Ticaret Odası dün hükümete ültimatom gibi bir açıklama yayınladı…

Kötüye giden ekonomi konusunda çözüm önerilerini maddeler halinde yayınlamışlar…

Ama belli ki basın toplantısında yapılan açıklamalardan memnun olmadıkları gibi bundan duydukları rahatsızlıkları ser bir dille şöyle dile getirmişler;

"Basın toplantısında açıklanan önlemlerin yetersizliği de ortadadır; alınabilecek önlemlerin bile alınmadığını izlemekten de büyük rahatsızlık duymaktayız..."

Belli ki hükümet kendilerini dikkate bile almamış!

Bu da demektir ki iş dünyasının tecrübelerinden faydalanmak istemiyorlar…

Biz kendi bildiğimizi yaparız mantığındalar!

Ekonomide uzman olmayan bir kadro, ülkenin uzman kişilerini kaale almazsa, doğal olarak iş dünyası da önce tatlı tatlı, sonra da daha ağır eleştirilerde bulunacaklardır…

Madem ki artık işler çığırından çıkmıştır, halen niye bir kriz masası kurulmuyor anlamak çok güç…

Hükümet oldun diye her şeyi bileceksin diye de bir kural yok!

Ama bilenden pek ala ki hem de kuruş ödemeden hizmet satın alabilirsin…

Sonuçta siyasiler gün olur bir şekilde siyasete noktayı koyup evlerine dönebilir ama ülke ekonomisi ve yaşanan sıkıntılar işte öyle bir şey değil!

Onun için bilmediğini bilenden öğreneceksin…

Görüş alıp, kendi görüşünü de birleştirip çözüm üreteceksin!

Bu işin ayıbı yok ki…

Yine bir başka iş insanımız ile bu konuları görüştük…

Hem de öyle eften pöften biri değil!

Hayatını adamış bu uğurda…

Büyük başarılara imza atmış, binlerce kişiye istihdam olanağı yaratmış!

Şimdiye kadar onu hiç bu kadar tedirgin görmemiştik…

Bakın bize genel durumu ve gelişmeleri nasıl özetledi;

“Atasözlerinin yanlış olduğuna hiç rastlamadım.

Ne demiş atalarımız “anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az”.

Hayatında 2 kişi çalıştırmamış, sanal teoriler arasında kaybolmuş ve dili laf tutan yani lafazanlık yapan binlerce yağcı “uzman” varken bize “gariban tecrübeli iş insanına” nasıl sıra gelecek.

Pazartesi günkü basın toplantısına basının dünkü reaksiyonunu gördünüz.

Çok sevdiğim ve saydığım Tufan ve Kudret Hocalar kendilerini “üniversite” modundan çıkarıp “reel moda” geçmeleri gerekir.

Neticede bu ülkeyi EKONOMİ DAHİL yönetmeye talip oldular halk da, ben dahil, kendilerine inandı ve bu şansı verdi.

Şimdi “biz bu borcu bulduk şunu görmedik” deme lükslükleri yok.

Siyasiler neye talip olduğunu bilmeli ve bunlar için iktidara gelmeden alternatifli çözümleri hazır olmalı .

Çarelerin sınırlı olduğuna hemfikirim da bu güne kadar tek kurtarıcı Türkiye ile kaç dakika hangi projeleri ve hangi önerileri paylaştılar. Zoraki ve kısıtlı görüşmelerle bir yere varılamaz. Kablo ile elektrik getirmeyi yıllardır konuşuyoruz ta ki vatandaş yeni zamları unutur ve arkasından günün hükümeti de unutur.

Şimdi yeni “buluş” gaz tribünü kuracağız ve “sıvı” gaz getirip bunu “sıvı” olarak depolayacağız (doğal gaz taşınamadığından önce sıvılaştırılır. Bunun için doğal gazı sıvılaştırmak için doğal gazı eksi 170/180 dereceye kadar soğutmak gerekir ve bunun için çok ciddi enerji kullanır, sonra bunu “sıvı” olarak taşımak için çok pahalı buzluklu (soğutuculu) gemilerle taşımak gerekir. Sonra bunu “sıvı olarak tutmak için yine çok masraflı depolamaya ihtiyaç vardır.

