Eski başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Hüseyin Özgürgün, dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili twitter hesabından açıklama yaparak, UBP milletvekillerinin de onay vermesinin ağrına gittiğini aktardı ve Ersin Tatar’ı oyuna getirmek isteyenler olduğunu herkesin bildiğini, ancak Tatar’ın eli kolu bağlı, çaresiz bir tavır içinde, dipsiz kuyuya atılmayı beklediğini vurguladı. Bazı yayın organlarında, kendisi ile ilgili yargısız infazların devam ettiğine dikkat çeken Hüseyin Özgürgün, dokunulmazlığının kaldırılmış olmasının değil, yıllarca birlikte çalıştığı arkadaşlarının birkaç dakika içinde el kaldırıp, suçluymuş gibi bir hava yaratılmasının kendisini yaraladığı belirtti. Hayatı boyunca şahsi çıkarı; toplumun, devletin ve Türkiye’nin önüne koymadığından bahseden Özgürgün, “Çok sayıda atletizm şampiyonluklarım vardır. Tabii ki kendiniz koşuyorsunuz ve kazanmak istiyorsunuz. Benim kafamda, temsil ettiğim okulumun, ülkemin kazanması, kendimin kazanmasından da önde olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. Futbol oynadığı yıllarda da takımın kazanması, takım oyununun en iyi oynanması, en birincil hedefi olduğunun altını çizen Hüseyin Özgürgün, bu hedeflerinin siyasi yaşantısında devam ettiğini, UBP’nin ve KKTC’nin kazanımlarını hep en önde tuttuğunu aktardı ve “KKTC’de herkes, kişisel hesap yapanların kurbanı olduğumu çok iyi biliyor” ifadelerini kullandı. Kendisine karşı kişisel hesap peşinde koşanların, her türlü oyunu yapanların, şimdi de aynı oyunlarını oynadığını ve aynı oyunlarda yer alanları kurban etmek üzere olduklarını işaret eden Özgürgün, “Sayın Ersin Tatar’ı oyuna getirmek isteyenler olduğunu herkes net bir şekilde biliyor. Sayın Tatar da bunu iyi biliyor, ama eli kolu bağlı, çaresiz bir tavır içinde, dipsiz kuyuya atılmayı bekliyor” dedi. Kimseyle kişisel bir kırgınlığı olamayacağından söz eden Hüseyin Özgürgün, siyasette, arkadan hançerlemelere alıştığını anımsatarak, “Kendi partimin mensubu vekillerin iki dakika içerisinde benimle ilgili dokunulmazlık kararını onaylaması tabii ki ağırıma gitti. Ancak verilmeyecek bir hesabım yok. Aileme, daha çok zaman ayırabiliyorum. Mutluyum” değerlendirmelerinde bulundu. Her zaman UBP ama ondan önce devlet için çalıştığına dikkat çeken Özgürgün, “Asıl düşünmesi gerekenler; KKTC devletinin varlığı ve bütünlüğü, devamlılığı için sadece demeç verenlerdir. Sadece konuşanlardır” ifadelerine yer verdi. Hiçbir siyasiye karşı bir kırgınlık veya kin beslemediğini vurgulayan Hüseyin Özgürgün, “Benim hayatımda kin ve nefret yoktur. Ülkede siyaset kirlenmiştir. Herkes, elini vicdanına koymalı, önce halkımız ve devletimiz gelmelidir” dedi. Hüseyin Özgürgün ayrıca, UBP’de veya ülkede, kişisel hesap yapmayı siyaset sananlara fırsat verilmemesi gerektiğinin altını çizerek cümlelerini noktaladı.