Tufan hocanın zor sınavı!

CTP’nin etkinliklerinde öne çıkan kompozisyon…

Sayın Talat orada…

Soyer de!

Kalyoncu da…

Özkan Yorgancıoğlu da!

CTP’de Başbakanlık yapmış isimler bunlar…

Parti birdir, bütündür imajı verilmeye çalışılıyor!

Ama Sibel Siber yok…

Çünkü Sibel hanım kendini hiçbir zaman CTP’li hissetmedi!

CTP’de onu partili yerine koymadı…

Öyle almasaydı Siber Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kaybetmez,en azından ikinci turda seçilirdi!

Bu ne demektir biliyor musunuz?

CTP özünde kendiden olmayanı bir türlü içine sindiremiyor!

Belki söyleminde hangi ırktan ve dinden, nereden gelirse gelsin diyor ama…

Bunlar sadece söylemde kalıyor!

Eylemde yok…

CTP tüm kesimleri sadece bir kez kucakladı!

Onda da birinci parti oldu…

Ama sonra bunu devam ettiremediler!

Çünkü geçmişten gelen bir algı var…

Türkiye ve Türkiyeli algısı!

Türkiye ve Türkiyeliye şirin gözüken yanıyor…

İyi de nerede kaldı evrensellik?

Tufan Erhürman ismi CTP için aslında kurtarıcı bir isimdir…

Kötü giden bir gidişat vardı!

Erhürman ile bu gidişatın sona ereceği düşünülüyordu…

İşin başında da hayli iyiydi!

Yelpazesini geniş tuttu, bütün kesimlere kucak açtı…

Sonra baktı parti içinden tepkiler gelmeye başladı!

Kendi özünü devam ettireceğine partinin özüne döndü…

Yani parti statükosunun devamından yana karar aldı!

Yanlış yaptı…

Oysa geçen seçimlerde nasıl da kucağını tüm kesimlere açmış, onları kucaklamış, evrensellikten yana bir politika sürdürmüştü!

Kıvırmadan yazalım…

CTP’nin yumuşak karınlarından birisi de Türkiye’dir!

Ve buradaki Türkiyeli kesim…

Tabi ki Türkiye ile ilişkiler!

Geçmişte Türkiye’ye karşı sert politikalar izlendi, toplumun büyük kısmı bunu benimsemedi…

Ne zaman Türkiye’ye karşı ılımlı politikalar izlenmeye başladı, bu seçim sonuçlarına da yansıdı!

Belli ki Tufan Erhürman geniş yelpazede durmayı tercih etmedi…

Bu ülke bizim biz yönetiriz diyenlerin safında yer almayı yeğledi!

Yanlış yaptı…

Çünkü gerçekte Türkiye’ye rağmen burada çok da bir şey yapılamayacağını bildiği halde uç kesimden yana tavır koydu!

Her şeye rağmen Tufan Erhürman CTP için bir şanstır…

Kötü giden kaderi geri çevirmek için elinde kozlar da vardır!

Ama parti içinde popülizm yapmadan…

Ülke gerçeklerini göz ardı etmeden!

Çünkü parti içindeki marjinal gurubu değiştirmek mümkün değildir…

Seçimlere son bir hafta kala eski Tufan Erhürman olabilirse ne ala!

Olamazsa bu zor sınavda işi de bir hayli zor görülüyor…

Kusura bakmayın, karmacıyız!

Siyasi partiler kendi gözlükleriyle seçime baktıkları için doğal olarak mühür çağrıları yapmaya başladılar…

Bunu elbette anlarız!

Ama biraz da geçmişte yapılan hatalardan dolayı seçmenin karmaya yönlenmesini daha fazla anlarız…

Biz de bur basın mensubu olarak değil de bir seçmen olarak karmadan yanayız!

Partilerin değil, adayların kalitesinin yükseltilmesi açısından…

Sonra kimse kimseyi korkutmasın karma oylar yanacak diye!

Karma kullanmak öyle dedikleri gibi zor filan da değil…

Olay şu:

“Seçmen oyunu karışık olarak vermek isterse, oy vereceği ilçelerdeki adayların isim ve soy isimleri karşısındaki kareye işaret koymak suretiyle oyunu karma olarak kullanabilecek. Karma oyda EVET mührü kesinlikle kullanılmayacak.

Karma oyun kullanıldığı her ilçede, oyların en az 2 siyasal parti adayları arasında veya en az 1 siyasal partinin adayları ile bağımsız adaylar arasında kullanılması zorunlu.

Karma oy kullanacak seçmenin; Lefkoşa’da en az 8, en fazla 16; Mağusa’da en az 6, en fazla 13; Girne’de en az 5, en fazla 10; Güzelyurt’ta en az 2, en fazla 4; İskele’de en az 2, en fazla 5, Lefke’de en az 1, en fazla 2 adaya oy kullanması gerekiyor.

Karma oyu tercih eden seçmenlerin, her ilçede karma oy kullanması zorunda değil ancak KKTC genelinde en az 24, en fazla 50 aday için oy kullanması şart…”

Yani seçmen de bu kadar kolay bir yöntemi kullanıp oy kullanacaksa, hiç kullanmasın otursun evinde!

Merkez Bankası şaşırttı!

“Hangi geri zekalı yönetici ne amaçla dövizlerin üzerinde kalemle yazı vs varmış diye bu kararı aldı merak ediyorum...
Bu karardan dolayı hem piyasada hem de bankalarda savaş çıkıyor...
Birileri yeni bir iskonto -komisyon pazarı yarattı farkında değil..Bu tür paraları iskontolu güneye geçirip değiştiriyorlar herhalde...
Veya hangi ülke bunu şu anda uyguluyor...
Düşünün resimdeki bu parayı banka almıyor...”

(Necdet ERGÜN)

Anket yapmayı kimse yasaklayamaz!

Murat Gezici yaptığı son anketi tüm Kıbrıs Türk medyasına gönderdi…

Biz de dahil kimse yayınlamadı!

Doğru olan buydu…

Ama YSK Başkanı’nın açıklaması çok da normal bir açıklama olmadı!

Gelen anketörlere cevap vermeyin dedi…

Demokrasiyle bağdaşmayan bir açıklamadır bu!

Çünkü bu açıklamanın yasal bir dayanağı da yoktur…

Tamam yayınlamak yasak bunu anlarız da…

Ama anket yapılmamasını anlayamayız!

Zira halen üç anket şirketi KKTC genelinde partiler için anket yapıyor ve bunlar yayınlamak için değil, partilerin kendilerini görmeleri için iç bünye için yapılan çalışmalar…

Ne düşünüyorlar acaba?

Dün UBP seçim ofisi tarafından basına servis edilen bu anlamlı fotoğraf…

Ülke siyasetinde uzun bir dönem söz sahibi olan Derviş Eroğlu ve Başbakan Hüseyin Özgürgün!

Ve partilerinin seçim ziyaretlerinde sıkça görülen bu kare…

Gülümseyen bakışlar!

Bu tür çok resim yayınlandı ama…

Bu kadar birbirine tebessüm edileni ilk kez görülüyor!

Elbette bunun seçim sonuçlarına bir yansıması da olacak gibi gözüküyor…