuoyunu yeteri kadar bilgilendirmeler ama görülüyor ki siz de bu konuda tam olarak dersinizi çalışmamışsınız. Bu iş bu kadar mı zor yani anlamakta güçlük çekiyoruz…

Sayın Cafer GÜRCAFER, hadi devlet kaçak işçi konusunda bazen yetersiz kalıyor da siz birlik olarak bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Bu konuda üyelerinizi disiplin altına almanız ve denetleyici olmanız bekleniyor!

Sayın Hurşide BAYBORA, Türk Ajansı Kıbrıs’ta görevinize başladığınızı ve hayli mutlu olduğunuzu öğrendik çok da sevindik. Ha keşke tüm meslektaşlarımız sadece görevlerini sürdürüp siyasete bulaşmasalar ne güzel olurdu değil mi? Bundan böyle okkalı haberlere imzanızı bekliyoruz artık…

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Devlet tiyatrolarının yanan binası için proje hazırlamanız ve bunu hiç gecikmeden uygulamaya sokmanız bekleniyor. Bu arada tozlu havada okullarda aldığınız bir takım önlemler de memnuniyetle karşılandı, bunu ha keşke günler önce yapsaydınız…

Sayın Halil İbrahim DOĞAN, dün kutlanan ama aslında kutlanmaması gereken Tiyatrolar Günü’nde ha keşke de yetkililere ziyaret yapacağınıza meclisin önünde çadır kurup eylem yapsaydınız. Zira nedense bizde kültür ve sanata verilen değer tamamen şovdan ibaret…

Sayın İdris DENİZ, sağlıkta sorunlar tartışıladursun siz hale ülkenin tek adli tıp uzmanı olarak çok zor şartlarda büyük özverilerle çalışma devam edin. Sizin şu kadro işini bir türlü çözemediler ya artık diyecek bir şey bulamıyoruz…

Sayın Süleyman GÖKTAŞ, Futbol Federasyonu Başkan adaylığınız spor camiasında epey memnuniyetle karşılandı. Tam da emekli işi değil mi? Hayırlı olacaksa olsun deriz zira spora katkılarınızı bilmeyen kimse yok…

Sayın Mehmet HARMANCI, sizin eski dostlar yeni TKP’liler adaylık konusuna fazla takmış olacak ki bombardımana çok erken başladılar değil mi? Bakalım onlar sizin karşınıza bir aday çıkarabilecekler mi bu da başka bir merak konusu!