Bu karmaşık, entrikalarla dolu sürecin en anlamlı yorumu Başbakan’ın eşi Ece Sucuoğlu’ndan geldi…

Ne dedi Ece hanım?

"Ben senin o güzel Kalbini sevdim

Sen herkesi öyle bildin.

Yanıldın sevgilim yanıldın…

Her şey gelir geçer.

Geriye insan sevgisiyle dolu

Bir Kalp kalır

O da dünyalara değer.

Sen iyi ol bize yeter."

Faiz Sucuğlu yatıp kalkıp dua etmelidir…

Böyle güzel bir aileye sahip olduğu için!

Biz de hep inanmışızdır ki, bu hayatta her şey yalan dolandan başka bir şey değildir…

En değerlisi de aile ve sağlıktır!

Zaten Faiz bey de giderayak demedi mi?

Önce sağlık diye…

Doğru dedi!

Gerisi palavradan ibaret…

Bunu anlıyoruz ama geç anlıyoruz insanoğlu olarak!

Ta ki kaybedinceye kadar…

Kaybedince de bazı şeylere geç kalıyoruz!

Sucuoğlu da bunu iyi değerlendirmelidir…

Daha fazla yıpranmadan, zarar görmeden…

Olmuyorsa da olmuyordur!

Bundan böyle yapacağı en iyi şey de siyasete son vermek olmalıdır…

Hatta bayram mesajında milletvekilliğinden de istifa ederek siyasete son vermelidir!

Onu sevmeyenler, istemeyenler olabilir…

Ama ortada mükemmel bir eş ve ailesi varsa en azından onlar için siyasete son vermelidir!

Daha fazla geç olmadan…

Faiz Sucuoğlu, bunu kendi yüzüne de söyleriz siyasette acemiliğine kurban gitti…

Kendisine ‘Öteki Türkiyeci’ lakabı takıldığı andan itibaren kaderi belli olmuştu!

Hem içeriden hem dışarıdan vuruldu…
Konuştukça da battıkça battı!

Şimdi bir sonu yaşıyor…

Ama hayatta değil, siyasette!

Nereden dönerse de onun ve ailesi için kardır…

Öteki Türkiyeci olmasının yanında içerideki menfaatçi, rantçı takımın da, hem de en yakınlarının da ihanetine uğradı!

Hoş artık hüküm verilmişti…

Ne yapsa bir işe yaramayacaktı!

Dışlandıkça dışlandı…

En yakınlarındakiler bile kendine başka söylediler arkasından başka şeyler!

Çünkü siyasette vefa yoktu…

O etrafına mavi boncuk dağıttıkça kazandığını ve kazanacağını zannetti!

Ama mavi boncuk kalmayınca da yanında gözükenler bir bir kendisini terk etti…

Siyasetin ana kuralı buydu çünkü!

Sucuoğlu bu kadarını hak etmemişti aslında…

Öncelikle iyi bir eş ve aile babasıydı…

İyi bir hekim ve güzel bir insandı!

Dostları ve sevenleri çoktu…

Ama siyasette yükseldikçe sevenleri azaldı, sadece menfaatçiler takımı kaldı!

Şimdi onlar da bir bir eksilecekler…

Eksik de olsunlar!

Onu seven çok güzel yürekli bir eşi ve evlatlara var ya…

Onlar bile dünyaya bedel!

Kısa süren Başbakanlık döneminde elbette hatalar da yaptı, kendine iyi bir ekip kuramadı, belki de çeşitli hayaller kurarak kahraman olmak istedi ama bu kadarını da hak etmedi…

Çünkü iradeye saygı filan da kalmamıştı artık!

Ben ne dersem o mantığı galip geldi bazı çevreler tarafından…

Biz sizi yola getiririz dediler ısrarla!

Hem de inatla...

Geldiğimiz nokta da ortada!

Dışarıdan bakıldığında Faiz Sucuoğlu kaybetti ama içeriden bakıldığında da kim bilir belki de kaybetmedi, aksine kazandı…

Bunu ileride anlayacak!

Bu süreçte dikkat ederseniz en fazla YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, yaşanan olaylarda Ankara’ya sahip çıkan siyasetçi oldu…

Çünkü artık toplumun geneli yaşana siyasi dalgalanmaların ardında Ankara’nın olduğuna inanıyor!

Başrol oyuncularından Arıklı da bu işten Ankara’yı ayrı tutmaya çalışıyor…

Peki Ankara’nın böyle kendini koruyan bir yapıya ihtiyacı var mı?

