Pazar sabahı 02.00’ye kadar kabine bir gitti bir geldi…

Başbakan Sucuoğlu büyük sıkıntılar yaşadı hatta görevi devretme noktasına kadar geldi!

Zira bir parti için dengeler meselesi vardı bir de Türkiye ile ilişkilerde dengeler meselesi…

Özellikle parti içinde büyük baskı altındaydı!

Hatta bazı partililerden tehditler bile almaya başlamıştı…

Öncelikle şunu da kabul etmek gerek ki, yeni kabine kurulurken Ankara ile ilişkileri göz ardı etmek imkansız bir durumdur!

Elbette bunun hem olumlu hem olumsuz yanları da vardır ama sonuçta Türkiye ile ilişkilerin bundan sonra çok daha iyi olacağını söyleyen bir başbakan doğal olarak bu konuda hassasiyetleri de hesaba katmak durumundadır…

Kabine açıklandıktan sonra bazı UBP’li kurmaylarla konuştuk, genelde memnun olduklarını ifade ettiler!

Hatta UBP’li olmayan başka bir partili arkadaş ise Sucuoğlu’nun cesaretinden dolayı kutlamak gerektiğini söyledi…

Çünkü kimsenin tahmin etmediği bir kabine modeli açıklanmıştı!

Hatta parti içi dengeler bile epey sarsılmış, bir takım kırgınlık ve hayal kırıklıkları yaşanmış ve bunlar anında Başbakan’a iletilmişti…

Sonuçta Başbakan Sucuoğlu tüm eleştirilere rağmen ‘patron benim’ edasıyla yeni kabineyi açıkladı ve en azından bu sorumluluğu üzerinden atmış oldu!

Adettendir, tabi ki bu kabinenin başarılı olmasını temenni ederiz ve hayırlı olsun deriz…

Kabine açıklandıktan sonra muhalefet eleştirilere başlayıp bu hükümet fazla gitmez demeye başladı ya…

Pardon yani!

Madem ki olası bir üçlü bir hükümetin iş yapmayacağı yönünde tahminlerde bulunuyorsunuz, o fırsat elinize geçmişken niçin biz de varız diye bir adım öne çıkmadınız, bunun cevabını da vermek gibi bir sorumluluğunuz var…

Diyelim ki bu hükümet de iş yapmadı ve gerçekten de işleri görünenden zordur, ha keşke bunlar hükümeti kurmadan, siz de bir el atıp mutlu ve müreffeh bir ülke için birazcık ter döküverseydiniz!

Ayrıca konuyu Kıbrıs sorununa getirip olmazsa olmaz olarak nitelendirmek bize göre kolaycılıktan öte bir şey değildir…

Yılların sorunu şimdiye kadar çözülmedi bundan sonra da çözülmesi imkansıza çok yakındır!

Zira biz masada onlar kadar güçlü değiliz, dünyada da adımız bile anılmıyor!

Dünya bizi hep zayıf ve küçük taraf gördükçe de çözüm filan beklemek saflıktan öte bir şey değildir…

Oysa geniş tabanlı güçlü bir hükümet gerçekten de birlikte elini taşın altına koysaydı, güçlü bir ekonomiye sahip olabilseydik, çözüm masasında dengeler çok daha yakın olur ve yapılan pazarlıklarda söz sahibi olurduk!

Peki şu anda ne yapacağız?

Hep yaptığımız gibi bu hükümete de bir süre verip takip edeceğiz…

Yani zaman tanıyacağız!

Beceremezlerse de onlar gidip yenileri gelecek…

Umarız bir önceki hükümet yeni hükümet döneminde geçmişte yaptıkları yanlışlardan dersini almış olurlar da aynılarını tekrarlamazlar!

Faiz Sucuoğlu Hükümetinin bu süreçte en büyük şansı nedir bilir misiniz?

Önümüzdeki sene Türkiye’de de genel seçimlerin olacağıdır…

Eğer bu hükümet Ankara’ya kendini iyi anlatabilir ve ülke gerçeklerini aracısız olarak iletebilir yani istemesini bilirse en azından başlangıç olarak umut vardır demektir!

Bu arada hiç kimse Ankara ile ilişkilerin KKTC’ye bolluk ve refah getireceğini aklının ucundan bile geçirmesin…

Bu ülkede Lale Devri artık çoktan bitmiş, beraberinde yeni süreçler başlamıştır!

