TDP Genel Sekreteri Asım İdris’in dünkü paylaşımı kısa ama önemliydi…

Ülkenin geleceğini ilgilendiren bir takım önemli kararlar üretiliyor ama bunlar sadece sosyal medyada çok da seviyeli olmadan tartışılıyor!

Özellikle uç kesimlerdekiler işe biraz da kin ve nefret duygularını da katınca gidişatın çok da iyi olmadığını görmemek için saf olmak gerek…

Ne diyor Asım İdris;

“Başta Eğitim Bakanımız olmak üzere tüm hükümet yetkililerini aşağıdaki gençliğimizi ve geleceğimizi ilgilendiren konularda televizyon karşısında karşılıklı tartışmaya davet ediyorum.

1. Eğitim müfredatlarında olacak olan değişiklikleri
2. Çanakkale kamplarını 
3. Gençlik Koordinasyon Ofisi ve buna benzer uygulamaları 
4. İkinci “İmam Hatip” okulunun açılışı tartışmalarını
5. Bir başka deyişle gençliğimizin ve geleceğimizin dönüştürülmesi konularını

Olay bu kadar basittir işte…

Tartışmalara neden olan bazı kararlar sosyal medya yerine kamuoyunun da izleyebileceği canlı yayınlarda devlet birimlerinin de katılacağı programlarda konuşulmalı, tartışılmalı ve bilinmeyenler su yüzüne çıkarılmalıdır!

Bundan daha doğal, daha çağdaş bir yöntem olamaz…

Zira alınan kararlarda Kıbrıs Türkü’nün onayı olmazsa şu anda yaşanan tartışmalar artarak devam eder ve bu da Kıbrıs Türkünün tehlikeli sularda bulunması demektir!

Gruplaşmalar…

Ayrışmalar…

Ötekileştirmeler ve aradaki uçurum boyutunda olan görüşlerin daha da derinleşmesi!

Bu konuda zaten yıllardan beridir gösterilen çabalar var ama bu kez boyutu çok daha geniş bir hale ulaşmıştır…

Bu da kimsenin yarar görmeyeceği aksine tüm ülke insanının zarar göreceği mecralara ulaşılması demektir!

Ortada çok ciddi tartışmalar ve ötekileştirmeler yaşanırken devlet ve devletin makamlarını dolduranlar susamaz…

Susmak ve seviyesi epey düşen tartışmaları izlemek ne devlete ne devlet organlarının makamlarında oturanlara yakışmak!

Kıbrıs Türkü çık hızlı bir şekilde tehlikeli sulara doğru ilerliyorsa bunun önünü kesmek öncelikle devletin görevidir…

Hatta bu sorumluluk Türkiyeli yetkililerin de üzerinde olup onlara da büyük görevler düşmektedir!

Beğeniriz ya da beğenmeyiz hiç yoktan, büyük mücadeleler sonrasında bir devlet oluşmuştur ve o devletin bekasını sağlamak yine makam sahiplerinin boynunun borcudur…

Gidilen yolun sonunu görmemek, korkaklık, acizlik ve kolaycılıktan öte bir şey değildir!

Bunun için Asım İdris’in çağrısı zaman ve zemin bakımından biraz geç de olsa doğrudur…

Yapacağımız tek şey çağdaş normlar çerçevesinde tartışmak, bu tartışmaya halkı da dahil etmek ve alınacak olan kararlarda ortak paydalarla buluşabilmektir!

Eğer bunu başaramazsak tehlikeli sularda daha da derinlere gömülme, toplumsal huzursuzluk bizi beklemektedir…

Ve kimse kimseyi beynindeki insan olarak göremez, görmek istememelidir!

Bunu başarabilirsek ne ala…

Başaramazsak da ne yazık bize!

Yerel seçim sistemi değişiyor mu?

Genel seçim yönteminde önemli değişikler yapılırken yerel seçimler için yeni yeni bir yöntemin hayata geçirileceği yönünde çalışmalar yapılacağı iddiaları var…

Buna göre bundan böyle artık yerel seçimlerde partiler aday gösteremeyecek ve adaylar bağımsız olarak seçimlere girecek!

Aynı muhtarlık seçimleri gibi…

Daha yeni oluşan bir düşünce ama acaba diyoruz yerel yönetimlerde bu yöntem belediyelerde yapılan partizanlıkları ortadan kaldırması bakımından faydalı olabilir mi?

Gelişmeleri yakından takip edeceğiz…

Herkes izinde…

Son günlerin en fazla şikayet edilen konusu…

Dairelerde yetkili makamların bulunmayışı!

Yaz sezonu ya haliyle tüm çalışanlar izin hakkını kullanıyorlar…

Bu da vatandaşı mağdur ediyor!

Örneğin Çalışma Dairesi;

Çalışma izniyle adada bulunanlar daireye gidince hayal kırıklığı yaşıyor!

Müdür yok, sorumlu yok, imza yetkilisi yok…

Hepsi izinde!

