Tavuk dışkısı çevreye yaydığı anormal pis kokunun ötesinde, asit yağmurlarına neden olarak önemli çevresel sorunlara yol açabiliyor. Rüzgarlar ile dışkıda bulunan hastalık etmeni mikroorganizmaların daha geniş alanlara yayılabiliyor.

Biyolojik Oksijen Gereksinimine (BOG) göre; tavuk dışkısının evsel atıklara göre çevreyi 50 kat daha fazla kirlettiği söyleniyor.


Sorumsuzca çevreye dökülen tavuk dışkıları aynı zamanda sinek, kene gibi böceklerin önemli bir üreme alanına dönüşüyor ve bu böcekleri yemek için gelen kuşlar tarafından çevreye çeşitli hastalıklar yayılabiliyor.

Bakteriyel faaliyetler sonucunda, gübreden hidrojen sülfür, karbon dioksid, amonyak ve metan gibi dört önemli gaz açığa çıkar. Çıkan gazlara bağlı olarak önce zayıf, bir kaç saat sonra ise keskin bir koku çevreye yayılır.

Açığa çıkan gazlardan, Hidrojen sülfür gazı çürük yumurta kokusuna sahip, havadan ağır, çukurun dibinde bulunan, yanıcı ve solunum felci yapabilen tehlikeli bir gazdır . Kükürt ihtiva eden her türlü organik maddeden (albüminli, proteinli) diğer gazlarla birlikte açığa çıkar . Bu gaz düşük yoğunluklarda bile tehlikelidir.

İnsanlar, havadaki 2 ppb’lik düzeyini koklamakla algılayabilir. En yüksek tahammül edilebilir düzeyi 10 ppm’dir.

Yaklaşık 20 ppm’lik düzey gözde irkiltiye, 50 ppm ciddi sağlık problemlerine, 1000 ppm ise şuur kaybı ve 1 saat içinde ölüme sebep olur.

KKTC Çevre yasası der ki;

Alıcı ortamların içine veya üstüne ve izinli geri dönüşüm veya bertaraf etme sahalarının dışındaki alanlara atık bırakılması, boşaltılması veya atılmasına neden olabilecek faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler bir suç işlemiş olurlar ve mahkumiyetleri halinde aşağıda belirtilen hacim ölçümlerine göre para cezasına veya hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler:

1m3’den daha az yapılan eyleme yürürlükteki aylık asgari ücret kadar para cezasına veya altı aya kadar hapis cezasına.

1m3’den 10m3’e kadar yapılan eyleme yürürlükteki aylık asgari ücretin 2 katına kadar para cezasına veya 1 yıla kadar hapis cezasına.

10m3’den daha fazla yapılan eyleme yürürlükteki aylık asgari ücretin 4 katına kadar para cezasına veya 2 yıla kadar hapis cezasına.

Çevre yasası derki;

Çevreyi kirletenler veya herhangi bir şekilde çevreye zarar verenler, kirliliğin ve/veya zararın ortadan kalkması ve/veya önlenmesi için gerekli masrafları karşılar.

Üreticiler, ithalatçılar ve dağıtımcılar ömrü dolmuş olan ürünlerinin toplanmasını, taşınmasını, değerlendirilmesini, geri dönüştürülmesini ve çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf ettirilmesini sağlamakla sorumludurlar.

Atık sahipleri, atık taşıyan, atığı geri dönüştüren ve bertaraf eden gerçek veya tüzel kişiler, atığın yarattığı kirlenme veya zararı telafi etmek zorundadırlar

Çevre yasası derki;

Hiçbir gerçek veya tüzel kişi, Çevre Koruma Dairesinden izin almadan ve izinde belirtilen koşullara uymadan ticari veya belediye atığı yönetimiyle ilgili faaliyetlerde bulunamazlar.

Alıcı ortamların içine veya üstüne ve izinli geri dönüşüm veya bertaraf etme sahalarının dışındaki alanlara atık bırakılması, boşaltılması veya atılması yasaktır.

Çevre yasası derki;

Atık sahipleri, atık taşıyan, atığı geri dönüştüren ve bertaraf eden gerçek veya tüzel kişiler, atığın yarattığı kirlenme veya zararı telafi etmek zorundadırlar

İlgili gerçek veya tüzel kişiler, mahkumiyetleri halinde yürürlükteki aylık asgari ücretin on katına kadar para cezasına veya dört yıla kadar hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler ve bu Yasanın 80’inci maddesinin (3)’üncü fıkrasında belirtilen ek yaptırımları uygulayabilir.

Herhangi bir gerçek veya tüzel kişi, bu Yasa uyarınca suç sayılan bir eylemi iki veya daha çok kez işlediği takdirde, bu Yasada yer alan idari para cezası miktarı iki kat artırılarak okunur ve yorumlanır.

Ve Çevre yasası derki;

Bu Yasa kuralları uyarınca çevreyi kirleten ve suçlu olduğu saptanan gerçek veya tüzel kişiler ödeyecekleri idari para cezalarına ek olarak sebep oldukları kirliliğin ortadan kaldırılmasından da sorumludurlar. Sebep oldukları kirliliği ortadan kaldırmayı reddettikleri durumda, yaratılan kirlilik ilgili Belediye tarafından kaldırılır ve yapılan harcamalar kirliliği yapandan tahsil edilir.

On beş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları iki kat artırılır. Artırılmış idari para cezalarının onbeş gün içinde ödenmemesi halinde dosya tanzim edilir ve dosya adli işlem için Hukuk Dairesine gönderilir.

Bu Yasanın 36’ncı maddesi kapsamında olan sanayi tesisleri, kullanacakları yakıtlar ve havaya salacakları emisyon konusunda, bu Yasanın 36’ncı maddesi altında çıkarılacak olan tüzük veya tüzüklerde belirlenen kriterleri, emisyon sınır değerlerini ve izin koşullarını sağlamak zorundadır.

Hava kalitesini değerlendirmede kullanılacak kriterlerin uluslararası teknik ve bilimsel standartlar ile prosedürlere uygun olmasını sağlamaklada.

Yalnız vatandaşı değil Belediye ve diğer kamu kurumlarınında çevre kirliliği sorumlulukları konusunda kontrol eden gerekirse ceza kesilmesini sağlayabilen 88 sayfa 85 maddeden oluşan toprak, hava ve suyu kontrol eden çevre yasası ve onlarca tüzük.

Fakat hala kirliyiz.

Uygulanmayacak yasalar için ne meclise nede hükümetlere gerek olmadığını düşündüren bir sonuç.

Siyasetin çevreyi getirdiği nokta.

Lefkoşayı saran Tavuk gübresi kokusu ilk değil. Hala çözemiyoruz ki tarlalara dökülmeye devam ediliyor.Binlerce insanında bu kokuyu solumasına gözyumuyoruz.

Çevre konusunda eğitim bir yol olarak görülsede bugün başlandığında sonuçlarını belki 10 yıl sonra alabileceğiniz bir süreç ,caydırıcı cezalar bugün için en etkili yöntem.

Bu yöntemi işlevsel hale getirmemek ve uygulamaktan korkmak ise çocuklarımıza yapacağımız en büyük kötülük.