Yeni hükümet kurulduktan sonra dün yapılan ilk meclis toplantısında başkanlık divanını oluşturamadılar...

Gerekçe de epey garip geldi bize:

Hüseyin Angolemli'nin Meclis başkanlığı yasal mı değil mi?

Bu konuda Başsavcılık karar verecekmiş...

Birincisi, bunu Başsavcılığa daha önce niye sormadınız?

İkincisi de TDP Meclis Başkanlığı konusunda niçin bu kadar ısrarcı oluyor?

Özellikle TDP bunun cevabını bu topluma mutlaka vermelidir...

Aldıkları iki bakanlık zayıf olduğu için mi?

Meclis Başkanlığını alınca daha mı güçlü olacaklarını düşünüyorlar yani!

İyi de hani bu hükümetin derdi bakanlık filan değildi...

Belli ki aralarında bir güç savaşı var bu da zaten pazarlıklara yansımış bile!

...

Bu arada:

Sayın Angolemli'nin Meclis başkanlığına filan da karşı değiliz...

Yıllarca bu ülkede siyaset yaptı, belki de ona son bir jest olarak da algılanabilir bu makam!

Ama işte insanın aklına takılıyor...

Makam ve bakanlık derdinde olmadıklarını söyleyenler nasıl olur da hukuksal yönü tartışmalı olan Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı'nda bu kadar ısrarcı olur!

sözümüz burada tabi ki sadece TDP'ye değil, bu konuda ittifak içinde olan diğer partilere ve başkanlarına dadır...

Burada bir hizmet yarışı içinde olacaklarına, hem bir partinin gönlü alma, hem de bir meslektaşlarına kıyak geçme düşüncesinden başka bir şey değildir bu!

Onun için Meclis'in ilk gününde başlangıç çok da hoş kaçmamıştır...

...

Sayın Angolemli'ye buradan çağrımızdır;

Siyasetteki duruşunuzu, çizginizi ve saygınlığınızı en iyi bilenlerdeniz...

Ama partinizin bu konudaki istemi ve pazarlık konusunda bulunması öncelikli sizin yıllardan beridir ortada olan siyasi saygınlığınıza gölge düşürecektir!

Aslında sizin de bu makamda pek fazla gözünüz olmadığını tahmin ediyoruz...

Gelin sadece halk ile birlikte sadece halk için siyaset yapacağı iddiasında bulunan bir hükümetin değerli bir üyesi olarak lütfen bu makamdan vazgeçiniz!

Partinizde illa ki makam alacak ya da bakan olacak diye takıntı yapmış olanlar çıkabilir ama siz onlar gibi olmak zorunda değilsiniz ki...

Hoşgörülü, mütevazi ve içinizin insan sevgisi ile dolu olduğunu zaten bu halk çok iyi biliyor ve siz onların gözünde çok yukarılardasınız!

Gelin bu konuda ısrarcı olmayın ve halkın gözündeki sade, halk adamı görüntünüze halel gelmesin...

İnanın ki 'hoca' olarak anılmak, meclis başkanlığından çok ama çok daha değerlidir bizim ülkemizde...

Malas’a bel bağlayınca…

Rum kesiminde yapılan başkanlık seçimleri…

Bizim toplumumuzda AKEL destekli Stavros Malas’a karşı bir empati oluşturuldu!

Ben de dahil Kıbrıs Türk toplumunun büyük çoğunluğu Malas’ın kazanmasını istedik…

Çünkü Anastasiadis’in çözüm yanlısı olmadığını bu tarafta bilmeyen yok!

Ama halkın iradesi işte…

Rum seçmen adada çözüm istemeyen bir liderden yana tavır koydu!

İyi de biz Malas’tan yana tavır koyunca iyi mi yaptık?

Ya da AKEL destekliyor diye mi ona gönül bağladık!

Ya da AKEL bu adada gerçekten barıştan yana mı?

Bu konuda daha çok soru üretilebilir…

Ama geçmişte yaşanmışları da unutmamak gerek!

