Konya’da dün başlayan İslami Dayanışma Oyunları üzerinden Kıbrıs Türk toplumu yine kamplara bölünmenin eşiğine geldi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın İslami Dayanışma Oyunlarına katılmak üzere adadan ayrılması ise tartışmaları alevlendirdi!

Bazı çevrelerin düzenlenen uluslar arası spor organizasyonunun ismine takıldığı bir gerçek olsa da diğer bir gerçek ise benzer uluslar arası organizasyonların yarattığı zeminin önemi ve böylesi bir zeminin ise boş bırakılmamasıdır.

Keşke Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İslami Dayanışma Oyunlarına giderken resmi heyete spor federasyonlarımızın başkanları ile federasyonlarca seçilecek başarılı sporcularımızı da alarak Konya’ya çıkarma yapsaydı.

Hem de biz de varız diyerek!

Kıbrıs Türk gençliğinin spor ambargoları altında yaşadıklarını böylesi bir uluslar arası platformda daha iyi ve çok daha etkili anlatmış olmaz mıydı?

Ancak, yüzümüze tokat gibi her defasında çarpan ve her defasında Kıbrıs Türk solu tarafından da kendi ideolojik doğrularına destek sağlama adına siyaseten kullanılmakta olan çok daha acı bir gerçek var;

Bin bir zorluk ve bedel ile kurulan Devletimizin tanınmaması.

KKTC’nin tanınmamasının ve bu noktada başarılı bir mücadele ortaya koyulmamasının acısını her platformda yaşıyoruz.

İslami Dayanışma Oyunlarına başarılı sporcularımızın ve takımlarımızın katılamamasının tek nedeni ne acıdır ki KKTC’nin tanınmamasından başka bir şey değildir.

Devlet düşmanlığına varan eleştirilerin tamamına katılmadan ve hatta kınayarak bir itiraf da bulunmak gerek.

Diğer tüm eleştiriler haklı ve yerinde.

Bir kez daha anlaşıldı ki mangalda kül bırakmayan nutuklar ile olmuyor bu işler.

Ve bu işlerin nutukların ötesine geçilmediği müddetçe de çözülmeyeceği ortada.

Tanınmaktan asla vazgeçmeyelim ama Devletin tanınması yanında gençlerimizin spor ambargoları ile ellerinden alınan özgürlüklerinin geri kazanılması için de nutukların ötesine geçmek tüm kesimlerin görevi.

İslami Dayanışma Oyunlarını sona erecek ama tartışmalar ile toplumsal vicdanda açtığı yaralar kalacak.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve diğer Devlet yetkilileri benzer organizasyonlara spor camiasının kanaat önderleri ve başarılı sporcuları ile gitmeli.

Kıbrıs Türkünün sesini ve insanlık suçu spor ambargolarının sonuçlarını tüm dünyaya haykırmalı.

Zaman, nutukları bırakarak proaktif eylem zamanı.

Zaman, yüksek perdeden konuşmaları bırakarak Kıbrıs Türk gençliği ile spor ambargoları ile mücadele etme zamanıdır.

Ve zaman, gerçekleri tüm çıplaklığı ile kabul etme zamanıdır.

Her sorunun cevabı, her tepkinin karşılığı tek bir noktaya çıkmakta.

Ne kendimizi ne de Kıbrıs Türkünü süslü laflar ile artık kandırmayalım.

En büyük sorunumuz, Devletimizi tanıtamamış olmamız ve KKTC’nin tanınmamasıdı

Her fırsatta, her zeminde yazdık, çizdik, söyledik ve uyardık.

Dinletemedik, dinler gibi yaptı belli ki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel ve Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ…

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ’ın ciddi iddialara dayalı uyarılarımızı Başbakan Ünal Üstel’e iletmediğine ihtimal vermiyoruz.

Başbakan Ünal Üstel’in ise iddiaları ve hiç de yabana atılamayacak bilgileri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bilgisine sunmamış olmasını ise düşünmek bile istemiyoruz.

Devlet Laboratuarı müdürlüğüne yapılan yeni atamanın perde gerisinin ve Devlet laboratuarı dosyasının çok kişinin başını ağrıtacağı şimdiden belli.

