En küçüğü 13 yaşında…

En büyüğü de 16 yaşında!

Karşılıklı çete oluşturmuşlar…

Taş ve sopalarla birbirlerine saldırmışlar!

Bir çoğunda da alkol promili üst düzeyde çıkmış…

Polis çocuğu yakalamış kavga olayı mahkemeye taşınmış!

Hepsi de Türkiye kökenli…

Bugün taş ve sopaları konuşturuyorlar!

Eğer gerekli önlem alınmazsa da yarın ateşli silahlarla birbirlerine saldıracaklar…

O da yetmeyecek bu kavgalar Surlariçi dışına da yansıyacak!

Bunlara Surlariçi çocukları diyorlar…

Genç değil daha çocuk yaştalar!

Okul sıralarında olmaları gerekirken sokak çeteleri kurmaya başladılar…

Bize göre sahipsizler!

Hatta bunlara sahipli sahipsizler de diyebiliriz…

Sahi bu çocukların aileleri nerede?

Çocuklarının sokakta ne yaptıklarından haberleri var mı?

Eğitim durumları ne alemde?

Daha da ileri gidelim;

Devlet Surlariçi çocukları için ne yapıyor?

Belli ki bu çocuklar kendi kaderlerine terk edilmişler…

Devlet de ne ailelerden ne de bu çocuklardan bir alem!

Denetleme yok, sahip çıkma yok, bu çocukları sosyal hayata kazandırma çalışması yok…

Bugün çocuk yaştalar ama…

Yarın hepsi de genç olacak!

Şimdi onlara sahip çıkılmazsa yarın onlar potansiyel suçlu bireyler olarak karşımıza çıkacaklar…

Kurdukları çeteler Surlariçi’ne sınırlı kalmayacak, başka bölgelere de sıçrayacak!

Polis bültenlerinde, mahkeme haberlerinde çok daha fazla görmeye başlayacağız onları…

Daha büyük suçlar işleyecekler!

Taşları, sopaları bir yana koyup ateşli silahları bellerinde taşımaya başlayacaklar…

Ve bu toplum onlara sahip çıkmakta çok ama çok geç kalmış olacak!

Çocuklarla ilgili başka bir konu daha var…

Son yıllarda ülkemize ciddi anlamda bir yabancı akışı yaşanıyor!

Üçüncü dünya ülkelerinden geliyor aileler, yanlarından çocuklarıyla birlikte…

Onlar da eğitim sorunları yaşanmaya başladı diye duyduk!

Sonuçta birçoğu kültürlü aileler bunlar…

Ülkede yabancı dille eğitim veren özel okullar sınırlı!

Zaten bir çoğu da kapasitelerinin üzerine çıktılar öğrenci konusunda…

Özel okullarda yer kalmayınca bu aileler devlet okullarına göndermeye başladılar çocuklarını!

Her sınıfta 3-4 yabancı olduğu söyleniyor…

Devlet eğer varsa bu konuda da devlet olduğunu göstermelidir!

Çocuk çocuktur…

Senin, benim ya da onun gibi bir ayrımcılık yapma lüksümüz yoktur!

Ankara Kulisleri…

Erdoğan’ın masasındaki anket…

Seçime az bir süre kala partiler anket çalışmalarını sürdürüyor.

Her gün farklı farklı anketlerin yayınladığı süreçte, partiler kendi anketlerinin oranlarını da paylaşmaya başladı.

A Haber'de Satır Arası programına konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oy oranlarını verdi.

"Yüzde 42 oranına çıktı"

14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin, 2018 seçimlerinde alınan oy oranının altında kalmayacağını söyleyen Yavuz, şu ifadeleri kullandı:

Şunu çok rahat söyleyebilirim. AK Parti'nin oyu bir önceki oy oranından daha az olmayacak gibi duruyor. 2018'de aldığı oyun altına düşmeyeceğini iddia ediyorum. En son Mustafa Şen'in anketinde yüzde 41 çıktığını gördük. Bugün yüzde 41'e çıkması demek seçime kadar birkaç puan daha üstüne koyacağı anlamına geliyor ve hep böyledir bu. Seçime doğru az süre kala kararsızların sayısı azalmaya başladığında AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'a teveccüh artar. Anketlerde yüzde 37, 39, 40'ları gördük. Şimdi 41 ve 42'yi konuşuyoruz.

Eski Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığına ilişkin olarak, "Tecrübelerime dayanarak sizin söylediklerinizle ilişkilendirdiğimde üçüncü defa aday olamayacağını düşünüyorum. " dedi.

