Adaylık sürecinde CTP’de ismi en çok tartışılan ismi…

Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros biraz da sermayeyi temsil ettiği için parti içinde bir hayli eleştirildi ama son günlerde seçim çalışmalarındaki uyumu, hoş görüsü ve güler yüzü ile kendini sevdirmeyi başardı…

Çünkü bu demokrasinin de gereğiydi!

Toros’a seçimler öncesi bir takım sorular yönelttik o da tüm samimiyetiyle bize cevap verdi…

İşte o mülakat:

Fikri Toros niçin aktif siyasete atılmaya karar verdi?

Bir işadamı olarak ülkemizde, haysiyet, adalet, çağdaş küresel değerler ve ekonomi vizyonu olan bir Devlet yönetiminin oluşması her zaman en büyük isteğim olmuştur. İş yaşamım boyunca ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı olduğum takriben 44 ay boyunca üstlendiğim görevler sayesinde birçok bilgi ve deneyim elde ettim. İş dünyamızın ve Kıbrıs Türk Toplumunun sosyo-ekonomik beklentilerinin sözcüsü oldum, alternatif politika üretimine öncülük edenlerden birisi oldum, çözüm süreci boyunca da Güney Kıbrıs, Türkiye, AB ve diğer ülkeler nezdinde kurduğum ilişki kanallarında çalışarak sürece katkı koydum. Karşı karşıya kaldığımız Toplumsal siyasi ve sosyo-ekonomik sorunlarımızı detaylı olarak bizzat gördüm ve yaşadım. Bilgi ve ilişki ağımı, iş dünyası özelinden sonra toplum geneline yönelik hizmette kullanabilmek için siyasi yetki gerektiğinin bilincindeyim. Toplumumuza karşı duyduğum tarifi imkansız sorumluluk duygusunun etkisiyle, Kıbrıs’ta toplumsal varoluşumuzun geleceği için hayati olarak değerlendirdiğim tüm konulara el atmak, bu kararımın temel motivasyonu olmuştur.

Siyasete niçin CTP'yi seçti?

Ben sosyal demokrat bir kişiyim. Çağdaş Avrupa değerlerine, kültür ve sanata, insan haklarına, uluslararası topluma ve hukuka entegre olmaya ve tüm Kıbrıslı toplumların eşit statüde yer alacağı bir federal yapı içerisinde yaşamaları gerektiğine inanan birisiyim. Yaşamımın büyük bir kısmını, bulunduğum tüm kapasitelerde bunların gerçekleşmesi için mücadele ederek geçirdim. Cumhuriyetçi Türk Partisi bu ilkelerin tümüne sahip, en köklü siyasi partimizdir. Sayın Tufan Erhürman liderliğinde parti kurullarının aldığı karar doğrultusunda, toplumun tüm kesimleriyle güç birleştiren ve gerçek anlamda iktidar olma hedefi güden bir strateji geliştirilmiştir. Bunun verdiği cesaretle, bundan böyle CTP şemsiyesi altında siyasi bir kimlikle bu mücadeleye devam edeceğim.

Fikri Toros ve CTP hangi görüşlerde birleşmektedir?

CTP’nin temel ilkeleri arasında olan barış, demokrasi, özgürlük, haysiyet ve adalet, yaşamım boyunca benim de sahip olduğum ilkeler olmuştur. İş yaşamımda ve Ticaret Odası Başkanlığı görevimde, tüm icraatlarımın bu ilkeler ekseninde olduğu beni tanıyan herkes tarafından bilinmektedir.

Fikri Toros CTP içindeki kendine karşı tepkileri nasıl değerlendiriyor?

Kontenjan adaylığımla ilgili birtakım tepkileri empati ve saygıyla takip etmekteyim. Öncelikle, zaman ayırarak bu kararımı değerlendiren herkese içtenlikle teşekkür ediyorum. Farklı görüşlerin düşünme süreçlerine zenginlik kattığını ve rasyonel kararların verilmesine yardımcı olduğunu yaşamım boyunca her zaman müşahede etmiş birisiyim. Kendi bakış açısından yapılan her eleştiri, toplumun geneline hizmet etmek için çıktığım bu yolda takip edeceğim ilkelere yön verecektir. Bilinmelidir ki, CTP olarak halkımıza vaat ettiğimiz demokrasiyi önce kendi içimizde “ama”sız ve eksiksiz uygulamak zorundayız. Eğer ön hükümlerin etkisi altında kişileri kalıplara sokar ve guruplaştırırsak, yalnızlaşırız. Halkımızın bizlerden beklediği değişimi gerçekleştirebilmek için, tüm kesimlerin güvenini kazanmak ve desteğini almak şarttır. Bunun için güçlerimizi birleştirmek, demokratik kurallar ve ilkeler çerçevesinde işbirliği yapmak gereklidir!