Dosya öylesi iddialar ile dolu ki değil Bakan İzlem Gürçağı, Hükümeti götürecek cinsten.

Kim neden müdür yapıldı, eski müdürlerin elleri neden hala Devlet laboratuarının içerisinde, açılan soruşturmaları kim neden kapattı ve daha ileri noktaya taşınmasını engelledi, ihalesiz alımlar ve daha neler neler…

Her fırsatta, her zeminde yazdık, çizdik, söyledik ve uyardık.

Sağır sultanı oynamayı sürdürün.

Devlet laboratuarı dosyası hesap sormaya bir yerden başlayarak yapanın yanına kalmadığının göstermenin bir başlangıcı olacak potansiyele sahip.

Bizden söylemesi.

Varsa cesaretiniz hodri meydan…

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemil KAZANCI, AKSA’nın patronu olarak ülkemizde bir gazete ile ilgilendiğiniz hatta satın almak için pazarlık masasında olduğunuz konuşuluyor. Hayırlı olacaksa olsun ama bizim asıl derdimiz basın emekçileridir, onlara bir zarar gelmezse bu satışa kimsenin de bir itirazı olamaz…

Sayın Sunat ATUN, sizin bakanlığınız döneminde 150 Dolara alınan yakıt şimdi nasıl oluyor da 75 Dolara satın alınmaya başlandı bu konuda kamuoyuna detaylı bir açıklama yaparsanız kafalardaki soru işaretlerini de gidermiş olacaksınız, zira aradaki rakam korkunç boyutta!

Sayın Ünal ÜSTEL, siyasi kulislerde yeni bir kabine değişikliği yapılabileceği konusunda yorumlar yapılmaya başlandı. Özellikle gözler artık iki bakanda olacak bakalım sürpriz gelişmeyi ne zaman kamuoyuna duyuracaksınız, biz de merak etmeye başladık!

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, Devlet Laboratuarına atanan yeni müdür ile eski müdürün Cumartesi günü sabahı kurumda ne için buluştuklarını biliyor musunuz? Bu arada binanın yanması olayıyla ilgili size çok yakında önemli bilgiler göndereceğiz, hayretler içinde kalacaksınız…

Sayın Doğuş ELMAS, emekli olduğunuz halde yeni müdürle birlikte hem de Cumartesi günü Devlet Laboratuarına gitmeniz kafalarda çeşitli soruları da beraberinde getirdi. Bu konuda cevap hakkınız var kamuoyunu bilgilendirmeniz tavsiye ediliyor!

Sayın Habil TÜLÜCÜ, belediyeler reformu adı altında Paşaköy Belediyesi güme gidince kendi partinize karşı eylem hazırlıkları için kolları sıvamışsınız. Dünkü Meclis baskını da bunun bir başlangıç noktası olarak algılandı, hadi bakalım gazanız mübarek olsun…

Sayın Cengiz ERÇAĞ, Vakıflar Bankası Mehmetçik şubesi çalışma saatlerini kendine göre ayarlayınca bölge insanı da haklı olarak buna isyan bayrağı çekti. Bu şube çalışanlarını artırmanızı isteyen çok sayıda mesajınız geliyor…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, önceki akşam sezonun ilk maçında ikinci Ümraniye faciası yaşanınca bir daha maç seyretmeme kararı aldığınızı duyduk. Demek ki artık siz de doğru yolu buldunuz, zararın neresinden dönülürse kardır değil mi?

Sayın Süleyman ULUÇAY, yerel seçimlerde UBP’de bölgede büyük bir karışıklık yaşanırken yapılan anketlerde birinci sırayı zorlamaya başladınız. Bakalım sizin için bu büyük fırsatı değerlendirebilecek misiniz?

Sayın Ali TUNÇTAŞLI, dünkü televizyon programında yaptığınız açıklamalardan sonra artık genel başkan ile ipleri tamamen koparmış oldunuz. Hele de kazandığınız taktirde bakanlık konusu meselesi en çok yorumlananlar arasında yer aldı…