Oradan bakanlığa yönlendiriliyorlarmış…

Bu arada 5-6 bin kadar dosyanın beklemede olduğu da söyleniyor!

İki yıl önceki haberler tartışılıyor!

Sosyal medyada tartışanların bazıları iş ola bu tartışmalara dahil oluyor…

Örneğin yıllar önce Türkiye basınında Kıbrıs ile ilgili bir haber yayınlanmış, vatandaşın biri bunu paylaşıyor ve takipçiler de hiç haberin detayını bile okumadan yorumda bulunuyorlar!

Hem de ne kavgalar ne gürültüler kopararak…

İnsan başlığa bakıp da yorum yaparsa olacağı da budur!

Maksat tartışma olsun da içinde bulunma halleri anlayacağınız…

MESAJ KUTUSU

Sayın Sunat ATUN, Kalkınma Bankası’nın verdiği krediler konusunda her kes bir yorumda bulunurken, hatta ciddi tartışma ortamları yaşanırken en tepedeki isim olarak sizden hala bir açıklama gelmedi! Konuyu bir toparlayın deriz…

Sayın Halil TALAYKURT, Merkezi İhale Komisyonu Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Ama şu kahramanlar meselesini ha keşte işin içine katmasaydınız daha iyi olacaktı. Sonuçta önemli bir makamdasınız ve o kahramanlardan birisi kapınızı çalıp bir şeyler isteyebilir!

Sayın Talip ATALAY, biraz geç de olsa o makamdan sonuçta alınmanız için yazılar yazıldı. Yeni yaşamınızda başarılar dileriz. Öğretim üyeliği de en az bu makam kadar önemlidir değil mi? Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın İbrahim ÜÇOKKA, sattığınız devlet piyangosu biletlerinin bir kısmı satılmayınca kendiniz satın almışsınız ve 400 bin TL’lik büyük ikramiye size isabet etmiş. Böylesi dünyada her halde ilk defa oluyordur değil mi? Tebrik ederiz…

Sayın Serdar DENKTAŞ, 2011 sonrası devlette işe girenlere yaptığınız maaş zammı nedense çoğu tarafından beğenilmedi! Bu sıralar ağzınızla kuş tutsanız yaranamayacaksınız gibi geldi bize! Acaba bu zammı iptal mi etseniz!

Sayın Erçin TEKAKPINAR, Çalışma Dairesi’nde 6 bine yakın dosya imza için bekliyor ama yetkili ve etkili çalışanların hepsi izinde olduğu için büyük sıkıntılar yaşanıyor. Gelecek sene şu tatil izinlerini daha iyi organize etmekte yarar var değil mi?

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Fenerbahçe bu sezona iyi başlayamayınca moral motivasyonun yerlerde olduğu söyleniyor. Daha durun bakalım ikinci haftadan itibaren yelkenleri suya indirmeyin deriz, maraton çok uzun…

Sayın Murat GEZİCİ, KKTC’de genel seçimlere yönelik bir kamuoyu çalışmasını bitirdiğiniz ve çok yakında açıklayacağınızı duyduk. Duyanlar şimdiden gün saymaya başladı zira siyaset bizde her şeyin önündedir. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Hasan HASTÜRER, internet gazeteciliği modasına siz de uymuşsunuz ve çok yakın bir zamanda faaliyete geçiyormuşsunuz. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun, bomba haberlerinizi dört gözle bekleyeceğiz…

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, son günlerde çiftçiler arasında bazı huzursuzluklar yaşanmaya başlamış diye duyduk. Tartışmalar suni gündem yaratıp birliğin tepesine geçmek için mi yoksa ciddi görüş ayrılıklarından dolayı mı!

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, partinizde genel başkan makamının bir takım dış güçler tarafından tartışma ortamı yaratılmak istenmesi konusunda bir kamuoyuna bir açıklama yapacak mısınız yoksa onları Allah’a mı havale edeceksiniz!

Sayın Hüseyin ALANLI, bölgenizde yakında su savaşları başlayacak gibi görülüyor ve sizin de bu sürece dahil olmanız kaçınılmaz olacak. Vatandaş konuyu yakın takibe almanızı isteyen mesajlar gönderip ses vermenizi istiyor…

Sayın Bayram KARAMAN, sözleşmenin bitmesine az bir süre kala belli ki birileri düğmeye bastı ve o tesisi elinizde almak için büyük bir mücadele başlatıldı. Bakalım mücadele sonunda zafer işaretini kim yapacak epey merak ettik doğrusu…

Sayın Katip DEMİR, bölgenizde geleneksek olarak festival yapmanız elbette doğaldır ama en azından bunun adının değişmesi bölge halkını da mutlu edecektir. Kurmaylarınızla birlikte bir kez daha düşünün deriz…

Sayın Erhan ARIKLI, Kıbrıs Türkü çok tehlikeli bir süreçten geçiyor ve iç huzurun bozulmaması için parti genel başkanı olarak size de büyük sorumluluklar düşüyor. Vatandaş patlamaya hayır bomba gibi aman dikkat…