Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün sürmesi halinde krizler içinde yüzüleceğini ve sürekli Türkiye’den para isteneceğini kaydeden Talat, sorunun çözümüne öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. Talat, KKTC’nin 2010 yılından günümüze Türkiye ile ilişkilerinin en kötü düzeyde olduğunu belirterek Türkiye’nin düşman olmadığını, iyi ilişki ve diyalogla birçok sorunun çözülebileceğini vurguladı. Ofisinden yapılan açıklamaya göre Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi. “ÖNYARGILARDAN ARINMAK GEREK” Talat, neden CTP-UBP koalisyonu önerdiği şeklindeki bir soruya yanıt vererek, kendisinin CTP’nin iki seçeneği olduğunu, bunun UBP ve DP olduğunu ve bu çerçevede önyargılardan arınmak gerektiğini söylediğini belirtti. Talat, CTP’yi çok iyi bildiğini, her şeyin Genel Başkan’a bağlı olmadığını, partinin ciddi çalışan organları olduğunu ve kararı bu organların verdiğini söyleyerek, bu konudaki görüşlerinin de bu kurullar tarafından tartışılmasını umduğunu kaydetti. UBP ile DP’nin aynı zihniyete sahip olduğu yolundaki görüşünü yineleyen Talat, içinde bulunulan koşullarda DP’nin Eroğlu’nun vesayeti altında olduğunu savundu. Eroğlu’nun çözümden yana olmadığı görüşünü de ifade eden Talat, “CTP’nin UBP’den el aman çektiğini ve bunun baş sorumlusunun Eroğlu olduğunu, CTP’nin bunu iyi değerlendirmesi gerektiğini düşündüğünü” kaydetti. Talat, Eroğlu’nun “çözümsüzlük çözümdür” anlayışında olduğunu en iyi bilenin yine CTP olduğunu anlatarak, “vesayet altında olan DP ile koalisyon kurulabiliyor da Eroğlu’ndan büyük oranda arınmış bir UBP ile neden olmasın?” diye sordu. “VEFASIZ ELEŞTİRİLER” Bu süreçte çok kötü, vefasız ve acımasız eleştiriler aldığını söyleyen Talat, neredeyse kendisini Türkiye’nin sözcüsü ilan ettiklerini söyleyerek, halbuki konu ile ilgili ne Erdoğan ile ne de Büyükelçisi ile konuştuğunu, görüşlerinin kendi değerlendirmesi olduğunu kaydetti. Talat, “Facebook icat oldu mertlik, arkadaşlık bozuldu” diyerek, insanların fiilen bir arada bulunmadığı sosyal medya ortamında klavyede yazılanı kulağın duymadığını söyledi. “FACEBOOK ÜZERİNDEN SİYASET” Siyasetin Facebook üzerinden yapıldığına dikkat çeken Talat, parti içi tartışmaların bile Facebook’tan yapıldığını ve bunun açıkça disiplinsizlik olduğunu belirtti. Facebook’un doğru kullanıldığında güzel, kötü kullanıldığında kötü sonuçlar verdiğini belirten Talat, çirkinliğin CTP’ye de sirayet ettiğini belirtti. Talat, CTP’de parti disiplininin sağlanması gerektiğini kaydederek, aksi takdirde çok olumsuz gelişmeler yaşanabileceğini söyledi ve “Dikkatli olunmalı” dedi. KARMA OYLAR... “DOMATESLE ARMUDUN BERABER YENMESİ” Bir soru üzerine karma oyların tehlikeli olduğu görüşünü belirten Talat, karma oyu “domatesle armudun birlikte yenmesi”ne benzetti. 2. Cumhurbaşkanı Talat, bu sistemin partileri bozduğunu, partilerin örgütlü yapılarını zedelediğini ve ayrıca karma oyun partilerden hesap sormayı engellediğini söyledi. 