Neden lafazanlık yapıyorsunuz?

Bilmez misiniz ki çok söyleyen yapmayandır.

Çok konuşan, sözü olmayandır.

Bilirsiniz elbette, bilmeseniz çırpınmazdınız.

Çırpınıyorsunuz çünkü aklınız çıkıyor.

Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak dendikçe.

Corona öncesi/sonrası olacak dendikçe.

Tüyleriniz diken diken oluyor.

Hopul hopul ediyorsunuz.

Değişim bu sefer gelir mi diye.

Dönüşüm bu kez olur mu diye.

*****

Ama hiç canınızı yemeyiniz.

Gitti gider artık.

Dönüşü olmayan yoldasınız.

Gideceksiniz, rafa kalkacaksınız.

Ahristo arabalar gibi.

Eskimiş elbiseler gibi.

Eskiyen misafir odası takımı gibi.

Bir daha göremeyeceksiniz bu günleri.

Bu saadet, bu saltanat, bu lale devri.

Hepsi tarih olacak.

Herşey tarih olacak.

Tıpkı sizin gibi.

******

Hiç düşünmemiştiniz değil mi?

Hiç de beklemiyordunuz.

Çin usulu bir virüs gelecek.

Sıkmsıkı kapalı sırça köşkünüze sızacak.

Ve 40 yıllık saltanat yerle bir olacak.

Ama oldu işte.

Aklınıza gelmeyen başınıza geldi.

Bundan böyle bildiğiniz ezber yok.

Artık her daim aç olan iştahlar doyamayacak.

Paraya açılan avuçlar dolamayacak.

Hele hele, o ortak hesap statüko var ya.

O statüko da başınıza çökecek.

Gökkubbe yıkılmış gibi hissedeceksiniz.

Kararacak dünyanız ve The End olacak.

*****

Bu arada statüko ne mi oluyor?

Düzeni kendine yontanlar.

Devleti lime lime edenler, kemirenler.

Yolsuzluk ve rüşvetten beslenenler.

Peşkeşten, karaparadan efendi oldum sananlar.

İşte bunlar ve yarattıklarıdır Statüko.

Yoksa KKTC değildir statüko.

Bu da bilinsin istedim.