Fikri Toros eğer meclise girerse öncelikleri ne olacak?

Refah düzeyimizi yükseltecek sosyo-ekonomik politikalar ve bekleyen reformların uygulanmasını sağlayacak yasal düzenlemeler; Kıbrıs’ı bekleyen siyasi süreçlerde kapsamlı çözüm vizyonuna bağlı kalarak, Kuzey Kıbrıs üzerindeki kısıtlamaların hafifletilmesi için uluslararası ülkeler nezdinde kulis stratejileri geliştirmek, önceliklerim olacaktır.

KKTC ekonomisinin kendi ayakları üzerinde durması için ne gibi önlemler alınmalıdır?

Mevcut siyasi koşullarda bu hedefe ulaşmak, ancak kalıcı bir ekonomik kalkınma programı ile mümkündür. Bunun için önce yatırım ve iş yapabilirlik ortamının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Reformlar, AB standartlarıyla uyum, bürokrasinin sadeleştirilmesi, e-devlet uygulamasına geçiş, rekabetçi finansman kaynaklarına erişim sağlamak, ithalat ve ihracatta rekabet edebilirliği arttıracak uygulamalar ve kayıt dışılığı önlemek, alınması gereken öncelikli önlemlerdir. 7- İş insanları niçin yeteri kadar aktif siyasete girmiyor? İş insanları herhangi bir hamle yaparken asgari beklenti hedef ve başarı odaklı bir sonuca varmaktır. Ülkemizin temel sorunlarına yönelik kalıcı çareler üretememiş ve bunlara yenik düşen yönetimler, maalesef siyasete olan güveni yıpratmıştır. Siyaset, sorunlara çözüm üretme becerisi olarak yeniden tanımlanmalı ve itibar kazanmalıdır. İş insanlarının aktif siyasete daha çok ilgi duyması için, bu dönüşümün başlaması ve görünür hale gelmesi gereklidir.

Sadece merak işte?

Turanlı Ercan otoparkına hiç gitti mi acaba?

Büyük ihtimalle kendisi büyük adam olduğu için gitmemiştir…

Ama Emrullah Turanlı gitmeli ya da müdürlerini göndermeli!

Yolcuların araçlarını park etti oto park parklıktan çıkmış durumda…

Hizmet sıfır, sadece gişelerde para topluyorlar!

Eski otopark genelde dolu ve kimse kimseyi uyarmıyor oraya girmesin diye…

Araçlar öyle yanlış park etmiş ki sürücüler sinir krizi geçiriyor!

Onun için Ercan’ın patronu bu işe mutlaka el atmalıdır…

Ceplerinde yılan mı var?

Gözümüzle görmedik ama…

Son günlerde gelen şikayetler arasında en fazla bakanlık araçlarının plakalarının değiştirilerek seçim çalışmalarında kullandığı iddia ediliyor…

Bakan numaraları ve RHA plakalar çıkarılıp sivil plakalar takılıyormuş!

İyi de değer mi?

Tamam şimdiye kadar devletin kaynaklarını yandaşlara peşkeş çektiniz de bari seçimlerde biraz da cebinizden harcayıverin fena mı olur?

Sevinsek mi üzülsek mi?

Euro çıldırıp tavan yaptı ya…

Sırf bu nedenle Güney’e geçişler ve orada yapılan alışverişlerde gözle görülür bir azalma olmuş!

Aslında tam bir ironidir bu…

Döviz patladı üzülüyoruz!

Ama Güney’e geçişler azaldı diye de seviniyoruz…

Kar-İş şikayetçi de?

Aslında şikayet etmedikleri hiçbir dönem yok…

Toplu taşıma yapan araçlar bir kere bile hayatlarından memnun olduklarını söylemediler!

Haklı ya da haksızlar konu o değil…

Peki hiç özeleştiri yaptılar mı?

Toplu taşıma yapan artık antikaya çıkması gereken o kadar çok araç var ki yollarda!

MESAJ KUTUSU

Sayı Murat GEZİCİ, dün açıkladığınız son anket de ne yazık ki birilerini mutlu ederken birileri tarafından inandırıcı bulunmadı. Bu memlekette herkesi birden mutlu etmenin imkan ve ihtimali yoktur onun bu işlere bir süre ara verin deriz!