Sonra kullanılacağı anda gaza dönüştüreceğiz.

Yani  Mühendislik katliamı yapacağız ve en az %40-50 daha pahalıya elektrik üreteceğiz. Halbuki güneyde 66 MW güneş enerjisi santralı kuruyorlar.

Yani hem işletme “yakıtı” bedava hem de geleceğin teknolojisi.

Bu memleket bu kadar “sahipsiz mi”.

Tanrı Manitu bizi korusun.

Bunun gibi onlarca konuda süratli ve cesur adımlar atmalıyız.

Maliye Bakanı bütçenin % 80’i kamu maaşlarına harcanıyor dedi.

Peki böyle bir yapının devamımı yoksa “E” Devlete geçip hem çok ciddi tasarruf hem de halka daha kaliteli ve süratli hizmet verebileceğiz.

Ancak kimse buna cesaret edemiyor çünkü kamuyu kendi “avantajlarına” kullanmaya devam etmek istiyorlar.

Sayacak daha o kadar çok konu var ancak hükümetlerimizin tutumu “ ben niye kötü adam olayım, ve/veya salla kaşığı ye pilavı” misali palyatif işlerle/uygulamalarla günü kurtarmaya çalışıyoruz…”     

Sadece Merak İşte?

Kaçak içkiler ne oluyor?

Alın size ciddi bir ihbar…

Gümrük Dairesi’nin yaptığı denetimlerde ele geçirilen kaçak içkiler!

Bunların akıbeti konusunda söylentiler var…

Bu içkilerin bazı marketlere gizliden satıldığı üzerine!

Bunların kayıtları doğru dürüst yapılmıyor mu?

Başta Maliye Bakanı sonra Gümrük Dairesi Müdürüne uyarımız olsun…

Mafyaya çöken kim?

Biz de mafya var mı?

Kesinlikle var!

Ama bizim yerli mafya öyle çok da tehlikeli cinsinden değil…

Kendi çapında bir şeyler yapıyorlar işte!

Bu arada Türkiye’den de artık büyük mafya gruplarının KKTC’ye çöreklendiği hatta bizim yerli mafyaya onların deyimiyle çökmek istedikleri söyleniyor…

Büyük balık küçük balık meselesi anlayacağınız!

BRT’nin önü açıldı mı?

Başbakan Tufan Erhürman büyük bir taktik hatası yaptı ve BRT konusunda çok şık olmayan şeyler söyledi…

Memnun değildi ve yönetimi değiştirecekti!

Ondan önce Meryem Özkurt davrandı ve buyurun önünüzü açtım dedi…

Söylenenlere göre Aysu Basri Akter gelecekmiş bu göreve!

Birincisi Tufan hoca öncelikle Meryem hanımdan biraz geç de olsa özür dilemelidir…

İkincisi Aysu kardeşimiz bu görevi kabul ederse büyük hata etmiş olur!

Dertsiz başını niye derde soksun ki?

Kaymakamlar niye değişir ki?

Hükümet geç de olsa atama ve görevden almaları hızlandırdı…

Hadi bürokrat atamalarını bir nebze anlarız da!

Kaymakamlar niye sürekli olarak değişir işte onu anlamak çok zor…

Çünkü burada amaç ilçelerin layıkıyla yönetilmesi değil, hep partiliye sağlanan çıkarlardır!

Ne kadar oy o kadar devlet kaymağı türünden…

MESAJ KUTUSU

Sayın Kutlu EVREN, önümüzdeki aylarda yapılacak olan UBP kurultayında sizin de bir şekilde genel başkan adayı olarak gösterilebileciğinizi ve tabi ki bunun da ardında başka hesapların olduğu konuşuluyor. Böyle bir hata yapar mısınız onu da bilemeyiz artık!