2004 yılında yapılan Annan Planı referandumunda AKEL lideri Hristofyas da plana ‘hayır’ diyerek büyük bir hayal kırıklığı yaşanmasına neden olmuştu…

Demek ki bu iş AKEL ile filan da olacak gibi gözükmüyor!

Burada en önemli saptamayı önceki gün Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptı…

Çavuşoğlu ‘Rumlar güç paylaşımı istemiyorlar’ dedi!

Böyle olunca da adada yaşayabilir bir çözüm olmasının imkan ve ihtimali yoktur…

Bu da Kıbrıs Türkünün en büyük talihsizliğidir!

Sadece Merak İşte?

Niye önyargılıyız?

Lütfiye Özipek, O Ses Türkiye’de aldığı şampiyonlukla hepimizi gururlandırdı…

Bu tür olaylara en fazla ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçiyoruz!

Ama biz ne yaptık, yarışma öncesi Acun Ilıcalı’yı yerden yere vurduk…

Yok şu kadar para kazanacakmış!

Yok KKTC’den kimseyi kazandırmazmış…

Falan filan!

Çünkü toplum olarak önyargılı olduk…

Bu da birbirimize olan saygımızı bile yitirmemize neden oluyor!

İstihdamları Bakanlar mı yapacak?

Aslında konu çok anlaşılmadı…

Yeni hükümet döneminde bundan böyle istihdamların Bakanlar Kurulu’nun bilgisinde yapılacak olması!

Bende ki kafa karışıklığı ise şu:

Bizde istihdamlar Kamu Hizmeti Komisyonu’nun uhdesinde yapılmıyor mu?

Ya da bu kurum devre dışı bırakılıp bundan böyle istihdamlara Bakanlar Kurulu mu karar verecek?

Niye şikayet etmiyoruz?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler görev başı yapar yapmaz dikkat çeken açıklamalar yapmaya başladı!

Özellikle de iş kazaları konusunda ve Pazar günleri işçilerin çalışmaması konusunda…

Aslında bizim ıkıntımız şudur:

Sadece konuşuyor ve eleştiriyoruz!

İş ilgili kurumlara şikayete geldi mi susuyoruz…

Bakanlığın bu konuda duyarlı olması iyidir!

Ama biz şikayet etmezsek onlar bu konuların üstüne nasıl gidecek?

Daha çok kanser taraması!

Dünya Kanser Günü’nü geride bıraktık ya…

Açıklamalar ve uyarılar ardı ardına geliyor!

Birkaç güne kadar ise bu konularda tek bir açıklama bile göremeyeceksiniz…

Bizin en büyük eksikliğimiz de bu konularda!

Bu ülkede yeteri kadar kanser taraması yapılmıyor…

İnsanların çoğu başka hastalıklar nedeniyle hastaneye gidiyor ve kanser olduklarını böyle öğreniyorlar!

Bu konu artık bir devlet politikası haline getirilmek zorundadır…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, siyasetin dön düzlüğünde şu Meclis Başkanlığı tartışmalarının içinde sizi görmek bizi derecesiz üzdü! Ne sizin böyle bir makama ihtiyacınız var ne de oradan gelecek bir takım menfaatlere! Deriz ki gelin bu işten vazgeçip gönüllerin hocası olmaya devam edin…

Sayın Teberrüken ULUÇAY, Meclis Başkanlığı konusunda Başsavcılık olumsuz görüş verirse bu makama sizin getirileceğinizi öğrendik. Gayet de iyi olur doğrusu, özellikle dış temaslarda sizin gibi enerjik birisinin olması tanıtım açısından da yararlı olacaktır…

Sayın Zeki ÇELER, siz Çalışma Bakanı olur olmaz iş kazaları da ne tesadüf ki ardı ardına gelmeye başladı! Konu bu yüzden önemlidir, bakalım nasıl bir tedbir getirerek iş kazalarının kökünü kazıyacaksınız?