Sayın Serdar DENKTAŞ, seçimlere artık sayılı günler kala eski istifalar ısıtılıp yeniden gündeme getirilmeye başlandığına göre bu işin bir perde gerisini araştırın deriz. Bu arada gençlik kollarında da yakında bir depren yaşanacağı söyleniyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, haberiniz var mı bilemeyiz ama bakanlıktaki bazı araçların sivil plakalarla değiştirilip keyfi olarak kullanıldığı şeklinde ihbarlar alıyoruz. Tam da bir seçim öncesi acaba birileri size zarar mı veriyor dersiniz?

Sayın Nesligül ONUREL, sizin müsteşarlık işi de tam oldu derken Saray’a takıldı ve dolayısıyla seçimler sonrasına sarktı. Artık şimdi tüm gözler de seçim sonucuna ve tabi ki yeni iktidara çevrildi, bundan en fazla da siz etkileneceksiniz değil mi?

Sayın Hasan YÜCELEN, 7 Ocak sonrası yeniden bir erken seçim olasılığı üzerine yaptığınız açıklamaya hele de anket sonuçları açıklandıktan sonra büyük rağbet gösterildi. Hele de bazı siyasi partiler koalisyonu çok önceden kabul etmiyorlar ya, bu konuda haklı çıkma olasılığınız hayli yüksek!

Sayın Erhan ARIKLI, anket sonuçları açıklandıktan sonra kamuoyu sizden bir açıklama bekliyordu ama yanıldılar mı dersiniz acaba? Demek ki sonuçlar sizi hayli mutlu etmiş olmalı değil mi? Hakkınızda hayırlısı artık!

Sayın Buray BÜSKÜVÜTÇÜ, gerekçesi her ne olursa olsun 5 değil de 29 adayla kamuoyunun önüne çıkmak hem sizin hem de partiniz için büyük bir prestij kaybı olacak gibi görülüyor. Ha keşke bir dahaki seçimleri bekleyip tam kadro ile çıksaydınız!

Sayın Anıl Cem URLU, HSCB’nin başka bir bankaya devrinden sonra siz de yeni bir banka ile el sıkışıp göreve başlamışsınız bile. Hayırlı ve uğurlu olsun, yeni görevinizde başarılarınızın devamını bekleriz…

Sayın Fikri TOROS, adınız açıklandığında ciddi tepki ortaya koyanlar şimdi destek vermeye başladılarsa demek ki doğru yoldasınız demektir. Hele de bir Meclis’e girin işte o zaman bunlar ikiye katlanacak demektir…

Sayın Mutlu AZGIN, kikin nasıl oy kullanacağını sosyal medyada paylaşmanız epey bilgilendirici ve yararlı oldu çünkü bir çok aday bile nasıl oy kullanacağını sizden öğrendi. Bu konuda parti olarak daha fazla bilgilendirme yapmanız gerekiyor…

Sayın Başaran DÜZGÜN, devletin medya kuruluşlarına destek olması konusunda bir gazete patronu olarak haklı olabilirsiniz ama bir de bunun ilerisini düşünmek gerekmez mi? Özgür basın için öncelikle basın organlarının birbirine sahip çıkması artık elzem hale gelmiştir!

Sayın Batur SAĞLAMER, dün en fazla konuşulan isimler arasında yer aldınız. Anket sonuçlarında siyasi dinamikleri en fazla olan kişiler arasında yer alınca vatanda epey merak etti ve arama motorlarında hep sizi tanımak istedi…

Sayın Ersan SANER, sigorta emeklilerin 13’ncü maaşları hazır olduğuna göre şu ödemeyi artık bir yapsanız diyoruz. Yoksa paralar çabuk harcanmasın diye mi biraz elinizi yavaş tutuyorsunuz acaba?

Sayın Reşat AKAR, Diyalog’un 4’ncü kuruluş yıldönümünü kutlar nice başarılı yıllar temenni ederiz. Bu arada bir çok gazete artık şu dağıtım şirketini de acil olarak devreye koymanızı bekliyor zira mevcutlardan epey şikayetler yapılıyor…

Sayın Ahmet BENLİ, yeni Belediyeler Yasası ile belediyelerin de elektrikten vergi alacağı iddiaları şimdiden vatandaşı çileden çıkarmaya yetti. Bu konuda vatandaşı bilgilendirici bir açıklama yapmak şart oldu değil mi?