Sungur, yaptığı yazılı açıklamada, yaşanan son gelişmelerin Emlakçılar Birliği Yasası’nın önemini tescillediğine dikkati çekti ve hükümeti, bir an önce ülke için doğruları yaparak, ilgili yasayı çıkarmaya çağırdı. Sungur açıklamasında şunları kaydetti: “Konut ve inşaat sektörü, turizm ve üniversitelerden sonra ülke ekonomisini ayakta tutan, gelişmesini sağlayan unsurlardan biridir. Bu sektörün gelinen noktadan daha ileri gitmesini sağlamak ise hem sektörün içinde olanların hem de ülkeyi yönetenlerin başlıca görevidir. Bu bağlamda, yıllarıdır üzerine konuşulan Emlakçılar Birliği Yasası’nın artık yaşama geçmesi lâzımdır. Eğer, konut ve inşaat sektörünün sorunsuz, sağlıklı gelişmesi isteniyorsa tıpkı tüccar, sanayici, esnaf, mimar ve mühendislerimiz gibi bizim de bir emlakçılar yasamızın olması şarttır” Sungur, bir yasal mevzuata bağlı emlakçıların konut işine girmesiyle ülkenin ve insanlarının elde edeceğini öngördüğü kazanımları şöyle sıraladı: “Emlakcı kullanıldığı zaman eğer bir dolandırma olayı ortaya çıkarsa müşteri 200 bin Euro’ya kadar sigortadan yararlanır; Tapuda devirlerinde her yıl eksik beyandan dolayı 100 milyon TL vergi kaçağı var. Tapu muamelelerini Emlakçılar yapınca kaçan vergiden sorumlu olacakları için buna izin vermeyecekler. Ayrıca gözden kaçarsa da sigortaları ödeyecek; Tapu muamelelerinde emlakçı sorulacağı için kaçak emlakçılar hemen yakalanacak ve insanları dolandıramayacak ayrıca vergi kaçıramayacak; Bir malı 2 kere satamayacaklar çünkü tapuda kayıt şartı olacağı için ikinci defa başka kişiye satış yapılırsa anında yakalanacaklar.” EMLAKÇININ MÜŞTERİSİNE VERDİĞİ HİZMETLER… Sungur emlakçıların müşterilerine, en uygun fiyat, zaman ayırma, pazarlama planı, bürokrasi, paylaşım, alıcı takibi, pazar analizi, maksimum tanıtım, değerlendirme, görüşme, eğitim ve fiyat teklifleri konusunda hizmet verdiğini belirtti ve bir emlakçıyla çalışmanın getireceği avantajlardan bahsetti. Sungur, emlakçının, komisyonunu tam alabilmek için tapu ve vergi dairesinde doğru satış rakamını göstermek zorunda olduğunu, ileride müteahhit ve/veya arsa sahibi ve/veya mülk sahibi ile bir sorun yaşamamak için sözleşmelerini tapuya yatırmaktan çekinmediğini kaydetti. Emlakçıların 200 bin Euro’ya kadar mesleki sigortalarının mevcut olduğunu belirten Sungur, bunun da KKTC’ye gelen yabancı uyruklu yatırımcılara ve yerli yatırımcılara güven verdiğini, tüm gelişmiş ülkelerde avukatların mesleki sigorta yapma zorunluluğu varken, KKTC’de bulunmadığını anlattı. Emlakçının müşterinin muhtemel maddi ve manevi risklerini minimum seviyeye indirdiğini kaydeden Sungur, emlakçıların, gayrimenkullerin fiyatının ücretsiz ve bilimsel olarak teknik değerleme yöntemleri ile tespitini sağladığını, bunun da mal sahibinin işine gelmediğini belirtti. Emlakçının aynı zamanda ülkeyi tanıttığına dikkat çeken Sungur, emlak fuarlarına katıldığını, reklam verdiğini, bir gayrimenkulü satana kadar müşterisini gezdirdiğini, tarihi - kültürü anlattığını, gayrimenkulle birlikte güzel bir yaşam pazarladığını ifade etti. Kaliteli bir emlak ofisinde ortalama 7 ile 20 kişi çalıştığını kaydeden Sungur, bu çalışanların en az 3 ayrı ülke vatandaşlarından oluştuğunu, mal sahibinin kendi malını satmak için bu nitelikte bir ekibi kuramadığını, kursa da uygulanabilir olmayacağını belirtti.