Daha önce imzalanan iş birliği protokolleri masada durmaktadır…

Hani şu imzalayıp da yerine getirmediklerimiz!

Hepsi de siyasete kurban edilenler…

Bir kere bunları kimse sümen altı edemez!

Bundan böyle savurganlık ve partizanlık değil tam aksine tasarruf, devlet kaynaklarını daha sağlıklı kullanılması bizi beklemektedir…

Bu ülkeye ne kadar yatırım yapılırsa ekonomi o kadar yükselecek, ne kadar çok turist ve öğrenci gelirse ihya olacağımız dönemdir!

Ankara’ya bir dilenci gibi el avuç açmak yerine, yıllar önce yapmamız gereken yatırımlar için kaynak yaratılmasını sağlamasını istemek, Türkiye’deki seçimler öncesi bizim için bulanmaz bir fırsattır…

Kimse hayal alemine filan kapılmasın!

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, yeni hükümet dönemi sizin için olduğu kadar Ankara için de büyük bir sınav niteliği taşıyacaktır. Yeter ki istemesini bilin ve atılan imzaların arkasında durun, size bir kere güvenirlerse bir daha da elinizden bırakmazlar. Hayırlı uğurlu olsun, memleket sizden zamsız icraatlar bekliyor…

Sayın Sunat ATUN, Maliye Bakanlığı ve tabi ki altındaki Kıb-Tek gibi sorunlu bir kurum artık sizin kontrolünüzde. Bu arada elektrik zammını başka bakana devretsin söylentileri de boşa çıktı, vatana ve millete hayırlı olsun. Zam yaparken de insaflı olun lütfen tamam mı? Zira sizin müdür az kullanın diyor başka bir şey demiyor!

Sayın Resmiye CANALTAY, Başbakanın Meclis başkanlığı görevini kibarca reddettiğinizi duyduk doğru da yaptınız. Daha önceki denemeler zira başarılı olmamıştı en iyisi bir süre sade vekil olarak siyasi geleceğe yatırım yapmak…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, son dakikaya kadar listede yeriniz aldı ancak şu geçmişteki bazı sözleşmeler kaderinizi olumsuz etkiledi. Özellikle Gönyeli bu işe fena halde kızgın ama tansiyonu düşürmek de artık size kalıyor. Bu arada olmayan her işte de bir hayır varmış derler atalarımız…

Sayın Ünal ÜSTEL, yeni kabinede büyük ikramiye size isabet etti, zira siz bile son dakikaya kadar İçişleri Bakanlığını beklemiyordunuz. Ama birileri de devreye girip yoğun bir talepte bulununca gülen taraf siz oldunuz…

Sayın Ersin TATAR, yeni kabine listesi bir ara kopma noktasına gelince devreye girmeniz yeni kabinenin kurulmasında epey etkili oldu. Bir Cumhurbaşkanı olarak demek ki hemen her konuda sorumlusunuz ve aracılık yapmak bazen şart olabiliyor…

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, Ünal Üstel bakan olunca meclis başkanının da bu hafta içinde belirlenmesi yasal olarak şart oldu. Bu makam için en şanslı isimlerden bir tanesi de siz oldunuz kabul ederseniz oldu da bitti diyebiliriz değil mi? Kadınlara görev vermediler diyenler bakalım bu kez ne diyecek!

Sayın Mehmet HARMANCI, TDP’li bazı dostlarla konuştuk sizden bir hareket bekliyorlarmış. Böyle değerli bir siyasi oluşumun size çok ihtiyacı olduğu konusunda hemen herkes hem fikir olmuş durumda…

Sayın Hasan TOSUNOĞLU, siz eğer parti içi muhalefet yapmasaydınız Turizm Bakanlığının alt daireleri tüyü yolunmuş keklik gibi duracaktı. Önemli daire ve kurumların alınmasında büyük payınız geçtiği konuşuluyor…

Sayın Dursun OĞUZ, Perşembe günü akşamına kadar Maliye Bakanlığı görevi sizdendi ama sonrasında ne olduysa artık eski bakanlığınıza gönderildiniz. Bu konuda durumlar fazla karışık, bir ara muhasebesini yaparız artık…