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “koalisyonda hangi parti olursa Kıbrıs sorununda ilerleme kaydedilebilir” şeklindeki bir soruya Talat, DP’nin Eroğlu ile aynı çizgide olduğunun bilindiğini, bunun da çözümden son derece uzak olunduğunu gösterdiğini ifade etti. UBP’de ise Eroğlu’nun “bir çakıl taşı vermeyiz” politikasının dışında, çözümden yana söylemlerin başladığına dikkat çeken Talat, bunu Eroğlu’ndan uzaklaşmalarına ve yakın zamanda Türkiye ile yakın ilişkiler içinde olmalarına bağladı. Talat, UBP’nin çözümü ne kadar savunduğunun tam olarak belli olmadığını ve kendilerini kanıtlamak durumunda olduklarını söyledi. Başka bir soru üzerine Talat, ne Hristofyas ne de Anastasiades için çözüm istemiyorlar diyemeyeceğini belirtti ve Hristofyas’ın zorluklarını anlattı. Hristofyas döneminde ekonominin de iyi olduğunu kaydeden Talat, böyle bir ortamda işlerin yavaştan alındığını anlattı. Mehmet Ali Talat, başka bir soruya karşılık, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri nedeniyle Kıbrıslı Türkleri bazı spor aktivitelerine bile katamadığını hatırlatarak, kendisinin bunu normal karşıladığını söyledi ve görevin çözüm için çalışmak olduğunu kaydetti. "SORUNLARIN ANASI" Kendisine toplumun sorunları ile ilgilenmediği şeklinde eleştiri getirildiğinin sorulması üzerine Talat, köy ziyaretleri yaptığını, zaman zaman bazı sorunları hükümete de aktardığını kaydederek “Ancak tüm sorunların anası Kıbrıs sorunudur, bunu unutmamak ve benim bu gerçeği sık sık dile getirmemi yadırgamamak gerekir” dedi. RUMLARIN KORKUSU Yine bir soru üzerine Talat, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Hristofyas ile ortak bir açıklama yapılmamasının nedenini Rumların korkusuna bağladı. Talat, çözüme karşı olan iç güçlerin tepkisinden ve ortak açıklamanın bir çerçeve anlaşması şeklinde algılanacağından korktuklarını söyledi. PROJE SÖYLENTİLERİ Maraş’ın sahiplerine geri verilmesi, Ercan’ın ortak alan olması ve ambargoların kalkması şeklinde bir proje olduğu iddialarının sorulması üzerine 2. Cumhurbaşkanı Talat, iddia edilen girişimlerden bilgisi olmadığını söyleyerek, Ercan Havaalanı’nda bazı geliştirmelerin yapılacağının bilindiğini, bunun Ercan’ın özelleştirilmesi şartları arasında bulunduğunu, bu kapsamda askerin de bazı bölgelerden ayrılmasının söz konusu olduğunu kaydetti. Talat, Rum tarafının Maraş önerisiyle Ercan’da yaşananların zamanlamasının sadece bir rastlantı olduğunu düşündüğünü ifade etti. Maraş konusunda da değerlendirmede bulunan Talat, zaten Rum tarafının bu konuda açıklama yaptığını ve konuyu Ercan’la ilişkilendirmediklerini vurguladıklarını kaydetti. “TÜRKİYE DÜŞMANIMIZ DEĞİL” Mehmet Ali Talat, 2010 yılından günümüze Türkiye ile ilişkilerin en kötü düzeyde olduğunu kaydetti. Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün sürmesi halinde krizler içinde yüzüleceğini ve sürekli Türkiye’den para isteneceğini söyleyen Talat, sorunun çözümüne öncelik verilmesini istedi. Talat, Türkiye’nin düşman olmadığını ve iyi ilişki ve diyaloglarla birçok sorunun çözülebileceğini vurguladı. DOĞAL GAZ ZENGİNLİĞİ Doğal gaz konusuna da değinen 2. Cumhurbaşkanı Talat, bunun bir zenginlik olduğunu ve Kıbrıslı Türklerin de payı bulunduğunu, ancak Rum tarafının, bundan Kıbrıslı Türklerin de yararlanması için Kıbrıs meselesinin çözülmesi gerektiğini söylediğini ifade etti. Rum tarafının, doğal gazı, egemenlik perdesi arkasına saklanarak Kıbrıslı Türklerden dikkat çeken Talat, bu konunun güven yaratıcı önlemler arasında değerlendirilebileceğini ifade etti. Talat, Maraş’ı güven yaratıcı bir unsur olarak görenlerin, doğal gazı egemenlik işi olarak algılamasını ve güven yaratıcı önlemler arasında ele alınmasına karşı çıkmasını anlamanın mümkün olmadığını söyledi.