Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı açıklamada, “Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in terör örgütü EOKA’nın 1 Nisan 1955 tarihinde silahlı eylemlere başlamasının 66. yıl dönümünde yaptığı açıklamalar, Rum zihniyetinin değişmediğini bir kez daha gözler önüne sermiştir” diyerek, “EOKA’nın terör örgütü, TMT’nin ise savunma örgütü olduğunu” söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasına şöyle devam etti: “Anastasiadis, yaptığı açıklamada, 1Nisan’ın ‘Kıbrıs Helenizmi’nin en görkemli günlerinden biri’ olarak tanımlarken, 1 Nisan 1955 tarihinde EOKA’nın bombalar ve silahlarla terör eylemlerine başlamış olduğunu ve Kıbrıs’ı kan gölüne çevirdiğini unutmuşa benziyor. Anastasiadis, aynı açıklamalarında ‘EOKA teröristlerine hayranlık ve saygı duyduğunu’ belirtirken, Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek için mücadeleye devam edeceklerini de belirtiyor. Terör örgütü mensuplarına ‘hayranlık ve saygı duyduğunu’ açıklamak ise oldukça dikkat çekici ve ürperticidir. Anastasiadis, ‘EOKA mensuplarına hayranlık ve saygı duyduğunu’ açıklarken, Güney Kıbrıs’ta Türk düşmanlığı yoğunlaşmakta, son günlerde Güney Kıbrıs’ta bulunan camilerimiz ile dini ve kutsal yerlerimize yönelik saldırılar artmakta, ‘Türklere ölüm’ sloganları atılmakta, terör örgütü anısına pullar bastırılmakta, Rum okullarında Enosis mücadelesini simgeleyen beyaz haçlı bayraklar asılmaktadır.” Tüm bunlara rağmen, Anastasiadis’in “Kıbrıs’ı yeniden birleştirme” hedefinden bahsetmekte olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bunun anlamı ise Kıbrıs’ı bir Helen adasına çevirmek ve Kıbrıs Türk halkını azınlık yaparak, Rum devletine yamalamaktır. Ama bunu başarmaları mümkün değildir ve bu bir hayalden öteye de gidemez. Geçmişte buna karşı nasıl direndiysek, yine direneceğiz ve direnmeye devam edeceğiz. Halkımızı Rum’un azınlığı yapmayacağız” şeklinde konuştu. “EOKA’NIN BİR TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ VE SÖYLEMEYE DE DEVAM EDECEĞİZ” Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum liderliği, Rum Ortodoks Kilisesi ve Yunanistan tarafından organize edilip, desteklenen EOKA’nın bir terör örgütü olduğunu söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz” diyerek, bunun kanıtlarının ve belgelerinin ortada olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Dağıttığı ilk bildirilerde ‘İngilizlerden sonra sıra Kıbrıs Türklerine gelecektir, Kıbrıs Türklerini silah zoruyla bu adadan kovacağız, gitmeyenleri de yok edeceğiz’ diyen EOKA bir terör örgütüdür. 1955- 1958 döneminde köylerimizi yakıp kavuran, yüzlerce savunmasız insanımızı katleden EOKA bir terör örgütüdür. 1963-1974 döneminde Akritas Planı doğrultusunda Kıbrıs Türk halkına yönelik katliam ve soykırım uygulayan EOKA bir terör örgütüdür. Kumsal, Ayvasıl, Arpalık, Gaziveren, Baf, Mağusa, Atlılar, Muratağa, Sandallar, Taşkent ve diğer katliamlar da bunun kanıtıdır. Bunları da unutmamız mümkün değildir.” “DEVLETİMİZDEN, EGEMENLİĞİMİZDEN, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDEN, TÜRKİYE’NİN ETKİN VE FİİLİ GARANTÖRLÜĞÜ İLE TÜRK ASKERİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ” Rum liderliğinin Türkiye’nin garantörlüğün kaldırılması ve Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini talep etmesinin ana nedeninin “Kıbrıs Türk halkını savunmasız ve korumasız bırakarak, 1974 öncesine dönülmesini sağlamak olduğunu” ifade eden Tatar, “Ama her ne pahasına olursa olsun, halkımızı o katliam ve vahşet dolu günlere geri döndürmeyeceğiz, Rum terörünün insafına terk etmeyeceğiz. Devletimizden, egemenliğimizden, özgürlüğümüzden, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile Türk askerinden asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu. “TMT OLMASAYDI, KIBRIS’TA İKİNCİ BİR GİRİT FACİASI YAŞANACAK, BİR TEK TÜRK BİLE SAĞ BIRAKILMAYACAKTI” Cumhurbaşkanı, “Kıbrıs’ta yaşanan gerçekleri gizlemeye çalışan Anastasiadis, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) bir terör örgütü olduğunu söyleyebilecek kadar ileri gitmiştir” diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “TMT bir saldırı örgütü değil, bir savunma örgütüdür. Terör örgütü EOKA’nın saldırılarına karşı Kıbrıs Türk halkını korumak için kurulmuştur. EOKA terör örgütü gibi savunmasız insanları, kadınları, çocukları, yaşlıları katletmemiş, katliam ve soykırım uygulamamıştır. TMT, sadece Kıbrıs Türk halkının varlığını, namus ve haysiyeti ile insanca yaşama hakkını savunmuştur. Ve eğer TMT olmasaydı, Kıbrıs’ta ikinci bir Girit faciası yaşanacak, bir tek Türk bile sağ bırakılmayacaktı. Bu nedenlerle TMT kurucularına ve TMT’nin kahraman neferlerine minnet borcumuz vardır.” TATAR’DAN ANASTASİADİS’E TAVSİYE Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasında, “Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e tavsiyem Kıbrıs’ta yaşanan gerçekleri çarpıtmaması, Kıbrıs’ı kan gölüne çeviren EOKA gibi terör örgütlerini sahiplenmemesi, gerçek dışı iddialarda bulunmaması ve Kıbrıs Türk halkının bağrından doğan TMT’nin adını bir kez daha ağzına almamasıdır. Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılacaksa, Kıbrıs’ta yaşanan gerçeklerin herkes tarafından kabul edilmesi ve bu yönde hareket edilmesi gerekir” dedi.