Bize göre yoktur!

Olsa da inandırıcı olmaz…

Onun içindir siyasi konularda Ankara daha fazla sessiz kalmamalıdır!

Eğer burada siyasi yapılanmayı kendisinin yapması gerektiğini düşünüyorsa da bunun gerekçelerini kamuoyuna açıklamak gibi bir sorumluluğu vardır…

Çünkü Kıbrıs Türkü bundan böyle başına neler geleceğini bilememektedir!

Zira Ankara’nın da içinde bulunduğu dış konularda birçok senaryodan bahsedilmektedir…

Burada yeni bir siyasi yapılanmanın da bu yüzden yapılmak istendiği iddia edilmektedir!

Neyse ne…

Biz diyoruz ki ne olacaksa Kıbrıs Türkü de olacakları bilmelidir!

Çünkü buna yerden göğe kadar hakkı vardır…

Burada demokrasi ve halkın iradesi ayaklar alındığı sürece de başımıza neyin geleceğini bilememek kaos ortamını körüklemekten öteye gidemez!

Tüm okurlarımızın Ramazan Bayramını kutlar esenlikler direliz.

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Başbakanlık hayatınız çok kısa sürse de en azından ardınızdan hiç kimse şaibeli işlere karıştığınızı iddia edemeyecek. Bu tarihi fırsatı kaçırmayıp ailenize ve mesleğinize dönerseniz sonuçta kazanan taraf siz olacaksınız. Üç beş kişi de olsa sizi sevenler var ya onlar da yeter de artar bile…

Sayın Doğuş DERYA, hani siz Cüce Meclis deyince eleştiri bombardımanına tutulmuştunuz, bu konuda bir kez daha haklı olduğunuz ortaya çıktı. Böyle siyasi bir yapıya cüce benzetmesi artık az bile kalır. Bunu eleştirenler de ayrı yatsın!

Sayın Ayşegül BAYBARS, Halkın Partisi’nde yene genel başkan tartışmaları ve yorumlarında yeni başkanlık konusunda adınız fazlasıyla anılmaya başlandı. Hem vekil hem de iyi bir hatip olmanız bu konuda şansınız olarak gösteriliyor…Artık değişim her yerde şart haline geldi değil mi?

Sayın Metin ERSOY, DAÜ’de Profesörlük makamına getirildiğinizi memnuniyetle öğrendik, tebrik ederiz. Bu şartlarda güzel haberler almak yüreğimize su serpiyor, başarılarınızın artarak devamını dileriz.

Sayın Sunat ATUN, Ankara ziyareti öncesinde çok yakınlarınıza vekil olarak gidiyorum ama Başbakan olarak geri döneceğim dediğiniz konuşulmaya başlandı. Zaman ve zemin buna çok uygun değil, çok da acele etmeyin deriz…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, Başbakanın yaşadığı zorlu süreçte hep onun yanında durmaya özen gösterdiğiniz dikkatlerden kaçmadı ama kendisini de içeriden vurmak isteyenler o kadar çoktu ki elinizden daha fazlasının gelmesini zaten beklemezdik. Bunu bayram sonrasını siz de anlayacaksınız…

Sayın Beyazıt ADALIER, Mehmetçik belediyesini hemen her gün topa tuttuğunuza göre belli ki yoğun bir şekilde yerel seçimlere hazırlanıyorsunuz. Biz de diyoruz ki bazı şeylere fazla zorlamaya hiç gerek yoktur, emekliliğin tadını çıkarın…

Sayın Serhat AKPINAR, tecavüze uğradığı için katil olan engelli kadına af talebiyle kampanya başlatmanız kamuoyunda memnuniyetle karşılanıyor, umarız da işe yarayacaktır. Bu arada paylaşımlarınızda imla hatalarına daha fazla itina göstermeniz gerekiyor, bizden uyarması…

Sayın Halis ÜRESİN, Güngör çöplüğü için yeniden ihaleye çıktınız ama yine kimseyi memnun edemediniz. Yapılan eleştirilere cevap hakkınızı kullanıp gerekçelerinizi ortaya koymak gibi bir sorumluluğunuz doğdu, hadi bakalım şimdi söz sizde…

Sayın Serdar DENKTAŞ, siz kendi onurunuzu kurtarmak için siyasi bir nefeste bitirdiniz ama ya bu ülkenin onur ve şerefini korumak kime kaldı, bunu da masaya yatırmak gerek değil mi?