Sayın Aysu Basri AKTER, ülkenin önde gelen çok da başarılı televizyon programcılarından birisi olarak adınız BRT müdüresi olarak geçiyor ama deriz ki gelin bu işten vaz geçin, dertsiz başınızı derde de sokmayın. Böylelikle siyasilere malzeme olmaktan da arınmış olursunuz!

Sayın Ahmet VARIŞ, dün sendika olarak Başbakan Erhürman’ı ziyaret ettiğiniz ve Sağlık Bakanı Filiz Besim’i şikayet ettiğiniz söyleniyor. Yani kendi meslektaşları da kendine bu kadar baskı yaparsa istifa ederse memnun olacak mısınız?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, kurultay çalışmalarına hız kesmeden devam ederken dün de bir eski bakan ile öğle yemeğinde görülmüşsünüz. Bu arada rakipler de boş durmayıp ülke genelinde nabız yoklamalarına devam ediyor haberiniz olsun istedik!

 Sayın Serdar DENKTAŞ, bakanlığınıza bağlı Gümrük ve Rusumet Dairesi’nde ülkeye kaçak olarak içkilerin akıbeti konusunda ciddi ihbarlar yapılmaya başlandı. Konuyu mercek altına almanız ve burada soruşturma başlatmanız isteniyor!

Sayın Emrullah TURANLI, hayat hikayenizin ve iş dünyasındaki yatırımlarınızın olumsuz olarak eline alındığı kitabın toplatılması kararının geri teptiği yakın bir zamanda bu kitabın tüm kitapçılarda satılacağı söyleniyor. Ayıklayın bakalım pirincin taşlarını!

Sayın Turgay DENİZ, son açıklamanız epey ağır olsa da haklı yanlarınız bir hayli fazla. Demek ki artık hükümet ekonomi konusunda önerilerini kulak ardı etti, bundan böyle mecburen inisiyatifi ele almak durumundasınız, kolaylıklar dileriz…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, BRT yönetiminde yanlış politikalar üretmenin bedeli de size pahalıya mal olabilir! Yani bir başka parti atadı  diye bir yayın kuruluşunda TRT’de olanları aratmadınız. Umarız yanlış yoldan erken dönersiniz!

Sayın Yüksel ÇELEBİ, Dikmen futbol sahasına en son ne zaman gittiniz bilmeyiz ama güzelim çim sahanın artık sadece bir çölden ibaret kaldığı görülüyor. Hem d eartık suyun bol olduğu bölgede bu ihmalkarlık niye ki?

Sayın Derviş EROĞLU, UBP kurultayında hangi adayı destekleyeceğiniz yönünde bahis oynayanların bile bulunduğunu biliyor muydunuz? Zira işaret edeceğiniz aday yarışa bir adım önde başlayacak diyorlar…

Sayın Halil SEVEN, dün mahkeme koridorlarında görev yapmaya çalışan basın mensuplarına karşı tutunduğunuz tavır çok da şık olmadı! Gazetecilere bir polis subayı böyle davranırsa diğerleri ne yapar hiç düşündünüz mü?

Sayın Erhan ARIKLI, dost sohbetlerinde sürekli olarak bu hükümetin bozulacağını iddia ediyorsunuz da eğer bozulursa ve sizin partiniz hükümete gelirse nasıl bir cehennemin içine gireceğinizi hiç mi düşünmüyorsunuz. Tatilin tadını çıkarmaya bakın deriz…

Sayın Ebru Başay ALPER, pek muhterem babanızın zamansız ölümünü üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rağmet, size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Çiğdem DÜRÜST, sizin de görev yaptığınız Sosyal Sigortalar binasının artık yenisiyle değiştirilmesi konusundaki yazınıza çalışanlardan büyük destek mesajları geliyor! Zira artık orası sağlıklı bir çalışma ortamı olmaktan zaten çoktan çıkmıştı, umarız uyarınız dikkate alınır…

Sayın Hasan TAÇOY, genel başkanlık yarışında halen adaylığınızı resmi olarak açıklamadığınız için siyasi kulislerde bakanlık pazarlığında olduğunuz yönünde konuşmalar yapıldığını biliyor muydunuz?