Tiyatro da, sanat da, düşünce de özgürdür ruhunda. İfadesinin kısıtlanmaması kayıtsız şartsız koşuldur. Onu en başından söyleyelim. İnsan ve insana ait hiç bir ifade de tarih boyunca engellenememiştir. Bastırılmıştır ama bastırıldıkça da betonu delip fırlayan bir fidan gibi yeşerecek bir alan bulmuştur kendisine.

Adayarısı’nda bu tip tartışmalar özgürlük adına olmaktan çok siyasi arenada politikacıların malzeme yapacakları, seçilmişlerden bir beklentisi kalmamış insanları sandıklara öfke, kızgınlık ve “tarafına” sahip çıkma güdüsü ile hareketlendirmek için yapılmaktadır. Ada yarısı gerçekten baskı altına alırsa, adanın yarısında nefes alamaz hale getirir, yaşatmaz. İşsiz, aşsız, susuz bırakır. Solcuların radyosu Radyo Mayıs’tan da solcuların televizyonu Sim TV’den de yaptığınız programı kaldırır, solcu abiler ablalar da “biz kendi içimizdekileri eleştirmeyiz, kendi örgütlerimize laf ettirmeyiz, örgütlülüğümüzü, birliğimizi bozanlara da aramızda yer yoktur” derler, kimsecikler de “ya ama olmaz, bizim alanlarımızda ifade özgürlüğü olmazsa olmaz koşuldur” demez, diyemez, demek aklının ucundan geçmez.

O yüzden de grupların birbirine "kaka" deyip kendi kendilerine "güzelleme" yapmasını ve iki kanattaki statükoyu kemikleştirme devridaimini bırakıp ada yarısını ileriye taşıyacak bir boyuta çekelim mi bu tiyatro tartışmasını?
 

Bir şeyin özgür olabilmesi için her şeyden önce özgün olması gerek. Onlarca facebook sayfasında bir tiyatrocunun kafa resmi ile tırnak "" işareti içine alınan bir söz dolaşıyor mesela. O sözü tiyatrocu söyledi gibi bir imge yaratılmış orda. Acaba o söz kafasının yanında tırnak işareti ile oraya yapıştırılana mı aittir?

Ötesine geçelim. Adayarısında son 3 yılda oynanan ve oynanması planlanan tüm oyunların altına senaryo sahibi kendisi olarak imza atan herkesin oyunlarının özgünlüğüne bakalım. Özgün mü? Çalıntı mı?

Özgünlüğümüzden emin olduktan sonra oyunlar özgürce sergilensin biz de özgürce beğenip beğenmediğimizi kamplaştığımız için değil hissiyatımıza dokunup dokunmadığına göre kararlaştıralım.


 

Var mısınız?


 

Hala adayarısının mahkemelerinde intihalle uğraşan, 7 yılda intihalcilere ödül verenlerle gene onları TV kahramanı yapanların genelde birbirine benzediği profilini tecrübeyle öğrenen birisi olarak bence yoksunuz amma, belki yanılırım.

Neden olmasın?