Sayın Erbil ARKIN, sahibi olduğunuz Palm Beach Otel’den son günlerde müşteri şikayetleri gelmeye başladı! Sizin özellikle hijyen konularda ne kadar hassa olduğunuzu biliriz de acaba diyoruz bazı yöneticiler bu konulara fazla eğilmeyip tembellik mi yapıyorlar dersiniz? Uyarma ihtiyacı hissettik…

Sayın Filiz BESİM, ikinci iş yasağı konusundaki mahkeme kararı çok büyük ihtimalle bu ayın sonunda yine gündeme gelecek ve büyük ihtimalle de olumsuz sonuçlanacak. Bu yüzden tedbirinizi şimdiden almakta yarar görüyoruz, ortalık he an karışabilir!

Sayın Serdar DENKTAŞ, bizin de elinizde bir takım yolsuzluk olaylarının belgelerinin olduğu konuşulmaya başlandı! Bunu geçmiş hükümet döneminde değil de şimdiki hükümet döneminde ortaya çıkaracak olmanız epey manidar karşılanıyor…

Sayın Ömer GÜR, hükümet kurulur kurulmaz soluğu Sağlık Bakanlığı’nda aldığınız ve eski çalışma arkadaşlarınızla birlikte kucaklaştığınız gözlemenmiş! Uzun bir süreden beridir uzak olunca duygusal anlar da yaşamışsınız değil mi?

Sayın Hasan TAÇOY, seçimlerin yorgunluğunu atmak için aileniz ile birlikte Dubai’ye uçtuğunuz söyleniyor! Böyle başarılı bir sonuçtan sonra elbette bunu hak ettiniz ve enerji depolamak için iyi bir seçim!

Sayın Tolga ATAKAN, hem yolsuzluklar hem de KTHY konusunda yapacağınız icraatlar şimdiden merak edilmeye başlandı! KTHY konusu artık bayatladı ama şu Ercan olayından bakalım bir takım ip uçları ortaya çıkarabilecek misiniz?

Sayın Lütfiye ÖZİPEK, Kıbrıs Türk halkının en mutsuz olduğu bir dönemde kazandığınız şampiyonluk herkesin yüreğine ılık sular serpti! Umarız bu başarınız nedeniyle çalışmalarınız artık KKTC ile sınırlı kalmaz en yükseğe kadar ilerlersiniz…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Mağusa’ya yat limanı projesi duyulduktan sonra bu habere en fazla sevinenler yine hemşerileriniz oldu. Şimdi proeyi ne kadar erken sonlandırabilirseniz bölge insanını da o kadar çok mutlu etmiş olacaksınız, yolunuz açık olsun…

Sayın Hasan YÜCELEN, yeni hükümeti hukuksal olarak mercek altına aldığınızı ve bu konuda alınan tüm kararları enine boyuna inceleyip partinize rapor vereceğiniz konuşuluyor. Bir nevi gölge kabine gibi bir şey olacak değil mi? Gazanız mübarek olsun!

Sayın İbrahim ALKAN, K.T. Çiftçiler Birliği’ne başkan adaylığınızı açıkladıktan hemen sonra bir takım güçler harekete geçerek karşınıza rakip çıkarma girişimi başlattı. Umarız kazasız belasız bir genel kurul olur!

Sayın Kudret ÖZERSAY, milli haber ajansımız TAK’ın artık sizin bakanlığınız bünyesinde hizmet verecek olması gayet iyi oldu çünkü şimdiye kadar kim bu koltuğa oturduysa basın emekçilerinin sıkıntılarını bir türlü çözme gayreti içine girmediler…

Sayın Anıl KAYA, Aydınlık Yarınlar Hareketi’nden bazı arkadaşlar bu örgütte artık yeteri kadar icraat yapılmadığından şikayet eden mesajlar göndermeye başladı. Yani devlette görev aldıktan sonra acaba biraz ihmal mi etme başladınız dersiniz!