Algan, Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu'na konuştu. Uğuroğlu'nun, "2014 ve 2018'de iki kez seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3'üncü defa aday olup olamayacağı konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Algan şu yanıtı verdi:

"Erdoğan'ın üçüncü defa aday olamayacağı konusunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da daha önce dile getirmişti. Tecrübelerime dayanarak sizin söylediklerinizle ilişkilendirdiğimde üçüncü defa aday olamayacağını düşünüyorum.

Ancak Meclis erken seçim yapar aday olması için. 3 Kasım 2002 seçimlerinde de Tayyip Bey milletvekili olabilir mi olamaz mı tartışması vardı.

Yeniden Refah Partisi’nin son dakika fikir değiştirmesi Ankara kulislerini hareketlendirdi. 100 bin imza toplamak üzere cumhurbaşkanı adayı da olan YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın kararını değiştirmesi yönündeki görüşmelerde “Cumhur İttifakı ortaklarından BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin rol oynadığı” öne sürüldü.

Edinilen bilgiye göre, önceki gün temel atma törenleri için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle birlikte Kahramanmaraş’ta bulunan BBP lideri Destici, bu sırada Erbakan’ı iki kez telefonla aradı ve ikna çalışması yürüttü.

Diğer taraftan parti kurmayları arasındaki görüşmeler de sürdü.YRP’nin Cumhur İttifakı’na katılım kararı kesinleşti ve ittifak protokolü, son saatte YSK’ye teslim edildi.

MESAJ KUTUSU

Sayın İbrahim BENTER, Surlariçi çocukları hem aileleri hem de devlet tarafından yalnız bırakıldı. Onlara sahip çıkmak yine Vakıflar İdaresi’ne düştü. Onları topluma kazandırmak için muhakkak ki bazı projeler üretip, güzel bir amme hizmeti daha yapabilirsiniz…

Sayın Ünal ÜSTEL, tüzük kurultayı için çalışmalara ülkenin dört bir yanını gezerek başladığınız ve bu konuda partililerinizi bilgilendirdiğinizi duyduk. Bu arada meraklılık açıklamalarınıza rağmen kabine değişikliği konusunda yoğun soru trafiğine devam ediyor…

Sayın Erhan ARIKLI, Emrullah Turanlı konusunda artık sabrınızın sonuna geldiğinizi ve bazı kesimleri arayarak kendisinin açığını bulmaları konusunda talimat verdiğinizi memnuniyetle duyduk. Ha keşke bu operasyonu kendisinden fırça yedikten yemek sonra başlatsaydınız…

Sayın Metin FEYZİOĞLU, deprem bölgelerinden olan KKTC’li vatandaşların evlerine giderek kendilerine taziye ziyareti gerçekleştirmeniz ayrıca çam sakıza çoban armağanı olan beyaz zarfları iletmeniz kendileri tarafından memnuniyetle karşılanıyormuş, haberiniz olsun istedik…

Sayın Şahap AŞIKOĞLU, Kıb-Tek’in Sayıştay raporu artık deşifre olduktan sonra elinizdeki bilgilerle birlikte geniş bir basın toplantısı düzenlemeyi düşünür müydünüz? Yolsuzluğun yargıya taşınması için bunun kaçınılmaz olduğu yönünde duyumlar almaya başladık…

Sayın Çağlayan CESURER, AKSA ile imzalanan sözleşmeler konusunda sadece bu hükümetin değil eski hükümetlerinin de payı olduğuna göre artık onlara da biraz dokunma zamanı gelmedi mi acaba? Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından umarız gözünüzden kaçmaz…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, siyasete tamam ya da devam konusunda kesin kararınızı 14 Mayıs seçimlerinin sonucuna göre vereceğiniz ve eğer şartlar uygun olursa kılıç kalkan kuşanacağınız konuşulmaya başlandı. Kimileri gidişiniz sessiz oldu ama dönüşünüz muhteşem olacak diye siyasi kulislerde yorumlarda bulunmaya başladı…

Sayın Cafer GÜRCAFER, Emrullah Turanlı’ya karşı başlattığınız kampanyaya iş çevrelerinden önemli destek almaya başladığınız ve pek yakında elinizdeki hiç yayınlanmamış gizli belgeleri kamuoyuna açıklayacağınızı duyduk. Hadi bakalım gazanız mübarek olsun…

Sayın Murat CİVELEK, Karadenizliler Derneğinin yeni genel kurulunda bir kez daha aday olduğunuzu açıkladıktan hemen sonra başka adaylar da ses vermeye başladı. Heyecanlı ve burun buruna bir yarış olacağı tahmin ediliyormuş, hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Hakan GÜNDÜZ, ambarda sakladığınız siyah zeytinlerin seneye kalmasını beklerseniz kalitesinin düşeceği yönünde tahminlerde bulunulmaya başlandı. En iyisi siz Müslüman’ın malı ortaktır görüşünü önem plana çıkarmayı deneyin ki günaha da girmemiş olursunuz…